Üzülsek mi, sevinsek mi?

Bu sözler Konyaspor teknik direktörü Recep UÇAR'a ait. Recep hoca maç sonu yorumuyla aslında her şeyi özetledi. Hakikaten hepimiz son düdük çaldığında bu iki duygu arasında gidip geldik. 

Bir yanımız "İyi ki kaybetmedik” derken, diğer yanımız "Bu galibiyet elimizden kayıp gitti” diyor.

Zorlu İstanbul deplasmanında, son haftaların formda takımı Kasımpaşa'ya karşı oynadık.
İlk yarıda biz iyiydik. Golün dışında fazla pozisyon bulamasak da az bir gayretle ikincisini bulsaydık şimdi farklı şeyler okuyor olacaktınız.

Ama ikinci yarı… Futbolun o hep tanıdığımız ikinci  yüzü bir kez daha kendini gösterdi. Geriye yaslanma, topu rakibe bırakma ve motivasyon düşüklüğü… Sonunda kaçınılmaz olan oldu: Kasımpaşa beraberliği yakaladı.

Oyun geneline bakınca, iki takım da birer puanı hak etti. Objektif bakış açısı bunu söylüyor.
Fakat futbol duygularla yaşanır. Ve duygular bazen adaletli değildir.

İlk yarıda yakalanan üstünlüğün ardından ikinci yarıda oyundan düşmek, bize iki puana mal oldu.
Buna üzülmemek elde değil.

Yine de, deplasmanda alınan bir puanın değerini küçümsememek gerekir.
Hele ki karşınızda form grafiği yükselen bir İstanbul ekibi varsa…

Futbolun kadim sözü vardır: "Yenemiyorsan bari yenilme.”
İşte bu maç, tam da bu sözün sahadaki karşılığıydı.

Konyaspor bu beraberlikle puanını 11'e yükseltti.
Milli araya giderken, son haftalarda belirginleşen motivasyon eksikliği ve oyun kalitesindeki düşüşün teknik heyet tarafından mutlaka masaya yatırılacağına inanıyorum.

Kimse 66.dakikadaki pozisyona odaklanmadı. Ben yüzde yüz bir penaltımızın verilmediğini düşünüyorum, ya siz?