Ara sıra gündeme gelse de ülkemizin en büyük problemlerinden biri hiç kuşkusuz trafik sorunu. Terör, eğitim, ekonomi derken ona pek sıra gelmiyor ancak şimdi vereceğim rakamlar size sorunun ne denli büyük olduğunu sanırım göstermek için yetecek. Karayolları Genel Müdürlüğünün verdiği rakamlara göre ülkemizde 2024 yılında tam 1 milyon 444 bin 26 trafik kazası meydana gelmiş, bu kazalarda toplam 6 bin 351 kişi vefat etmiştir. 385 binden fazla insanımız da yaralanmıştır. Ölen ve yaralanan insanlarımızın doktor, mühendis, öğretmen, usta gibi bu ülkemizin bir değeri olduğu unutulmamalı. Gelişmiş Avrupa ülkelerinde bir milyon kişi başına düşen ölüm oranı 30-40 civarı iken bu rakam ülkemizde tam tamına 76. Böyle giderse nüfus ve taşıt sayısı artacağı için kaza, ölüm ve yaralanma sayıları da ne yazık ki artacak.
2024 yılında bizim ülkemizde terörden 6 binden fazla insanımız ölmedi. Bu da demek oluyor ki trafik canavarı terör canavarından daha tehlikeli durumda. Artık acilen yeni kararlar alınmalı, kararlılıkla ve ivedilikle uygulanmalı. Şunu belirtmemiz lazım ki bizim ülkemizdeki sorunların sebebi kanunların olmayışı değil uygulanmayışı. İnsanlar kaldırıma, bisiklet yoluna arabasını park ediyor çünkü biliyor ki bir şey olmayacak. En ufak bir sorunda arabasından elinde bıçakla, sopayla fırlayıp karşı tarafın üstüne yürüyor çünkü biliyor ki bir şey olmayacak. Kırmızı ışıkta geçmeyi, deli gibi şerit değiştirerek araç kullanmayı marifet zannediyor çünkü biliyor ki bir şey olmayacak. Bir kişiye iki kere aynı suçtan ağırlaştırarak ceza kesilse ve bu cezalar tazmin edilse o kişinin ve bundan haberdar olan diğer insanların o suçu tekrar işleme şansı yok. Bu, bütün trafik suçları için kayıtsız uygulandığında işte o zaman kurallara uymamak asgari düzeye çekilebilecektir. Ancak bunun için insanların canlarının yanması elzemdir. Cezalar insanların canını yakmazsa suç işlenmeye devam edilir. Avrupa'da insanların kurallara uymasının bir sebebi kültürün oluşması ise asıl sebebi cezaların uygulanmasından ve can yakıcı olmasından. Nitekim Avrupa'da kurallara uyan bazı gurbetçilerimizin Kapıkule'den girdikten sonra kurallara uymaması işte bunun en bariz örneği konumundadır. Çünkü biliyor ki bir şey olmayacak.
Polislerimiz kuralları uyguluyor lakin polislerin her an her yerde olma şansı yok. İşte burada iş fahri trafik müfettişlerine (FTM) iş düşüyor. FTM'lerin çok önemli bir iş üstlendiklerine inanıyorum. Kati surette sayılarının artırılması lazım. Polisin olmadığı yerde onların cezalar kesmesi insanları her yerde kurallara uymaya mecbur edecektir. Fahri trafik müfettişi mevzusunu görüştüğüm yetkili bir polis memuru Konya özelinde her sene 30 40 kişi alındığını söyledi. Bine yakın kişi de sıra bekliyormuş. Neden? Hepsi bir anda olmasa bile neden yüzlercesi alınmıyor? Neden bu kadar az kişi alınıyor? FTM'ler devletin maaş ödedikleri kişiler olmadığı için devlete zararları yok faydaları çok. Bundan mütevellit FTM sayıları kesinlikle ciddi oranda artırılmalı. Devletin olmadığı yerde devleti gözü olmalılar.
Hukukta cezaların var olma sebebi suçu işleyeni cezalandırmak olduğu kadar belki daha fazlası bundan sonra işlemeyi düşünenleri caydırıcı olmasını temin maksatlıdır. Öyle bir ceza verilmeli ki ne tekrar yapılmasını sağlayacak kadar az ne de suçu aşacak kadar çok olmalıdır. İşbu halde trafik kurallarına uymamak neticesinde kesilen farzımuhal 10 bin liralık bir ceza asgari ücretlinin belini kırarken son derece zengin bir insanın umurunda dahi olmaz. O halde cezalar kişilerin geliri ve servetiyle mütenasip olması lazımdır. Söyleyeceğim şeyin şu bilişim çağında uygulanması hiç zor bir şey değil. Polis memurları yahut FTM'ler kırmızı ışıkta geçme, hatalı şerit değiştirme şeklinde cezayı sisteme girecek, tapu ve bankalarla uyumlu çalışan sistem ceza kesilen kişinin bankalardaki ve tapudaki servetine göre cezayı belirleyecek. Söz gelimi kırmızı ışıkta geçmek servetinin 10 binde biri, hatalı şerit değiştirme 25 binden biri gibi. Birine 10 bin lira kesilirken bir diğerine 50 bin lira kesilecek. Hiçbir
geliri yahut üstüne kayıtlı mülkü olmasa da asgari ceza tutarı belirlenecek. Kırmızı ışıkta geçmek en az 10 bin lira gibi.
Bu tavsiyeler trafik kazalarını yahut kanunlara uymamayı bitirecek şeyler elbette değil. Hiçbir kanun hiçbir suçu tamamen yer yüzünden silemez. İnsanoğlunun olduğu her yerde suç da var olacak. Mesele bu suçu sıfıra indirmek değil olabildiğince sıfıra yaklaştırmaktır. Bu söylediklerim işte bu amaca matuf şeylerdir. Milletvekillerimizin, hükümet yetkililerimizin ve trafik yetkililerimizin dikkatine. Selam ve dua ile…
