DOLAR
41,77
EURO
48,96
STERLİN
56,38
GRAM
5.375,32
ÇEYREK
8.836,79
YARIM ALTIN
17.582,81
CUMHURİYET ALTINI
35.049,08
Hüseyin Baş
Hüseyin Baş
huseyinbas@gmail.com
03 Ekim 2025 Cuma günü yayınlandı

Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular

Düşünün ki Türkiye'nin başkenti Ankara'dasınız. Yıl 2025. Musluğu açıyorsunuz ve... ses yok. Sadece borulardan gelen bir tıslama. Bulaşıklar bekliyor, duş hayal olmuş, en temel ihtiyacınız için elinizde bidon, çare arıyorsunuz.   

Bu anlattığım bir film sahnesi değil. Burası Ankara'nın Haymana ilçesine bağlı Tepeköy ve Toyçayır gibi mahallelerin acı gerçeği. Başkentin dibinde, ama medeniyetin en temel nimeti olan sudan mahrum kalmış insanların sessiz çığlığı.

İşin en trajikomik yanı ne biliyor musunuz? Bu kriz yaşanırken, birileri halka sürekli "sorunu çözdük" masalını anlatıyor. Gazetelerde manşetler atılıyor, törenlerle sondaj kuyuları açılıyor, "müjdeler" veriliyor. Bir mahallenin 50 yıllık su çilesi bitince, sanki bütün ilçenin sorunu hallolmuş gibi bir algı yaratılıyor. Pembe bir tablo çiziliyor.   
Ama gelin görün ki, o manşetlerin mürekkebi kurumadan, başka bir mahalleden bir vatandaşın isyanı yükseliyor: "Üç yıldır su sorunu yaşıyoruz. Aylardır sular kesik, bıktık artık!". Bir diğeri, "ASKİ'yi arıyoruz, 'bizde kesinti kaydı yok' diyorlar" diye dert yanıyor. Sanki suların canı sıkılıyor da kendi kendilerine kesiliyorlar! Bir siyasetçi çıkıp, "2024 yılında, 2025 yılında Başkent'in ilçesinde 24 saat su kesilir mi?" diye veryansın ediyor.   

İşte çelişki tam da burada başlıyor. Bir yanda "çözdük" diyen bir yönetim, diğer yanda "muhatap bulamıyoruz" diyen bir halk. Bu nasıl bir yönetimdir ki, bir elin yaptığından diğer elin haberi yok?   
Su sorunu çözüldüyse çeşmelerden neden sular akmıyor. 

Çünkü altyapı can çekişiyor. 60 yıllık borularla su taşımaya çalışıyoruz. Milyonlarca lira harcanıp yenilenen hatların depo bağlantıları bile beş yıldır yapılamamış. Sistem o kadar çürük ki, sürekli bir yerlerden patlak veriyor. Yeterli ekipman ve personele sahip olsa da ASKİ'nin bu coğrafyaya yetişecek iradesi yok sanırım. Başkan konserlerden başını kaldırıp Ankara'nın mahallelerine bir baksa, halkın susuzluktan durumunun harap bitap olduğunu görecek ama nerede… CHP'nin tartışmalı cumhurbaşkanı adayı! iki mahallenin su sorununu çözememişken ülkenin sorunlarına nasıl göğüs gerecek?   
Ülkenin başkenti, sorunları çözme kapasitesini tamamen yitirmiş gibi duruyor.

Bu hayati mesele, siyasi bir güç gösterisine dönüşmüş durumda. Biri "biz yaptık", diğeri "siz beceremediniz" derdinde. Vatandaşın çilesi, siyasi atışmaların arasında kaynayıp gidiyor.   
Başkentin göbeğinde, insanlar 21. yüzyılda susuzlukla imtihan ediliyor. Sorunlar, parlak sunumlar ve "çözdük" manşetleriyle görünmez kılınmaya çalışılıyor. ASKİ'nin 1 Ekim tarihli "Sorunları çözdük, olay bildiğiniz gibi değil" gösterişli açıklamasına karşı köylünün "Öyleyse su nerede?" çıkışı, bu yazdığımız tüm tezatları teyit ediyor. Haymana'daki boş musluklar, tüm bu algı oyunlarından daha yüksek sesle, acı bir gerçeği haykırıyor.   

Peki, Konya'dan bunları neden yazıyoruz? Çünkü sözünü ettiğimiz susuzlukla kıvranan tüm bu köyler ve mahalleler, Konya köyleriyle komşu. Ve biz her gün bu çileyi yaşayan insanlarla düğünlerde, cenazelerde bir araya geliyoruz. Başkan Yavaş lütfedip de bu bölgenin su sorununun çözümü için bütçeye bir pay koysa fena mı olur?

Vatandaş, siyasi şovlar veya yalan yanlış bilgiler değil, musluğundan akan temiz su istiyor. Bu kadar basit. Ve anlaşılan o ki, bu kadar zor.



 


Yazarın Diğer Yazıları