Yıllık enflasyondaki düşüşe rağmen hayat pahalılığı neden azalmıyor?
YAĞMUR
KADERİ ÇİN’E TESLİM EDİLMİŞ UYGUR TÜRKLERİ
İSRAİL YANIYOR!
ÖLÜMSÜZLÜK ÖLÜMLE BAŞLAR
Seydişehir’de Gönül Ereni Anıldı
Kılıçarslan Meydanı’nda Kuşa Çevrilen Umutlar
DEPREMLER KARŞISINDA DURUŞUMUZ NASIL OLMALI?
Kendi eliyle küçülen muhalefet
E-MUHTIRA VE OSMANLI TOKADI
Galibiyete Ciddiyetsizlik Yakışmadı
Ya 3 T’li (Tespit-Tenkit-Teklif) Konuşun, Ya da Ebediyen Susun!
REZİLLİK DİZ BOYU
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Türkiye’de sayısal ve karasal olarak 565 civarında TV bulunmaktadır.Bilhassa ulusal büyük TV ler başta olmak üzere ,bütün TV lerde tartışmalar yapılmaktadır.Bunların toplucasına Osmanlı tabiriyle ana lisanımızla “Münazara “ yazılı olarakta “Münazarat” ifadeleri kullanılırdı.Şimdiki mezkur TV lerde spor yorumcuları da dahil seyredilmez ve dinlenmez halde.Çoğu bir komediyi bir kavgayı ve bir nifakı ortaya koyuyor.Millet nezdinde nefret edilen bu nevi münazaralar,tartışmalar RTÜK tarafından çoktan kaldırılmalıydı.Çünkü içinde her şey var.Bu kötülerin iyi tarafı ,daha iyilerini bulmamıza zemin hazır ediyorlar
Bu araştırmalarımızın başında Hz.Bediüzzamanın “Münazarat”eseri gelmektedir.100 ü aşkın sual ve cevap içinde ,bizlere alem-i islama inşirah ve ümit veren hakikatli sual ve cevaplar var.Bazılarını yörenin kalbur üstü zevatın sorduğu suallere cevaplar var,Bazıların da çoban ve emsali kişilerin sordukları sualler var ve onlara cevaplar var.Bütün cevaplar da Kur’anın bir ayetini ve hadislerin bir tanesine dayanarak veriyor.Rahmetli babam derdi ki Hz.Üstad bir bizim büyük kara çadırların direğine dayanıyordu birde Kur’anın ayetlerine,şimdikiler le kıyas et” der di..
Yine rahmetli babam bize küçüklüğümüz de anlatır ve derdi ki “Hz.Üstad, dedenin büyük kara çadırında ve civar yerlerdeki yayla çadırlarında, çadırın direklerine dayanarak ve ayakta konuşur ve hiç kimseyi hakir görmezdi.Cemaatin içinde mollaları ,ehl-i kalb veli zatları, aşiret ağalarını ve koyun çobanlarını ve fakir kalender zevatı dikkatle dinler ve onlara mukni cevaplar verirdi ve onlarda “Sadakte beli Kurban beli Seyda” derlerdi..
Şimdi bazı münazarat toplantılarını takip ediyorum ,böyle bir resim ve tablo yok.Devir ya değişmiş veya bazı kişiler değiştirmişler.Bazıları “kariyer” hastalığına kapılmış yelken açıp nereye ve nerelere gittiği belli değil. Çünkü mesleğinde profesör, kabul sahası o..Fakat münazaratta en ami bir talebe olabilir.Bu itibarla neyin sınıflandırmasını yapıyorsun.Ayrıca Risale-i Nurun müellifine ve talebelerine bakan Nur suresi 35.ayetten bigane kalmış orayı da okumamış,okusa da nefsine yediremiyor.O zaman irşadın adı değişiyor.
Mesela bir örnekle açıklamak isterim ; Münazaratın bir satırında “Hatta bizim gevedan (Gevdan)mamehuran(mamhuran) hırsızları da Şeyh Ahmedin bir nasihatı ile sofi olmuşlar” ifadesi var.Babama sordum bizim ailede yüksek rakımlı şark köylerinde hep münazarat okunur ve okunur du.Babam de dediki ;”atla ata gidelim “Bilisava”köyüne, orda molla Yusuf var benim arkadşım oda hz.Üstadtan bir ders almıştı,hem ziyaret ve hemde oku ve sor.”(Şeyh Ahmed te ayrı bir konu Rüyada Peygamberimizi görüp mektup yazan zat)
Merhum Molla Yusufa sordum oda gülerek dedi ki “bizde koyun hırsızları var,sürüyü talan etmişler,sonra gelip Şeyh Ahmedin vasiyet namesini dinleyince ,tövbekâr olmuşlar gelip ,bizim mollalara “40 koyuna kaç koyun zekat vereceğiz”demişler .Mollalarda sizin bu mallar zaten hırsızlıktır ne zekatı ?götürün malları sahiplerine ve götürüp vermişler ve bu hadise Hz.Üstada intikal ediyor.Eğer sizler ve bizler bu nurları, bu dağ yamaçlarından ,asi ruhlu insanlara kadar götürürseniz ,vatanın ve toprağımızın bahtı açık olacaktır”dediler..
Çok çeşitli partilerde Milletvekili arkadaşımız olmuştur..Onlara cebinizde münazarat var mı ?diye sorarım.Yoksa ülkeye gerçek manada ses veremez ve yaraları tedavi edemezsiniz demişimdir. Hatta imkanım olsa 57 islam ülkesinin söz sahibi durumda olan bütün zevata ,çobanlarından müderrislerine ve siyasilerine kadar götürür ve bu eseri verirdim.Zira okunduğunda satırlarının derununda alem-i islamın bütün yaralarına çıkış tiryakları vardır.Hem de meşru yollarla.Şarkın yaylalarında 1900 yılların başında kaleme aldığı ve 1950 yıllarında tekrar tasihler yaparak bizlere ikram ettiği bu münazaratı sabah kahvaltısı babında ,bir ikram-ı ilahi manasında çok okumamız lazım.40 yıldır cebinde taşıyan arkadaşlarım var..
Hayvanların Yaratılışına Bakan Ayetler
Sinek Deyip Geçmiyelim
‘Cerbeze Bir Zulm-ü Şediddir’
İlk Ağızdan Abdülmecid Nursi (ÜNLÜKUL)
Kocaeli’de Mirac Ve Fuar
Devletler, Milletler Muharebesi
Nepal Afetinin Düşündürdükleri
Ka’bedeki Vahdet
Regaib Bir Lutf-u İlahidir
Çorlu’da Kutlu Doğum