YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM
Lütuf ve İmtihan Vesilesi İrade
Cevat Hoca Yine Yaptı Yapacağını
İlk Kelimemiz Son Sözümüzdür Türkçe
Kripto varlık yasası dijital tosuncukların hareket alanını daraltı
TRUMP-ŞARA GÖRÜŞMESİ VE DELİ SORULAR.
Mülakat sistemi değişiyor mu?
İLÂH, RAB, İBADET VE DİN KAVRAMLARI
Mücadelesizlik ve Umursamazlık Varsa
Konyaspor’da Değişen Yok
Evde Oturan ERKEN Ölür!
DÜNYAYI YÖNETEN KÜRESEL ÇETELER
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
SANDWİCH -EKMEK ARASI
BİR KİTAP FUARININ ARDINDAN
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Hiç unutmam ortaokul yıllarıydı galiba...
Bizim Erciyes dağının eteklerindeki Tekir yaylasında Hicret konulu geleneksel Hicret Günleri yapılırdı...
Yaz mevsimine denk düşmüştü o zamanlar Hicri yılbaşı...
Konumuz o değil de...
Orada yarım ekmek içinde et satılıyordu, öyle güzel et kokusu gelmişti ki, param olmadığı için alamamış eve dönene kadar hiçbir şey yememiştim, sabah erkenden gittiğim için kahvaltı da yapmamıştım.
Bir hafta boyunca başımın ağrısı geçmemişti.
Bir keresinde de ilkokul son sınıfta iken ot çayı satmaya gitmiştim ilçeye.
Üç yüz liraya satmıştım o günün parasıyla.
Yüz elli lirasına dondurma almıştım. Her şerde vardır bir hayır o dondurmayı yedikten sonra dondurmadan iğrenmiş bir daha mümkün olduğunca yememiştim dondurma.
Yüz elli liram kalmıştı. Avucumun içinde terliyordu para.
Dayımın zengin oğlu lokantaya götürdü beni.
Pilav yemek için. O ısmarlar sanıp gitmiştim.
Yedik pilavı, kendi parasını verdi çıktı. Ben de kalan parayı pilava verdim.
Sonra ne oldu?
On kilometre yolu tek başıma yürüyerek gittim köye.
Bunları niye anlattım? Birinci sebep akşam üzeri o kokuyu hissettim, burnumun koku almamasına karşın...
İkincisi, duygu sömürüsü yapmak için anlattım niye olacak?
Üçüncüsü de, belki bir genç okur da haline şükretmesine vesile olur kim bilir, diye düşündüm.
Gençlere eskilerden bir şeyler anlatmak onların haline şükretmesine vesile olur mu?
Şuanki sahip oldukları nimetin kıymetini bilirler mi?
Ne yaparsak gençlerin kalbine gireriz?
Bizimkisi, önce bahçeyi kendi haline bırakıp sonra o bahçede bilinçsiz tarım yapıp daha sonra da bahçeye uzaktan bakmak gibi.
Bahçeye girmişler, bizim çok fazla gübre verip de daha iyi olacağını sandığımız meyve ağaçlarını başkaları aşılamış...
Başka başka meyveler olmuş bahçemizde.
Harap olmuşuz harap ettikten sonra.
Yeniden aşı yapsak hangi dalından başlayacağız?
Aynı ağaçta değişik değişik meyve mi yetiştireceğiz?
Neresinden tutarsak elimizde kalıyor.
Yarım ekmeğin içindeki etin kokusu da yok artık.
Gençler et yemeyi bile sevmiyorlar.
Onlara iyilik olsun diye yedirdiğimiz pizza ve burger meftunu olmuşlar.
Hele kimisi tuhaf tuhaf karışımlar yiyor. Az kaldı dört gün sonra tablet yemekler çıkacak. Bir tablet alıp akşama kadar tok kalacaklar.
Bu gençlere o etin kokusunu anlatmak ne işe yarayacak ki?
Umurlarında mı olacak?
Eskiden deniz kenarındaki akrabanın evine tatile gidilir bunu da gençler arkadaşlarına ballandıra ballandıra anlatırlardı.
Şimdi akraba evini bırak düşük yıldızlı otellerde tatile götürülen gençler ana babasına isyan ediyor...
Gençleri bu hale getirenler olarak ne kadar utansak az...
Mülakat sistemi değişiyor mu?
Modern ihtiyar heyetleri: Sosyal medya ve ilişki danışmanları
Münafıklık kötü müdür?
Her iki taraf da adaletten şikayetçi
Anlaşma sürecine olumlu katkı vermek
İletişim stratejisi
Ülkenin bağımsızlığını idrak edemeyenler
Hem şeftali hem motor üretmek (Teknofest günlüğü)
Zehirli gelecek gelmesin
Haklıymış gibi tartışmaya çekenler