Arife Günü Ve Ramazan Bayram

Evveli Rahmet, ortası Mağfiret ve sonu da Cehennemden azad olmak olan Ramazan-ı Şerif, bugün son bulacak ve yarın da Mübarek Ramazan Bayramı başlayacaktır. Bu vesile ile bütün Müslüman Kardeşlerimin arife gününü ve Ramazan Bayramını en içten dileklerimle tebrik ederim. Sıhhat, âfiyet ve mutluluklar içerisinde daha nice bayramlara ulaştırmasını Yüce Mevlâ'dan niyaz ederim.
Ramazan Bayramı, Ramazan ayının son günü olan arife 'den sonra başlamaktadır. Arife gününde ve Bayram namazından sonra, kabirleri ziyaret ederek ölülerimizi hatırlamalıyız. Çokça tefekkür etmeliyiz. Okuyacağımız surelerin ecir ve mükâfatını ölmüş olan ecdadımıza göndermeliyiz. Bu kabir ziyaretleri ölülerimize karşı duyduğumuz sevgi ve saygının bir ifadesidir. Ayrıca kabir ziyareti, insanlara ahireti hatırlatır. Bu ziyaretler vesilesi ile bir gün mutlaka öleceğimizi hatırlamış oluruz. Bu hatırlama aslında hayatımızı daima güzel ahlak esaslarına göre yaşamamız gerektiğini de beraberinde getirir. Dünyanın imtihan yeri olduğu, dolayısı ile bu imtihanda mutlaka başarılı olmamız gerektiği anlayışı bizlerde hakim olmalıdır. Aslında ölüm, dinimize göre bir yok oluş değil, gerçek manada var oluşun başlangıcıdır.


Mevlâna Celaleddin-i Rumi de ölüm gecesini "Şeb-i Arus" sevgiliye, Allah'a kavuşma olarak değerlendirmiştir. Ölüm, kişinin gerçek manada Allah(c.c.)'a, kavuştuğu gündür.
Dünyada iken sevdiğimiz, saydığımız ve ziyaret ettiğimiz kimselerin kabirlerini ziyaret, onları unutmadığımızın, sevgi ve saygımızı devam ettirdiğimizin en açık belirtisidir. Kabir ziyareti sırasında, saygılı olmak, kabirleri çiğnememek, yüksek sesle ağlayıp feryat etmemek gerekir. Kabir ziyareti sırasında, Yasin Suresi okumak güzeldir. Hz. Muhammed (s.a.s.) Efendimiz ölüler için okunacak Yasin ve ihlas surelerinin onları sevindireceğini ve böylece onların Allah(c.c.) tarafından bağışlanacağını buyurmuştur.
Ramazan Bayramını; Orucunu tutan, ibadetlerini tam yapan Müslümanlar kutlamaya hak kazanmıştır. Bazı insanlarımız bilmeden, bazıları da bilerek inatla ve ısrarla Ramazan Bayramına, Şeker Bayramı demektedirler. Bu kesinlikle yanlıştır.  Şeker değil Şükür Bayramıdır. Oruç Ay'ına Ramazan dediğimiz gibi, bayramına da kesinlikle, Ramazan Bayramı demeliyiz.
Bu müstesna gün ve gecelerde yapılan ibadetler, diğer günlere nazaran daha faziletli ve daha hayırlıdır.
Resul-i Ekrem (s.a.s.) Efendimiz bir Hadis-i Şeriflerinde: "Beş gece vardır ki. o gecelerde edilen dualar geri çevrilmez: 1- Receb-'in ilk Cuma gecesi (Regaib Gecesi). 2- Şaban'ın onbeşinci gecesi (Berat Gecesi). 3- Cuma Gecesi. 4- Ramazan Bayramı gecesi. 5- Kurban Bayramı Gecesidir" buyurmuştur.
Hadis-i Şerifden de anlaşıldığı gibi, Ramazan Bayramı gecesinin dua ve niyazla geçirilmesinin önemi belirtilmiş olup, bu gecede yapılan duaların mutlaka kabul edileceği zikredilmiştir.


Bayram namazı için misvak kullanmak, gusletmek,namaza gitmeden önce tatlı bir şey yemek, en temiz ve güzel elbiselerimizi giymek, hoş koku sürünmek müstehabdır. Bayram namazını kılıp daha sonrada kabir ziyaretini yapıp, evde Allah (c.c.) Rızası için namaz kılmak güzeldir. Topluca yemekler yendikten sonra aile fertleri evde toplanır ve büyük olanından başlanılarak bayramlaşılır. Kısacası, Sıla-i rahim yapılmalı anne-baba, akraba ve arkadaşlar ziyaret edilmelidir. Ayrıca Ramazan ayında olduğu gibi, Ramazan Bayramında da yoksullara yardım etmek, hastaları, kimsesizleri, Anne-Babayı, yakın akrabayı ziyaret etmek çok güzel bir davranıştır. Küçüklere hediyeler vererek sevindirmeliyiz. Bayramların önemini en iyi şekilde kavratmalıyız. Bayram günlerini tatil zamanı olarak düşünmemeliyiz.Tatil beldelerine gidilerek bayram kutlanmış olmaz. Evlâtlarımıza sağlam şuur vermeliyiz.
Fitre , diğer adı ile Sadaka-i Fıtr için son saatlere girmiş bulunuyoruz. Hala fitresini vermeyen kardeşlerimiz var ise acele etsinler, hemen versinler. Bayram namazından önce verilince yerine getirilmiş olmakla beraber günümüzde bayram günleri bütün alış-veriş mekanları kapalı olduğu için son anda verilenlerle ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını temin etmeleri mümkün olamamaktadır. O'nun içindir ki hiç değilse içinde bulunduğumuz arife günü verilsin. Fitre; Orucun ve ibadetlerin kabulüne bir vesiledir. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, maddi yönden bayram gününe Zenginler gibi hazırlanmalarına, Bayram'ın Neşe'sinden onların da istifade etmelerine bir yardımdır. Bu cihetle fitre, insanî bir hayır ve İslami bir vazifedir.
Dargınların barışması, Ramazan Bayramının en önemli özelliklerinden biridir. Bayramlar birlik ve beraberliğin, kardeşliğin en güzel şekilde tesis edildiği günlerdir. Bu vesile ile Arife gününüzü, Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, yaptığımız bütün İbadetleri kabul buyurmasını Yüce Mevlâdan niyaz eder, sıhhat, âfiyet ve mutluluklar dilerim.


Yazarın Diğer Yazıları