ZALİMİN GÜCÜNE BAKILMAKSIZIN KARŞI KONULMALIDIR
Carry Trade gibi yöntemlerle gelen sıcak para girişleri felakettir
İç sahada alınan net galibiyet
Kimlik Değiştiren Konyaspor
OLMAK MI GÖRÜNMEK Mİ?
Temizlik
Yaşlanmaktan ve Yorgunluktan Hızlı Çıkış (Lenf Sisteminin Esrarı)
Rakamlarla Otomobil Piyasası
GAZZE KONUSUNDA DURUŞUMUZ NASIL OLMALI
KORKU İLE YÖNETİLEN DÜNYA – Nankörlük Çağının Kıskacında
EMEĞİ TÜRKİYE ÇEKTİ, YEMEĞİ ABD YEDİ.
Konya’nın Hayat Kurtaran Yolları
Bağırarak suç bastırmak
Kommagene’nin Kalbi PERRE
ERİNMEDEN
Yakan kim, kavrulan kim?
BASIN DİLİ
Bid’at; icat olunan, sonradan ortaya çıkan anlamına gelmektedir. Asr-ı saâdetten sonra ortaya çıkan, şer’i bir delile dayanmayan inanç, ibadet, fikir, tutum ve davranışlar için kullanılan bir terimdir. “Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’den sonra ortaya çıkan, İslâm’a, şeri delillere uygun olmayan eksiltme veya ekleme özelliğini taşıyan her şey” diye tarifi yapılmıştır. Kısacası; Kur’an ve Sünnet’teki emir ve yasakların bazılarının değiştirilip yanlış uygulanması demektir. Müslümanların kesinlikle bid’at ve hurafelerden uzak kalarak, İslâm’ın emir ve yasaklarına sadık kalarak bir hayat yaşamaları arzulanan bir durumdur.
Hurafe (batıl inançlar); dinimiz İslam ile ilgi ve alakası bulunmayan, birtakım yanlış görüş, inanış ve uygulamalara verilen isimdir. Hurafelerin kimi kasıtlı olarak içimize sokulmuş, kimi de halkımızın cahilliğinden kaynaklanarak toplumumuzda maalesef yer bulmuştur. Örnek vermek gerekirse; Türbe ve tekkelere mendil bağlamak, çaput bağlamak v.b. gibi.
İslâm; bid’at ve hurafelerden uzak, Kur’an ve Sünnet merkezli evrensel bir dindir. Âyet-i Kerîmede; “Şüphesiz bu (İslâm), benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. (Başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah'ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti.” (En’âm sûresi âyet:153) buyrulmuştur. Kuran-ı Kerîm’in ve Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s.)’in sünnetleri ile belirttiği hak yoldan ayrılmamak gerekir.
Bir hadis-i şerifte; “Her kim bizim bu işimizin (Dinimizin) içine ondan olmayan bir şeyi yeniden sokarsa, o yapılan merduttur, başına çalınır.” (Riyâzü’s Sâlihîn,C.1,No.168) buyrulmuştur.
Bid’at ve hurafeler; İslâm’ın, farklı sosyal ve kültürel yapıya sahip olan toplumlar arasında yayılması sonucunda ve de art niyetli kişilerin, kasıtlı olarak uygulamalarından doğmuştur. Yani kökeninde ya cehalet yada ihanet yatmaktadır.
Bid’at’ın kapsamının sadece dini konularla sınırlı olduğu hususunda, İslâm alimlerinin görüş birliği mevcuttur. Bu sebepledir ki, inanç ve ibadet hayatının dışında kalan yenilikler bid’at kavramına girmezler. Çünkü; itikat ve ibadet konuları, vahiy mahsulü olup, eksiltilip, artırılması, kısacası değiştirilmeden kabul edilip uygulanması gereken ana unsurlardır.
Müslüman; İslâm dininin özüne, ana kaynaklarına aykırı olan her şeyi, kimden kaynaklanırsa kaynaklansın, reddetmesini bilmelidir. Müslüman; Kur’an ve Sünnet’e uygun bir hayat yaşadığı sürece, bid’at ve hurafelerden gereği gibi kurtulmuş ve korunmuş olur.
Bid’at ve hurafelerle mücadele çok önemlidir. Ancak mücadele ederken de, yenilerini ihdas etmemek, fitne ve fesada sebep olmamak gerekir diye düşünüyorum. Her türlü bid’at, hurafe , batıl inançlar, İslâm’ın özüne aykırıdır. Elimizde, Kuran ve sağlam hadis kaynakları mevcuttur. Bu ana kaynaklardan gereği gibi beslenip, toplumumuzu aydınlatan, özüyle sözü, yaşantısı uyumlu olan güzel ahlâk sahibi âlimlerimizin ilimlerinden yararlanarak, hayatımızı, bid’at ve hurafelerden uzak, İslâm’a uygun bir şekilde yaşamalıyız.
Rabbim, bid’at ve hurafelerden uzak kalarak, Kur’an ve Sünnette emredilenlere uygun bir hayat yaşayıp, kurtuluşa erenlerden olmamızı nasip etsin. Sıhhat ve afiyetler dilerim.
ZALİMİN GÜCÜNE BAKILMAKSIZIN KARŞI KONULMALIDIR
GAZZE’YE UMUT OL
ÖZELLİKLE SON AYLARDAKİ HUTBELER; MÜKEMMEL
KESİNTİLİ ZORUNLU EĞİTİM 4+4 ŞEKLİNDE 8 SEKİZ YILA İNDİRİLMELİDİR
HARAM VE HELÂL HASSASİYETİNE SAHİP ŞUURLU MÜ’MİN OLMAK
Teröristlerin Ön Şartsız Silah Bırakmalarını Destekliyorum
TÜRKİYEMİZİ İŞGAL ETMEK İSTEYEN HAİNLERE 15 TEMMUZ’U HATIRLATIRIZ
KANAYAN YARAMIZ KERBELA VE AŞÛRE GÜNÜ
ASIL HİCRET; ALLAH’IN YASAKLARINI TERK EDEREK EMİRLERİNİ YAPMAKTIR
EĞİTİME YAPILAN MADDİ VE MANEVİ DESTEKLERİN ÖNEMİ