Canım Anneciğim Mekanın Cennet Olsun

Ölüm insanı gerçekten derinden etkileyen bir gerçektir.04 Eylül 2012 Salı günü sabah saat 06.00 sularında Annemi kaybettik.Gerçekten Annem’in ölümü bizleri derinden etkilemiştir.Rahatsızlığı sebebiyle tedavisi için 12 Temmuz 2012 günü Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesine kaldırılmıştı.Yapılan tetkikler sonucu akciğerine pıhtı attığı, emboli rahatsızlığı olduğu teşhisi konuldu.Yaklaşık olarak iki haftalık tedavisi sonrası genel olarak iyileşme oldu.Konya ya evine, 26 Temmuz da  dönmüş bazı sıkıntıları olmakla birlikte kendi işini görecek konuma gelmişti.04 Ağustos  akşam saatlerinde abdest almak için girdiği banyodan ayağı kayıp düşmesi sonucunda sağ kol ve sağ kalça kırılması sonucu Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi hastanesinin öncelikle aciline,sonrasında Ortopedi bölümüne,durumu ağırlaşınca Reanimasyon Yoğun bakım ünitesine kaldırıldı.Tedaviye olumlu sonuç vermesi sonucu yeniden Ortopediye, bir gün sonra kötüleşince yeniden yoğun bakıma alındı.Yoğun bakımlık durumdan çıkınca tedavisi için 22 Ağustos günü akciğerdeki yoğun enfeksiyonun tedavisi için göğüs bölümüne nakledildi.04 Eylül Salı günüde Hakkın Rahmetine kavuştu.
Büyük bir üzüntü içinde olmıza rağmen, bizleri gerçekten sakinleştirip huzurlu kılan çok önemli güzelliklere de Merhum anacığımın vefatından kısa süre önce şahit olduk. Hastanede kardeşlerim ve bazı yakınlarımızla birlikte iki kişi olarak dönüşümlü kaldığımız günlerde her birimizin olduğu dakikalarda merhum anneciğim evlatlarım;ben sizlerden razıyım, Allah (c.c.) da her birinizden Razı olsun.Ben sizlere hakkımı helal ediyorum.Sizlerde bana haklarınızı helal edin deyince, estağfirullah anacığım bizim ne hakkımız olabilir ki dedim.Bir hakkımız yok ama varsa da bizden de helal olsun dedik.Merhum anacığım ayrıca bu hastane ortamında hamdolsun benim İmanım tamamen kuvvetlendi, güçlendi,Allah, Lâ İlâhe İllallah Muhammedur Rasulullah, diyerek ruhunu teslim etti.Bu imtihan dünyasını hamdolsun güzel bir şekilde İmanlı olarak ibadetlerle dop dolu bir hayatı yaşadı ve İmanlı bir şekilde ruhunu teslim etti.Rabbim; günahlarını bağışlayıp, Rahmetiyle,Merhametiyle,Lutfu Keremi ile muamele eylesin. Mekanını Cennet,Makamını âli eylesin.Rabbim,başta babam olmak üzere ailemize,akrabalarımıza,dostlarımıza ve sevenlerimize sabır-ı cemil ihsan eylesin.
Ayet-i kerimelerde “Her nefis ölümü tadacaktır. Sonunda bize döneceksiniz.” (Ankebut suresi-ayet:579 “Hiçbir kimse Allah’ın izni olmadan ölmez. O belli bir vakte bağlanmıştır.” (Al-i İmran suresi-ayet:145) “Nerede olursanız olun, sağlam kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size yetişecektir.” (Nisa suresi-ayet:78) “Ecelleri geldiği vakit ne bir lahza geri bırakabilirler ve ne de ileri (öne) alabilirler.” (Nahl suresi-ayet:61) buyurulmuştur.
Ölüm, aramızdan ayrılan sevdiğimiz insanları hatırlamanın, onları hayırla yad etmenin ve ayrıca hayatını devam ettiren insanların kendilerini hesaba çekmenin yoğun olarak yaşandığı dönemlerdir. Ölümden etkilenip, en yakınını kaybeden nice insanların kendi davranış ve yaşayışlarına daha çok özen gösterdiği bir gerçektir. Ama zaman içinde bu düşüncelerde de büyük erozyonlar olmaktadır.
Müslüman’ım diyen bir insan kendini hesaba çekilmeden önce hesaba çekmeli, ölmeden önce kendini ölmüş gibi değerlendirmelidir. Bu hesaplaşma sonucu yaptıkları, yapması gerekirken yapmadıkları, yasaklanmış olan haramlardan ne kadar uzak durduğu konularında kendini değerlendirmelidir. Bu değerlendirmede Allah ve Resulü’nün emirlerini gerçekten yapıyor ve yasaklarından kaçınıyor muyuz? Bu değerlendirmeler sonucu ibadetleri yapıyorum ve yasaklardan da tam anlamıyla kaçınıyorum diyebiliyorsak, iyi yoldayız ve devam etmeliyiz. Tam tersi hayatımızda ibadet yoksa, haramlardan da kaçınmıyorsak o zaman bizim için büyük sıkıntılar var demektir.
Bu imtihan dünyasında güzel amellerle iyi huylu, ahlak sahibi olanlar her iki alemde de kazanırlar.
Büyük mütefekkir ve mutasavvıf Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi, ölüm gecesine “Şeb-i Arus” düğün gecesi, gerçek sevgiliye kavuşma gecesi diyerek ölüm ve sonrası için mükemmel bir açıklama getirmiştir. Kişi nasıl evlendiğinde eşine kavuşmakla mutlu olmuşsa, kendinden, eşinden, anne-baba, para, mal,mülk,mevki, makam v.b. dünya ve içindeki ne varsa her birinden, inandığı Rabbini fazla sevmesi gerekmektedir. İşte bu her şeyden çok sevdiği Rabbine ölümle kavuşunca ona düğün gecesi demiştir.İnancımız gereği ölümle yok olmuyoruz,hakiki gerçek hayata ölümle kavuşuyoruz.İmanımızın beşinci temel şartı da ahret gününe ve öldükten sonra dirilmeye imandır.Rabbim,anacığımın vefatı ile oluşan ayrılığını Cennetinde Rızasına kavuşup vuslatla sonuçlandırmayı nasip etsin.
Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm.    
Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın  ölüm  Erdem Beyazıt
Ölmeden ölene,ölün bir şölen;
Ölümü öldürür, ölmeden ölen
Allah’tan korkana ölüm yâr gelir
Ölümden korkana dünya dar gelir
Cengiz Numanoğlu
Merhum anneciğime, Rabbim  Cennetinde Yüce Makamlar ihsan etsin.Merhum anacığımın hastalığı esnasında gerekli fedakarlıkları yapan Hastane Dekanına,Müdürüne,Doktorlarına,Hemşirelerine,emeği geçen arayıp soran herkese teşekkürler ediyorum. Cenazesine katılan, taziye için gelen,telefonla arayıp taziyede bulunan tüm akraba,arkadaş ve bütün sevenlerimizden Rabbim Razı olsun.Ölüm öncesi ve sonrasında Okunan hatimler,Sûreler hürmetine Rabbim merhum annemi bağışladığı kullarından eylesin.Bütün sevenlerimizden,Kardeşlerimizden dua ve niyazlarını bekliyorum. Rabbim,başta babam olmak üzere ailemize,akrabalarımıza,dostlarımıza ve sevenlerimize sabır-ı cemil ihsan eylesin.Sıhhat ve afiyetler dilerim.


Yazarın Diğer Yazıları