DERSHANELER KAPATILMALI MIDIR?

Eğitim-Öğretim tüm insanlık için vazgeçilmez ana unsurlardandır. Eğitim-Öğretim alanındaki fırsat eşitsizlikleri mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır.Okullarımızda verdiğimiz eğitim-öğretimin kalitesi yükseltilmelidir.Okullarımızın fiziki donanımları,öğretmen kadroları tam ve noksansız bir hale getirilmelidir.Son dönemlerde çok olumlu çaba ve gayretlerin sonucunda ümitleneceğimiz güzellikler oluşmaya başlamıştır.
Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde, dershanelerin kapatılması ile ilgili düşüncelerini şu sözlerle aktarmıştır: "Bundan kim gücenirse gücensin, kusura bakmasınlar. Bu benim halkımın vatandaşımın ortak talebidir. Şunu soruyor haklı olarak, ‘Okullar niye var? Okul varsa dershane niye var? Benim parası olmayan, gücü olmayan vatandaşım tabii dershaneye yavrusunu gönderemiyordu. Evinde davarı olan varsa onu satıyordu, kolunda bileziği olan varsa onu satıyordu. Çocuğunu dershaneye gönderiyordu. Şimdi bu adalet mi? Bunu biz nereye kadar savunabiliriz? Ey dershaneciler, eğer bu ülkede eğitime, öğretime hizmet verecekseniz gel okul aç, okullar kur. Biz de sizden hizmet alımı yapalım, sizin sınıflarınızı öğrencilerle biz dolduralım. Bedeli neyse bunun bedelini biz verelim. Sizi açıkta bırakacak değiliz. Biz yatırımdan kurtulmuş oluruz, siz de hizmetinize aynen devam edersiniz. Bakıyorsun, ‘bu güzel teklif’ demiyorlar. Bunun adımını atacağız ve er geç, 2013-2014’e de biz o sistemle girmiş olacağız” diyerek net tavrını ortaya koymuştur.
Başbakanımızın açıklamalarından önümüzdeki eğitim-öğretim yılın dan itibaren dershanelerin kesinlikle kaldırılacağını anlıyoruz.Yıllardır bende dershanelerin kapatılması  gerektiği görüşünü hep savunagelmişimdir. Dershanelerle birlikte eğitim-öğretimdeki fırsat eşitliği daha da bozulmuş,okullara olan güvenin büyük ölçüde bitmesine zemin hazırlamıştır.Ne hikmetse devlet okulunda öğretmenlik yapan bir kişi önemsenmezken,aynı kişinin bir dershane ile anlaşması sonucunda çok önemli bir cevher olarak takdimi yapılabilmektedir.
Dershaneler kaldırılırsa Anadolu insanının Üniversiteye girme oranı düşer görüşü bazı dershaneci kardeşlerimizde mevcuttur.Fakat çevremden gördüğüm kadarıyla  dershanelerin olmadığı dönemlerde Anadolu insanının büyük bir bölümünün Üniversitelere rahatlıkla gittiklerini belirtmek isterim.
Dershaneler kesinlikle kaldırılmalıdır.Ancak dersanelerin kaldırılması ile birlikte,öğrencilerimizin birer yarış atı gibi düşünülüp,sınavdan sınava koşuşturulduğu gerçeği de gözden uzak tutulmamalı,gerek Liselere ve de gerekse Üniversitelere yerleştirilmek için yapılan sınavların tamamı da kaldırılmalıdır.Çünkü yapılan sınavlar dershanelerin varlığını,oluşmasını bir nevi zorunlu kılmaktadır.Sınavların kaldırlması sonucunda dershanelere olan ihtiyaç azalacak,bir nevi kendiliğinden kaldırılması sağlanacaktır.
Desanelerin ve sınavların kaldırılmasından sonraki sistemin alt yapısı 4+4+4 ile atılmış durumdadır.İlk Okul son sınıftan itibaren Öğretmen,Veli ve Kurul işbirliği ile öğrencinin;ilgi,alaka,kabiliyetine göre başarılı olacağı alana yönderilmesi yapılmalıdır.Sayısalda başarısız olana yıllarca bahse konu dersleri öğretmek için emek sarfedilmemelidir.Güzel resim yapabilenlerde güzel sanatlara,sesi güzel olan ilgili bölüme v.b. yönlendirlmelidir.Üniversiteye yerleştirilmeleri de sayısal,sözel,eşit ağırlık v.b. başarılı oldukları alanlardaki diploma notuna göre en yukardan aşağı doğru alabileceği kontenjanlar kadar yerleştirme yapılır.Hiç bir Üniversiteye giremeyenler için de açık öğretimden okumalarına imkan sağlanırsa köklü çözüm olur.
Bu güne kadarki uygulamalarda da her yıl yaklaşık olarak,1.500.000 öğrencimiz Üniversite sınavına girmekte, kaliteli beğendiğimiz okullarda okuyabilenlerin oranı en iyimser şekilde 100.000 kişiyi geçmemektedir.Orta ve alt seviyedeki okuyanlarla bu rakam yaklaşık 300.000 kişiyi geçmemektedir.Mevcut uygulamada her beş öğrenciden dördü açıkta kalmaktadır.Bütün bunlar kaldırılarak her isteyene sınavsız Üniversite okuma imkanı da verilmelidir.
Yaklaşık olarak dershanelerde 120.000 civarında öğretmen görev yapmakta, 1000.000 civarında öğrenciyede yıllık dershanelerde ücreti mukabilinde  kurs verilmektedirler.Lise son sınıf öğrencilerinin yaklaşık olarak % 50’si dershaneye gitmekte,%50’side gitmemektedir.Burada da eşitsizlik vardır.Tüm öğrencilerimizi dershaneye göndersek bile Üniversite kontenjanlarımızın sayıları bellidir.Tüm öğrencilerimiz diyelim ki sorulan soruların tamamını doğru yaptılar, o zaman orta öğrenim başarı puanları v.b. kriterler sebebiyle çok küçük puan farklarıyla açıkta kalanların sayısı yine aynı olacaktır.Öğrencinin ilk Okul,Orta Okul,Lise dönemlerinde 12 yıllık çalışması ve başarısı dikkate tam alınmadan, birkaç saat içinde yapılan bir sınavla gidecekleri Ortaokul, Lise veya Üniversitenin belirlenmesi çok yanlıştır.Diyelimki öğrenci derslerinde çok başarılı, sınav günüde rahatsız, başı ağrıyorsa, birkaç gün önce bir yakınını kaybetmşişse ve de sonucunda başarılı olamamışsa bunu büyük bir ceza olarak ödemektedir.Öğrencilik dönmeleri esas alınmalı,kabiliyetine göre başarılı olacağı alan/bölüme yönlendirilerek köklü çözüm üretilmelidir.Bu sistemin benzerini dünyada başarılı bir şekilde uygulayan bir çok ülke bulunmaktadır.Onlardaki aksayan yönler tesbit edilip,olumlu görülen şekliyle uyarlanırsa başarılı olunacağına gönülden inanıyorum.
Öneride bulunduğum bu sistemde diploma notları çok önemli olacağından, her okul öğretmenleri kendilerinin başarılı olması için yüksek not vermelerinin önüne de geçilmelidir. Eğitim-Öğretim yılı içinde, Ülkemiz genelindeki bütün  aynı sınıftaki öğrencilerimiz  her ders için yapılan sınavlarının en az iki tanesi merkezi sınav yapılarak belirlenmeli ve Öğretmenler bu sınavlarda farklı okul öğrencilerine gözcü veya nöbetçi olarak görevlendirilirlerse olumlu sonuçlar alınır diye düşünüyorum.
Deshanelerin kapatılmasından sonra,Anadolu,Fen Liseleri,Üniversitelere v.b. Okullara Öğrencileri yerleştirmek amacıyla sınavlar yapılmaya devam edecek olursa, ekonomik durumu iyi olan varlıklı aileler,çocuklarını sınava hazırlamaya devam edeceklerdir.Ayrıca kayıt dışı kursların ortaya çıkma ihtimalide olabilir.Tüm ihtimalleri düşünerek,hem dershaneler kapatılmalı,hemde sınavlar kaldırılmalı ve de korsan kurslar ile özel ders alma imkanları da olabildiğince denetim altına alınarak yasaklanmalıdır.Bütün bunlar yapıldıktan sonra okullarımızın kalitesinin yükseltilmesine çalışılmalıdır.Ülkemizin tamamında ve Öğrencilerimizin arasında fırsat eşitliğini yüzde yüz sağlamak mümkün değildir.Fakat aralarındaki fark da olabildiğince azaltılmalıdır.
 Son dönemlerde eğitim-öğretimde gözle görünür önemli adımların atıldığını hem biliyor hem de görüyoruz. Tüm okullarımızda fırsat eşitliğinin sağlanmasına yönelik en kaliteli eğitim-öğretimin sunulmasında teknolojinin imkanları sonuna kadar sunulmaya başlanmıştır.FATİH projesi de bu anlamda çok büyük önem arzetmektedir. Öğrencilerimiz kurs almak istiyorlarsa,Okullar kendi bünyelerinde hafta sonları  Halk Eğitim Müdürlükleri aracılığı ile açılabilir.Bu sayede Öğretmenlerinde ücretleri resmi kanaldan ödenir ve hiçbir öğrenciden de para talebinde bulunulmazsa katılım ve başarı durumu yüksek olur. Öğrencilerimizi, hem ruhen  hemde bedenen en güzel şekilde eğiterek her alanda başarılı fertler olarak yetiştirmeye gayret etmeliyiz. Öğrencilerimizin başarılı olmaları için,elimizden gelen maddi ve manevi destekleri en iyi bir şekilde sunmalıyız.Sıhhat ve afiyetler dilerim.


Yazarın Diğer Yazıları