DÜNYA MÜSLÜMANLARINI AYAĞA KALDIRAN FİLM

Mensubu olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğumuz dinimiz İslâm'a ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)'e tahammül edemeyen kendini bilmez,Ebu Cehiller,Ebu Lehebler v.b. zavallılar her zaman olmuş,bundan sonra kıyamete kadar da var olacaklardır.
Kutsal değerlerimize savaş açan zavallılara tepkimizi Peygamberi bir metotla göstermemiz gerekir.Ancak düşmanlarımızın ne yaptıklarından daha fazla biz ne yapıyoruz? Kur'an  ve Sünnete gerçekten sahip çıkıyormuyuz? Bu sorulara olumlu cevap verebiliyorsak iyi yoldayız,devam etmemiz gerekir.Aksi halde kendi değerlerimizi kendi ihmallerimizle devre dışı bırakmış oluruz.
Son günlerin en yoğun gündem maddesini İslâm'a ve Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s)'e çok ağır hakaretler içerdiği açıklanan film oluşturmaktadır.Filmi izlemedim,izlemeyi de düşünmüyorum.
İslâm'a ve Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s)'e, çok  ağır şekilde hakaret ettiği bildirilen, İsrail asıllı Amerikan yapımcı Nakoula Basseley Nakoula'nın üstlendiği "Müslümanların Masumiyeti" filmi bütün Müslümanları ayağa kaldırmıştır.
Aslında şer olan bu faaliyete tepki gösterilirken tüm Müslümanların gerçek anlamda kenetlendiklerini görmekteyiz ki,bu durum bizleri hem memnun etmekte ve hemde umutlandırmaktadır.
Gerçekten kardeş olduğumuzun farkına varıp, dayanışma örneği gösterip,birbirimizle olan çekişmeleri sonlandırıp,düşmanlık edenlere en güzel cevabı vermemiz çok önemlidir.
“Cesur Hıristiyanlar Birliği”, “Ulusal Amerikan Kıpti Meclisi” gibi İslâmofobik bazı hareketlere üye olan Nakoula, bir açıklama yaparak filmi provokatif bir siyasi tutum için yaptığını itiraf etmiştir. Yaptığı açıklamada "İslam kanserdir, Müslümanlar da yok edilmesi gereken böceklerdir. Bu film ile İslam'ın nefret içerikli bir din olduğunu göstereceğim'' ifadelerini kullanmıştır.
Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Hz. Muhammed(s.a.s)'e hakaret içeren bu filmle ilgili bir açıklama yaparak şunları ifade etmiştir:
"İslam'ın yüce değerlerine ve Hz. Peygamber'e hakaret, fikir ve inanç hürriyeti içinde değerlendirilemez,dinlere, peygamberlere, insanların kutsal değerlerine yönelik hakaretler fikir ya da eleştiri hürriyeti olarak görülemez. Bu film açıkça provokasyon ve düşmanlığa yönelik davranıştır şeklinde konuşmuş ve bu Provakasyonlara alet olmadan gereken tepkilerin gösterilip,gerekli önlemlerin alınacağını,her dinin kutsalına saldırmanın suç sayılması gerektiği konusunda çalışılacağını bildirmiştir.”
Yapılan şeyler her ne kadar  çok çirkin olsa da, Müslümanlar bu tip provokasyonlara alet olmamalıdırlar. Tepkilerini mutlaka hukuk içinde kalarak göstermeleri gerekir.Bu nedenle dünyadaki eylemlerin daha fazla kişiye zarar vermeden durmasını, en önemlisi de bu hakaret dolu filmin yapımcı, sorumlu ve destekçilerinin bir an önce gerekli cezayı alarak hak ettiklerini bulmalarını arzu ediyorum.Başbakanımızın yaptığı açıklamaların önemli olduğunu,bütün Müslümanların ve Liderlerinin aynı hassasiyetle tepki göstermelerinin çok yararlı olacağını düşünüyorum.
Dinde zorlama yoktur.Herkes hür iradesiyle istediği inanca sahip olabilir.Allah (c.c.)'ın verdiği bu hürriyeti kimsenin yok etme hakkı yoktur.Müslümanlar olarak her inanca ve o inancın kutsallarına saygılıyız.Sizin dininiz size,bizim dinimiz bize aittir diyerek Kur'an ve Sünnet merkezli yaklaşımımızı ortaya koyarız.Ancak bu iyi niyete rağmen yanlışlar devam ederse yapılan yanlışa misliyle karşılk verilmeside,kısasta hayat vardır dini gerçeğinin uygulanmasını zorunlu kılar.Hiç kimse Müslümanları bu anlamda test etmeye kalkmasın.
İslâm'a ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)'e hakaretler içeren bu film gösterime girmesin,hiçbir ülkede buna hamilik yapmaya kalkmasın.Hadlerini bilmez zavallılar yanlışa devam ederlerse, tarih yeniden tekerrür eder,tüm zalimlerin uğradığı akibete, onlarda uğrarlar.Tepkilerin gösterildiği ilk günlerde filmde rol alan kadın aktör, yapımcısından davacı olmuştur.Kendilerinin kandırıldığını,filmin esas içerik'inin İslâm'a ve Hz.Muhammed'e yönelik  olmadığını,bu durumun sonradan değiştirildiğini kamuoyuna açıklamıştır.
 Zalimlerin hasmı Cenab-ı Hak'tır.Onlara mühlet verir ama asla affetmez.Gereken cezalarını mutlaka verir.Bizlerde oyunlara gelmeden tepkimizi göstermeliyiz.Düşmanlık duyguları ile İslâm'a ve Peygamber Efendimiz (s.a.s.)'e hakaretler arttıkça, Müslümanlar kenetlenecekler ve sonucunda Rabbimin izni ile dünya ya adaletle hükmedeceklerdir.Kafirler,Müşrikler,Münafıklar v.b. istemeselerde Allah(c.c.) mutlaka nurunu tamamlayacaktır.
Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın
Gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın. Necip Fazıl Kısakürek


Yazarın Diğer Yazıları