Hz.Şems-i Tebrizi,Hz. Mevlânâ sema ve Biz
MEVLANA’YI ANLAMAK
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
Milletin Sinirini Bozmayın!
SURİYE ZAFERİ’NİN 1. YILI VE DOHA ZİRVESİ
KAZA VE KADER İNANCINI DOĞRU ANLAMALIYIZ
Dolardan Kaçan Yatırımcıları Altının Cazibesi Baştan Çıkardı
TERAZİ
Çözüm Üreten Çağdaş Atan Aranıyor
TÜRK İSTİHBARATININ MİLLİLEŞMESİ
Mevlana, Hoca Efendi ve Diğerleri…
Skor 1-1, kazanan Rize!
CADILAR BAYRAMI’NIZ KUTLU OLSUN MU?
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
BİZİM KUŞAĞA OKUMAYI SEVDİREN YAZAR KEMALETTİN TUĞCU
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
İslâm'ın gerçek anlamda çok büyük önem verdiği hususlardan iki tanesi de Takvâ ve Tevazu'dur.Takvâ;Allah (c.c.)'tan gereği gibi korkmak, O'nun emirlerini yerine getirmek, yasaklamış olduğu bütün işlerden uzak durmak demektir. Kısacası günahlardan sakınıp, sevaplar kazanmamıza vesile olacak emirleri yapmaktır.
Tevazu; Gösterişten uzak, alçak gönüllü olmak demektir. Tevazu, ihlas'ın benzeri bir özellik arzetmektedir.
Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerimde; ” Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.” (Hucurât Sûresi âyet:13) buyrulmuştur.
Hz. Âdem ve Havva'dan çoğalan insanlar, yeryüzünde çeşitli renk ve dilde küçüklü büyüklü topluluklar oluşturmuşlardır. Küçükten büyüğe, kabileden milletlere varıncaya kadar farklılık gösteren bu oluşumun temel sebebinin kitlelerin birbirini tanıyıp, anlaşmak ve kaynaşmak olduğu anlaşılmaktadır. Yani soy-sopla övünmek yerine, birleşip bütünleşmek öngörülmüştür.
Takvâ; Allah (c.c.)'a karşı sorumluluk bilincine sahip olma, emirlerine uygun hayat yaşama, haramlardan uzak durup ,haramlara yaklaşmayı bile gönülden geçirmemek gibi çok geniş anlamları ihtiva etmektedir. Takvâ; genel anlamı itibariyle, Kuran ve Sünneti anlayıp yaşamak suretiyle sıratı müstakim üzere olabilmek demektir.
Kalbimizi,ruhumuzu, bedenimizi, Allah (c.c.)'a teslim etmekle birlikte hayatımızı, O'nun kanunlarına göre düzenleyerek güzel ahlâk'a ulaşmamız için gayret sarfetmeliyiz. Güzel ahlâk'a, takvâ ile ulaşılabilmektedir. İslami emir ve yasaskların ana gayesi, Müslümanın terbiyesi ve temizliği içindir. Gerçek anlamda kalp temizliğine ancak ve ancak takvâ ile erişilebilir.
Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerimde Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s.)'e hitaben:”Mü'minlerden sana tabi olanlara kanadını ger(tevazu göster).” (Şuarâ Sûresi âyet:215) buyrulmuştur.
Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s) bir hadis-i şeriflerinde:”Çalım satarak elbisesini sürükleyen kimseye Allah(c.c.) kıyamet gününde rahmet nazarıyla bakmaz.” buyurmuştur.(Riyazüs Sâlihîn.C.2, No:618)
İslâm tarihinde çok mana dolu ve anlamlı örnek davranışlardan birini anlatarak konumuzu ayrıntılı olarak açıklamayı uygun görüyorum. Bu tevazu örneği şöyledir:
Sahabelerden Hz. Ebû Zer (r.a.) bir gün sohbet esnasında Hz. Bilâl'e, “Ey siyah kadının oğlu ! Senin bu işe aklın ermez” diyerek Hz. Bilâl (r.a.)'ın çokça üzülmesine sebep olmuştu. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) bunu duyunca, Ebu Zer (r.a.)'ı çağırıp duyduğu haberin mahiyetini sorar. Ebu Zer (r.a.), söylenenlerin doğruluğu karşısında susup boynunu yere eğer. Bunun üzerine Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s) ise:”Demek ki sende hâlâ cahiliyet âdetlerinden var” buyurmuştur. Yaptığına çok pişman olan Ebû Zer,” Keşke yer yarılsaydı da yer'in dibine girseydim” dedikten sonra gidip Hz. Bilâl (r.a.)'ın eşiğine yatar, Bilâl bu yanağı çiğnemedikçe asla buradan kalkmayacağım der. Bunu duyan Hz.Bilâl gelip Hz. Ebû Zer'e hakkını helâl ettiğini söyler, ardından da “Kalk kardeşim bu yüzler çiğnenmeye değil öpülmeye layıktır” der. İki dost tevazu ile kucaklaşıp helâlleşirler.
Müslüman hem tevazu sahibi, mütevazi hem de takvâ ile dopdolu olacaktır. Gerçek anlamda üstünlük ölçüsü olan takvâ'nın Müslüman'ın her hareketine etkisi vardır. Tevazu gibi güzel hasletlerle birlikte ulaşabileceğimiz olgunluk merhaleleri söz konusudur. Takvâ ve tevazu'nun etkileri ile İman güçlendirilir ,ahlâk güzelleştirilir.
Âyet-i Kerimelerde: “(Ey müminler! Ahiret için) azık edinin. Bilin ki azığın en hayırlısı takvâdır. Ey akıl sahipleri! Benden (emirlerime muhalefetten) sakının.” (Bakara Sûresi âyet: 197) “Bilin ki, Allah muttakilerle(kötülükten) sakınanlarla beraberdir.”(Tevbe Sûresi âyet:36) buyrulmuştur.
Allah(c.c.), her birimize gerçek anlamda Tevazu ve Takvâ sahibi olabilmeyi, İslâm'a uygun güzel bir hayat yaşamayı nasip eylesin. Sıhhat ve âfiyetler dilerim.
KAZA VE KADER İNANCINI DOĞRU ANLAMALIYIZ
Allah Teâlâ İyiyi, Güzeli emreder, Emrettiği İyidir, Güzeldir.
ÂSIMIN NESLİNİ YETİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞAN DAVA ADAMI ÖĞRETMENLERİMİZİN GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
TEVHİD, ŞİRK, ŞERİAT, TAĞUT NE DEMEKTİR.
İLÂH, RAB, İBADET VE DİN KAVRAMLARI
DÜNYA İMTİHAN YERİ
İSLÂM DİNİNDE ZORLAMA VAR MI, YOK MU?
ROL MODEL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN AHLÂK’I KUR’AN İDİ
İMANIN İBADETE, İBADETİN DE İMANA ETKİSİ
SİYONİST İSRAİL’İN YIKILACAĞI GÜNLER YAKINDIR