Ey Cemaat Liderleri!...

 Günümüz Müslümanlarının en çok ihtiyaç duydukları konulardan birisi, beklide en önemlisi, birlik ve beraberliktir. Birlik ve beraberlik ruhunu kaybeden toplumlar, her şeylerini kaybetmek zorunda kalırlar. Fertleri birbirine düşmüş milletler, yok olup gitmeye mahkûmdurlar. Tarih bunun en büyük şahididir. Onun içindir ki dinimiz, birlik, beraberlik ve kardeşliğin önemini vurgulanmış, fitne ve tefrikanın çok tehlikeli olduğunu da açıkça belirtilmiştir.
     Ey Cemaat Liderleri! Sizlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu sorumluluğunuzu yerine getirirseniz,Ümmet-i Muhammed’in her türlü zulme maruz kalmaları son bulacak, dünyada gerçek anlamda adalet, hak, hukuk tesis edilmiş olacaktır.Fakat herkes kendi Cemaatinin, grubunun özel çıkarları için çalışıp, kardeşlik şuurundan uzak durursa, Allah(c.c.) korusun, bir takım bela ve musibetlerin güzelim Ülkemize de gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Olumsuzluklara uğramadan, kardeşlik şuuru içinde hareket etmeliyiz. Başka inanç gruplarına gösterilen olumlu yaklaşımları, kendi kardeşlerimizden esirgememeliyiz. Cemaatler de, İnsanlarda hata yaparlar, ancak hataları en düşük seviyeye indirmek için Kuran ve Sünnet merkezli yapılacak istişarelere göre hareket edilmesinin inanılmaz yararları olacaktır.
     Müslümanlara önderlik eden bütün Cemaat liderleri, düzenli olarak istişare amaçlı toplantılar yapmalı, aldıkları kararları birlik ve beraberlik ruhu içerisinde uygulamaları gerekir diye düşünüyorum. Medya da , bir biri ile tartışan kavgalı gruplar, Cemaatler görüntüsünden uzaklaşılmalı, bütün dünya Müslümanlarına en güzel örnek olduğumuz gösterilmelidir.
     Âyet-i Kerimelerde : “Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan Ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve Resûl'e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.” (Nisa Sûresi âyet:59) “Şüphesiz, Mü’minler birbirleri ile kardeştir; öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan sakının ki size acısın.” (Hucurat Sûresi âyet:10) “Hepiniz toptan Allah’ın ipine (İslam’a) sarılın, ayrılmayın, Allah’ın size olan nimetini anın; düşmandınız, kalpleriniz arasını uzlaştırdı da O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı. Allah doğru yola erişesiniz diye size böylece ayetlerini açıklar”( Ali İmran Sûresi âyet:103) buyrulmuştur.
     Birlik ve beraberliğin olmadığı yerde tefrika vardır. Tefrika, girdiği cemiyetlerde, itimat ve emniyet, hürmet ve muhabbet, şefkat ve merhamet gibi her türlü ahlaki güzellikleri ortadan kaldırır. Bu hususu İstiklal Marşımızın şairi merhum Mehmet Akif Ersoy, ne güzel dile getirmiştir.
 Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.
 Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.
 Sen! ben! desin efrat, aradan vahdeti kaldır.
 Milletler için işte kıyamet o zamandır.


     Din kardeşliği, kan kardeşliğinden daha çok önemlidir. Bir hadis-i şerifte Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: "Nefsim yedi kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, İman etmediğimiz müddetçe Cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de Kâmil Mümin olamazsınız".
     Bu günlerde yeryüzünde cereyan eden bütün olumsuzlukların Müslümanların aleyhine olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Yapılan zulüm, işkence, vahşet vb. olumsuzlukları görmemek için kör, duymamak için sağır ve anlamamak içinse akılsız olmak gerekir. Mısır’da, Suriye’de, Filistin'de, Doğu Türkistan da, Arakan da v.b. Ülkelerde Müslümanlar katledilmekte, kadınlara tecavüz edilmekte, akla hayale gelmeyen vahşetler birbirini izlemektedir. Müslümanlar dünkünden daha çok bugün kardeşlik, dayanışma, birlik-beraberlik içerisinde maddi ve manevi unsurları seferber ederek bu olumsuzlukları gidermek zorundadır. Bu konuda  çözüm üretip toplumlara sunacak olanlarda, Cemaat Liderleridir.
     Hadis-i Şerifte de belirtildiği gibi Müslümanlar bir vücudun azaları gibidir. O azalardan biri rahatsız olduğu zaman bütün vücut rahatsız olur. Aynen bu durum gibi dünya Müslümanlarının durumları düşünülmeli ve sonuçta gerekli çözümler kesin olarak, bütün Cemaatlerin ortak kararı ile ortaya konulmalı ve uygulanmalıdır.
     Cenab-ı Allah (c.c.); Cümlemizi hakkıyla İslâm kardeşliğine sarılan, Cemaatimizin, Grubumuzun özel çıkarlarını bir kenara bırakarak, etrafımızı saran fitne ateşine karşı Şuurlu hareket eden, birlik ve beraberliğini koruyan, Müslümanların sıkıntılarını gidermeye çalışan ameli Salih kullarından eylesin. Sıhhat ve afiyetler dilerim.


Yazarın Diğer Yazıları