Hz.Şems-i Tebrizi,Hz. Mevlânâ sema ve Biz
MEVLANA’YI ANLAMAK
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
Milletin Sinirini Bozmayın!
SURİYE ZAFERİ’NİN 1. YILI VE DOHA ZİRVESİ
KAZA VE KADER İNANCINI DOĞRU ANLAMALIYIZ
Dolardan Kaçan Yatırımcıları Altının Cazibesi Baştan Çıkardı
TERAZİ
Çözüm Üreten Çağdaş Atan Aranıyor
TÜRK İSTİHBARATININ MİLLİLEŞMESİ
Mevlana, Hoca Efendi ve Diğerleri…
Skor 1-1, kazanan Rize!
CADILAR BAYRAMI’NIZ KUTLU OLSUN MU?
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
BİZİM KUŞAĞA OKUMAYI SEVDİREN YAZAR KEMALETTİN TUĞCU
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Fitne ve Fesat çıkarmak Müslüman olan hiçbir ferde yakışmayan özelliklerdendir. Hangi amaç için olursa olsun, ister Mevki, Makam, İsterse Para, Şan, Şöhret v.b. olsun, kesinlikle kabul edilebilir bir tarafı yoktur. İnancımız İslâm’a göre, fitne , İnsanı öldürmekten daha kötü olarak değerlendirilmiştir. Açıkça fitne ve fesattan kaçınmamız gerektiği emredilmiştir. Suriye’de, Mısırda, dünyanın dört bir yanında çıkarılan Fitne sonucu, maalesef yüzlerce, binlerce masun insan katledilmektedir. Aynı sıkıntıları yaşamamak için bizler çok büyük fedakârlıklar yapmak durumundayız.
Ancak zaman zaman dünyevi menfaatler uğruna insanların nasıl fitneyi uyandırıp azdırdığına da üzülerek maalesef şahit oluyoruz. Geçmişte yaşanan hırsların nasıl düşmanlıklara vesile olduklarını çok net biliyoruz. Aynı yanlışlara düşmemek için her bir Müslüman elinden gelen çabayı, gayreti göstermelidir.
Günümüz Müslümanlarının en çok ihtiyaç duydukları konulardan birisi, beklide en önemlisi, birlik ve beraberliktir. Birlik ve beraberlik ruhunu kaybeden toplumlar, her şeylerini kaybetmek zorunda kalırlar. Fertleri birbirine düşmüş milletler, yok olup gitmeye mahkûmdurlar. Tarih bunun en büyük şahididir. Onun içindir ki dinimiz, birlik, beraberlik ve kardeşliğin önemini vurgulanmış, fitne ve tefrikanın çok tehlikeli olduğunu da açıkça belirtilmiştir.
Bu dünya ya gönderilişimizin bir gayesi vardır. İmtihan için gönderildik. Hayatımızın her döneminde, İmanlı olarak yaşayıp, haramlardan, fitneden, fesattan kaçınarak helaller dairesinde, emredilenleri yaparak, ahlaklı, dürüst kişilik sahibi insanlar olmamız, Rabbimizin bizler için emrettiği hususlardır.
Âyet-i Kerimelerde: “Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Haram'da onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Eğer onlar size karşı savaş açarlarsa siz de onları öldürün. İşte kâfirlerin cezası böyledir.”
“Eğer onlar (savaştan) vazgeçerlerse, (şunu iyi bilin ki) Allah gafûr ve rahîmdir.”
“Fitne tamamen yok edilinceye ve din (kulluk) de yalnız Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçerlerse zalimlerden başkasına düşmanlık ve saldırı yoktur.” buyrulmuştur. (Bakara Sûresi âyet:191-193)
Gelip geçici olan dünya menfaatlerine kapılarak, gerçek, kalıcı olan uhrevi menfaatler göz ardı edilmemelidir. Dünyaya gönderilişimizin gayesi kulluktur. İbadetlerimizi Allah (c.c.) Rızası için yapmalıyız. Gelip geçici olan hiçbir dünya menfaati, İnandığımız İslâm’a göre hayat yaşamaktan bizleri uzaklaştırmamalı, aksine dünya nimetleri imkânlar arttıkça, kulluğumuzun daha çok farkına varmalı, şükür ve itaatımız artmalıdır.
Nefsimiz, Şeytan, kısacası Tâğut olan her şeyden uzak durmalı, Tevhide, Hakka, Hakikate, Adalete, Güzel Ahlâk’a sahip çıkarak, fitneden, fesattan, uzak durmalıyız. Hayatımızı, İslâm’ın emirlerine uygun yaşamalı ve yasaklanmış olan haramlardan da uzak durmalıyız. Hayatımızı İslâm’a uygun yaşadığımızda; imtihan için gönderildiğimiz dünya hayatını gereği gibi değerlendirmiş olmamız sonucu, ebedi olan Ahiret yurdunda mükâfatlandırılmaya hak kazanabiliriz.
Müslüman’ım diyen kişi, hangi Gruptan, Cemaatten, Vakıftan v.b. olursa olsun her hangi bir hususta ayrılığa düştüklerinde hakem olarak Kur’an ve Sünnet’e göre çözüm bulmak durumundadır. Şahsi, nefsani yaklaşımlar fitnenin körüklenmesine, artmasına vesile olur.
Nifak tohumları ektiğin yeter,
Bilir misin fitne, katilden beter. Cengiz Numanoğlu
Başıboş bırakılmadığımız her halimizin ve davranışımızın, adeta video kameraya çekildiği, kirâmen katibin meleklerince her anımızın yazıldığı, yaptığımız işlerin amellerin zerre miktarı da olsa karşımıza Ahiret yurdunda çıkarılacağı, kısacası bu dünyaya imtihan için gönderildiğimiz gerçeğini hiçbir zaman unutmamalıyız.
Her birimiz özel çıkarlarımızı, Mevki-Makam hastalığımızı, Para-Pul, Şan-Şöhret tutkunluğumuzu bir kenara bırakarak, etrafımızı saran fitne ateşine karşı Şuurlu hareket etmeliyiz. Birlik ve beraberliğimizi koruyup, Müslümanların sıkıntılarını gidermeye çalışanlardan olmamız duası ile sıhhat ve afiyetler dilerim.
KAZA VE KADER İNANCINI DOĞRU ANLAMALIYIZ
Allah Teâlâ İyiyi, Güzeli emreder, Emrettiği İyidir, Güzeldir.
ÂSIMIN NESLİNİ YETİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞAN DAVA ADAMI ÖĞRETMENLERİMİZİN GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
TEVHİD, ŞİRK, ŞERİAT, TAĞUT NE DEMEKTİR.
İLÂH, RAB, İBADET VE DİN KAVRAMLARI
DÜNYA İMTİHAN YERİ
İSLÂM DİNİNDE ZORLAMA VAR MI, YOK MU?
ROL MODEL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN AHLÂK’I KUR’AN İDİ
İMANIN İBADETE, İBADETİN DE İMANA ETKİSİ
SİYONİST İSRAİL’İN YIKILACAĞI GÜNLER YAKINDIR