FİTRE (SADAKA TÜL FITR)

     Fitre, Orucun ve ibadetlerin kabulüne, yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, maddi yönden bayram gününe zenginler gibi hazırlanmalarına vesiledir. Aynı zamanda bayram gününün Neşe'sinden ihtiyaç sahiplerinin istifade etmelerine bir yardımdır. Bu cihetle fitre, İslami bir vazife ve insanî bir hayırdır.  Fitre vermek için şart olan, Müslüman olmak, hür olmak ve aslî ihtiyaçlar dışında nisap miktarı mala sâhip olmaktır. Akıl ve bülûğ fitrede şart değildir. Fitre vacip olduktan sonra nisap miktarı olan mal zayi olsa bile, fitrenin ödenmesi şarttır. Sadaka tül Fıtr; insan olarak yaratılmanın ve Ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın bir şükrü olarak; dinen zengin olup Ramazan ayının sonuna yetişen Müslümanın, belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır (Nevevî, el-Mecmû', 6/103-105). Vacip oluşu, sünnetle sabittir (Buhârî, Zekât, 70-78 [1503-1512]; Müslim, Zekât, 12-21 [984-985]).

    Sözlükte ‘İcat etmek, kesmek, ikiye ayırmak' anlamlarına gelen ‘fatr' kökünden türeyen ‘fıtr'  kelimesi; oruca son vermeyi, orucu açmayı ifade eder. Bundan dolayıdır ki ramazan bayramına ‘îdü'l-fıtr' denildiği gibi ramazan ayını yaşamanın, mükâfat ve bereketinden faydalanmanın bir şükran nişanesi olarak verilen sadaka 'ya da Sadaka tül fıtr denilmektedir. Bu tamlama kısaltılmış olarak ‘fıtra' Türkçe de ‘fitre' olarak kullanılmaktadır. Fitre Sadaka-i Fıtr; aslî ihtiyaçlardan başka nisap miktarı bir mala sâhip bulunan her Müslüman'ın vermesi gereken,  vacip olan (Hanefi Mezhebine göre) bir sadakadır. Ramazanın sonuna yetişen veya Ramazan'ın son günü Bayramdan önce dünyaya gelen bir çocuk içinde verilmesi gereken bir ibadettir.

         Fitreyi, Ramazan bayramının birinci günü Bayram Namazına kadar vermek gerekir. Fitrenin bayramdan önce verilmesi gerekir. Ramazan içerisinde Sadaka tül fıtr'ı verenler fakirlerin bayram ihtiyaçlarını önce den karşılamalarına, noksanlarını telâfi etmelerine vesile olurlar. Zamanında ödenmeyip sonraya kalan fitreler ise, mümkün olan ilk fırsatta ödenmelidir. Esasen Ramazan Bayramından önce ödenmesi gerekir. Zamanında ödemeyenler ibadetlerini terk ettikleri için günaha girerler. Onun içindir ki, bir an önce mutlaka bu borcu ödemek için çaba sarf edilmeli, ödemeyi geç yapanlar da tövbe ve istiğfar etmelidir. Nisap miktarı malı olan bir Müslüman, hem kendisi için, hem de bakmakla yükümlü olduğu ailesi, eşi ve çocukları için fitre verir. Aklî dengesi yerinde olmayan çocukların fitresini de yine babası verir. Henüz doğmayan çocuk için ise, fitre verilmez. Fitrede aslolan husus, herkesin kendi fitresini kendi malından ödemesidir. Eşlerin ayrı ayrı gelirleri varsa, herkes kendi kazancından vermelidir. Eşi çalışmıyor ve geliri yoksa aile Reisi ödemelidir. Fitre, Zekâtın verilmesi yasak olan (usul - füru')'a verilemez. Yani Anneye, Babaya, Dedeye, Nineye yukarı doğru devam eden akrabalar ile Oğul, Kız, Torunlara ve aşağı doğru devam eden yakınlara verilemez. Meselâ; Bir kimse fitresini, zekâtta olduğu gibi fakir olan kocasına, eşine, babasına,  oğluna, kızına veremez. Fakir olan amcaya, halaya, teyzeye, dayıya v.b. verilebilir. Akrabaların fakirlerine vermek daha faziletlidir.

     Fitre başlıca 4 dört madde üzerinden hesap edilip verilir:  1 - Buğday veya buğday unundan 2 - Arpadan veya arpa unundan 3 - Her türlü kuru üzümden 4 - Kuru hurmadan. Fitreler aynen hurma, buğday, üzüm olarak verilebileceği gibi, kıymetleri para olarak da verilebilir. Hatta kıymetlerinin para olarak ödenmesi, daha da efdaldir. Kişinin fitresini verirken kendi malî imkânını ve zenginliğini göz önünde bulundurarak, fitresini bu dört gıda maddesinden birinin kıymeti üzerinden ödemesi gerekir. Meselâ çok zengin olanlar fitrelerini hurmanın değeri üzerinden ödemelidirler. Çünkü en yüksek fitre miktarı hurmadır. Günümüzde fıtr sadakası miktarının belirlenmesinde, kişinin bir günlük (iki öğün) normal gıda ihtiyacını karşılayacak miktarın ölçü alınması daha uygundur. Fitreler bir fakire verilebileceği gibi birkaç fakire de dağıtılabilir (Merğinânî, el-Hidâye, 2/224). Ancak bir kişiye verilen miktar bir fitreden az olmamalıdır. Her yıl Ramazan ayında, Diyanet İşleri Başkanlığı belirttiğim dört gıda maddesine düşen fitre bedellerini belirleyip açıklamaktadır. Bu yıl belirlenen asgari en düşük fitre bedeli 130 (Yüz Otuz ) TL'dir. En ideali ise; yediklerimizden ortalama bedel olarak hesap edip, bu belirlenen rakamdan aşağı olmamak üzere daha fazla verilmesi güzel olur.  

     Zekâtta ve Fitrede; nisap miktarı, hem Altın'a, hem de Gümüş'e göre hesap edilmektedir. Gümüşün esas alınması fakirin lehine olduğu için tercih edilmelidir. Gümüş'e göre değerlendirildiğinde Zekâtın da, Fitrenin daha çok kişi tarafından verileceği aşikârdır. Zekâtı, 20 Miskal 80,018 gram altını olan veya buna eşdeğere parası olan vermekle mükelleftir. Gümüşte ise 200 Dirhem yaklaşık olarak 600 grama sahip olan vermekle yükümlüdür. 21 Mart 2024 itibariyle ortalama gümüş için 16.500 (On altı bin beş yüz) TL bedel, altın içinde ortalama yaklaşık 203.000 (İki yüz üç bin) TL imkâna sahip olan nisap miktarına sahip demektir. Zekâtta üzerinden hicri bir yıl geçme şartı aranırken fitre de böyle bir şart yoktur. İslâm; yardımlaşmayı, dayanışmayı, kaynaşmayı, başkalarını düşünebilmeyi amaçlamaktadır. Oruçla hem nefsimizi kontrol altına alalım, zorluklara dayanma anlayışını kazanalım, hem de Zekât, Sadaka tül Fıtr v.b. ibadetlerle başkalarını düşünelim. Namaz, Oruç, Zekât v.b. ibadetlerin; maddi ve manevi yönden sayılamayacak güzelliklere vesile olacağı aşikârdır. Haramlardan da uzak kaldığımız zaman dünyevi ve uhrevi birçok nimete sahip olacağımızı bilmeliyiz. Hep hayır söyleyip ibadet ve duâlara devam etmeli, cimriliği terk edip cömert olmalı, günahların bağışlanması için Nasuh tövbeler etmeli sevapları artırmalı, gıybeti, tüm kötülükleri terk edip iyilikleri artırmalı, kısacası tüm emirleri yapıp haramların her birinden kaçınmalı ki gerçek anlamda arınıp kurtuluşa erebilelim.

    Allah (c.c.), her birimize gerçek anlamda; Namazı dosdoğru kılmayı, Oruç tutmayı, Zekâtı, Sadaka tül Fıtr'ı vermeyi, kısacası bütün ibadetleri gereği gibi yapmayı ve haramlardan uzak durmayı nasip eylesin. Sıhhat ve afiyetler dilerim.

     omerlutfiersoz@gmail.com


Yazarın Diğer Yazıları