Fravunlar, Bel’amlar Ve Karunlar Darbe İle Mısır da İş Başında

Özgürlük, hak arama adına Tahrir’de toplananlar; askerle iş birliği yapıp riyakâr iki yüzlü batınında desteğini alarak Mısır da Darbe yapmışlardır. Gelinen nokta da Meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve taraftarlarına, Müslüman Kardeşler’e her türlü zulmü reva görüp, bazılarını öldürüp, bir çoklarını da tutuklamak suretiyle hapishanelere gönderilmelerini nasıl izah edeceklerdir. Bunun bir izahı yoktur. Demokratik yollardan iktidara gelemeyenlerin, sandıkta seçilemeyenlerin yaptıkları  alçakça  bir Zulümdür. Bu zulmü yapanlar şunu unutmasınlar ki, Zulüm ile âbat olanların ahiri berbât olur.
SSonun başlangıcı sanma uzakta; 
Gör ki; o korktuğun dev uyanmakta. 
Er geç çözülecek, bu düğüm Hakk’ta, 
   Hüsrâna mahkûmdur kâfir fıtratı, 
   Şeytanın kuklası, vicdansız Batı.  Cengiz Numanoğlu
     Tarih boyunca beşeri sistemlere baktığımızda üçlü bir sacayağının birlikteliğini görmekteyiz. Bunları Fravun, Karun, Bel’am oluşturmaktadır.
Fravun; İktidarı, egemen gücünü , kişi yada mekanizmayı temsil eder.
Karun; Sistemin Mal, Para gücünü, kişi yada mekanizmayı temsil eder.
Bel’am; Resmi ideolojinin Alimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bel’am din pazarlamacısıdır ama bu Allah (c.c.)’ın dini değil, menfaatlerine göre yorumlanıp afyon haline getirilen bir dinin pazarlamacısıdır. Bel’am B.Baura isimli kişi Hz. Musa (a.s.) döneminde yaşamış, o’nun Peygamberiliğine ve bildirdiklerine Önce İman etmiş,fakat sonradan tercihini Fravunun iktidarından yana kullanarak Hz. Musa (a.s.) cephe almıştır. Kısacası Fravun’un dini anlamda dayanağı olmuştur. Fravun, Karun ve Bel’am üçlüsünün özellikleri Kur’an-ı Kerîm de ayrıntılı olarak anlatılıp vurgulanmaktadır.Ezher Şeyhi de Bel’amlığa soyunmaktan acilen vazgeçmelidir.
     Malumunuz Mısır’ı yaklaşık yarım asırdır, Cemal Abdunnasır, Enver Sedat, Hüsnü Mübarek gibi Darbeciler, Diktatörler, Zalimler Mısır’ı yönetmişlerdir. İhvan-ı Müslimin’in Kurucusu Hasan el Benna, Seyyid Kutup gibi çok önemli şahsiyetler bu Zalim yöneticiler tarafından çok büyük Zulumlere maruz kalmışlar ve İdam edilmeleri sonucu Şehadet mertebelerine ulaşmışlardır. Dün yaptıkları Zulümleri bilmelerine rağmen, bu gün de korkmadan bu Zalimlere meşru bir şekilde direne gelmişler asla onların yöntemlerine başvurmamışlardır. Şimde de  tarih tekürrür etmiş, Meşru Cumhur Başkanı Muhammed Mursi ve sevenlerine, Fravunlar ve onların yollarından gidenler tarafından çok büyük Zulümler  yapılmaktadır. 
     Darbeyi yapan Mısır Genelkurmay Başkanı Abdulfettah Sisi’yi ve Geçici Cumhurt Başkanı yapılan Adli Mansur’u, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na ,  maalesef Muhammed Mursi  atamıştır.
    Abdulfettah Sisi ve Adli Mansur, Mısır Genel Kurmay Başkanlığı ve Anayasa Mahkemesi Başkanlığına Muhammed Mursi tarafından getirildiler ama Meşru halkın %52 gibi yüksek oyu ile seçilen Muhammed Mursi’yi sırtından hançerleyenler  yine onlar oldular. Bu görevlere Musri tarafından atandıklarında menfaatleri icabı seslerini çıkarmamışlar, yaptıkları Darbe ile İki yüzlü, riyakar ve sahtekârlıkları açıkça ortaya çıkmıştır. Bunlar mı Hak’tan ,Hukuktan, Özgürlükten yana!.. Hala evet diyenlere yazıklar olsun!.. Ey Sessiz kalan Batı, sizin de batmanız yakındır. Sabırla bekleyip göreceğiz.
Âyet-i Kerîmelerde:“Allah'ın nûrunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler hoşlanmasalar da Allah nûrunu tamamlamaktan asla vazgeçmez. “ (Tevbe ^Sûresi âyet:32) “Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nûrunu tamamlayacaktır.” (Saff Sûresi âyet:8) buyrulmuştur. 
 Bu aşamadan sonra otuz,kırk milyonluk Müslüman Kardeşler Mısır’ın bütün şehirlerinde yürürlerse onları kimse durduramaz.Kırmadan ve dökmeden Mısır’ı yeniden en güzel şekilde yönetmek için verdikleri oylarını namusları bilip sahip çıkmalı,onurlu bir şekilde Zafere ulaşmalıdırlar.Şeref ve haysiyetlerini kaybetmektense ölümü göze alıp, Meşru Cumhurbaşkanını yeniden görevine döndürünceye kadar mücadele edilmelidir.
    Müslümanlar gerçek anlamda kardeş olduklarını maddi, manevi mutlaka göstermelidirler.Hiç değilse dualarımızla bütün mazlum ve mağdur kardeşlerimize destek olup,tarafımızı belirlemeliyiz.Allah (c.c.) Yar ve Yardımcımız olsun.Zafer yakındır ve Müslümanlar mutlaka zafere ulaşacaklardır.Kafirler istemese de Allah (c.c.) nurunu tamamlayacaktır.Sıhhat ve afiyetler dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları