ZALİMİN GÜCÜNE BAKILMAKSIZIN KARŞI KONULMALIDIR
Carry Trade gibi yöntemlerle gelen sıcak para girişleri felakettir
İç sahada alınan net galibiyet
Kimlik Değiştiren Konyaspor
OLMAK MI GÖRÜNMEK Mİ?
Temizlik
Yaşlanmaktan ve Yorgunluktan Hızlı Çıkış (Lenf Sisteminin Esrarı)
Rakamlarla Otomobil Piyasası
GAZZE KONUSUNDA DURUŞUMUZ NASIL OLMALI
KORKU İLE YÖNETİLEN DÜNYA – Nankörlük Çağının Kıskacında
EMEĞİ TÜRKİYE ÇEKTİ, YEMEĞİ ABD YEDİ.
Konya’nın Hayat Kurtaran Yolları
Bağırarak suç bastırmak
Kommagene’nin Kalbi PERRE
ERİNMEDEN
Yakan kim, kavrulan kim?
BASIN DİLİ
Hayırlı işlerde birbirimizle yarışmak, iyilik yapıp yardımsever olmak her Müslüman'da bulunması gereken güzel hasletlerdendir. İyi bir Mü'min olmanın önemli şartlarından birisi de, başkalarına iyilik yapmayı ve yardımcı olmayı ilke haline getirmekle mümkündür. Fertlerin maddi ve manevi alanda gelişmesi ancak hayırda, iyilikte yarışıp, kötülüklerden, günah işlemekten kaçınıp sakındırmakla mümkün olacağı bilinen hakikatlerdendir.
Allah (c. c.) âyet-i kerimelerinde: "…(Ey Mü'minler!) Siz hayır işlerde yarışın…” (Bakara Sûresi âyet: 148)
"Onlar (inananlar) Allah'a ve ahiret gününe inanırlar; iyiliği emreder, kötülükten men ederler, hayırlı işlere koşuşurlar. İşte bunlar iyi insanlardandır.” (Al-i İmran Sûresi:114)
"…İyilik ve (Allah'ın yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah'tan korkun, çünkü Allah'ın cezası çetindir.” (Maide Sûresi âyet: 2) buyrulmuştur.
Hayırlı işlerde birbirimizle yardımlaşıp iyilik yapmayı teşvik eden birçok hadis-i şerif de bulunmaktadır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s. a. s) bir hadis-i şeriflerinde : "İnsanların en hayırlısı, insanlara en çok faydası dokunandır.” buyurmuşlardır.
Hayır, işlerinde birbirimizle yarışıp iyilik yapmanın ve yardımsever olmanın, ilk temel şartı, iyi niyet sahibi olmaktır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s. a. s.) "Ameller niyetlere göredir” buyurmuşlardır. İyi niyetle yapılan her iş, istenilen sonuca ulaşmasa da iyidir. Şahsi çıkarlar ve bencilce amaçlar için yapılan işler ise, ahlâki anlamda iyi sayılmaz. İyilik yapmanın birçok çeşitleri ve dereceleri vardır. Bu bakımdan her Müslüman, iyilik edebilecek imkânlara sahip olduğu müddetçe, maddi ve manevi tüm unsurları seferber ederek bol bol iyilik ve yardım yapmalı, hayırda yarışmalıdır.
Allah (c. c.) âyet-i kerimesinde: "Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça ‘iyi' ye eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir.” buyurmuştur. (Al-i İmran Sûresi âyet: 92)
‘Âyet-i Kerimedeki ‘iyi' şeklinde tercüme edilen ‘birr' kelimesi, hayrın, iyiliğin kemal noktası, Allah'ın rahmeti, rızası ve cenneti manalarında anlaşılmıştır. Bakara Sûresinin 177. Âyetinde, ‘birr' etraflı bir şekilde izah edilip açıklanmıştır. Bu âyet-i kerimede öz olarak birr; İmanda, ibadette ve ahlâkta en doğru ve en güzel bir hayatı yaşamak olarak tanımlanmıştır.
Allah (c. c.)'ın lütuf ve inayetine ulaşmanın şartlarından biri, kişinin sahip olduğu ve sevip bağlandığı şeyleri Allah yolunda kullanmasıdır. Müfessirlere göre birr, kişinin sahip olduğu ve sevdiği şeylerin; servet, mevki, ilim ve beden kuvveti gibi maddi ve manevi imkânların tamamıdır.
İyi ve yardımsever bir insan olmak için mutlaka varlıklı olmak gerekmez. Kiminin gücü, kiminin bilgisi, kiminin de maddi imkânları ve benzeri özellikleri vardır. Bu bakımdan bir insana bir şeyler öğretmek, bir âmâ'nın kolundan tutarak caddeyi geçirmek gibi özelliklerimizde, iyilik ve yardımseverliktir. İmanının gereği olarak ibadetlerini yapıp, güzel ahlâk sahibi olmak bütün Müslümanların asli görevleridir. Bu anlamda Mü'min; sahip olduğu maddi ve manevi imkânlarını da insanların hayrına kullanarak faydalı olmaya çalışmakla emrolunmuştur.
Dünya üzerindeki Müslüman kardeşlerimize yapacağımız maddi ve manevi iyilikler, yardımlar her zaman olmalı ve acılar paylaşılmalıdır. Kim ihtiyaç sahibi ise onun ihtiyacı giderilmelidir. İyilikler ve güzellikler paylaşıldıkça artar. Sıkıntı ve üzüntüler de paylaşıldıkça azalır. Onun için birbirimize yardımcı olmak zorundayız. Kardeşliğimizi koruyup kollayıcı davranışlarımızı artırmalıyız.
İslam dini zekât, infak, fitre, sadaka gibi emirlerle iyilik yapmayı ve yardımsever olmayı emretmiştir. Dinimize göre kalıcı bir iyilikte (sadaka-i cariye) bulunan kimselerin amel defterlerinin öldüklerinden sonraki zaman içinde sürekli açık tutulacağı belirtilmiştir. Bundan dolayıdır ki İslam'da vakıf anlayışı gelişmiş, gönüllü dayanışma ve yardımlaşma anlayışı belirgin bir şekilde kendini göstermiştir.
Allah (c. c.), her birimizi; iyilik ve Allah'ın yasaklarından sakınma hususlarında yardımlaşan, günah işlemek, düşmanlık üzerinde ise yardımlaşmayıp sakındıran amel-i Salih kullarından eylesin. Sıhhat ve âfiyetler dilerim.ZALİMİN GÜCÜNE BAKILMAKSIZIN KARŞI KONULMALIDIR
GAZZE’YE UMUT OL
ÖZELLİKLE SON AYLARDAKİ HUTBELER; MÜKEMMEL
KESİNTİLİ ZORUNLU EĞİTİM 4+4 ŞEKLİNDE 8 SEKİZ YILA İNDİRİLMELİDİR
HARAM VE HELÂL HASSASİYETİNE SAHİP ŞUURLU MÜ’MİN OLMAK
Teröristlerin Ön Şartsız Silah Bırakmalarını Destekliyorum
TÜRKİYEMİZİ İŞGAL ETMEK İSTEYEN HAİNLERE 15 TEMMUZ’U HATIRLATIRIZ
KANAYAN YARAMIZ KERBELA VE AŞÛRE GÜNÜ
ASIL HİCRET; ALLAH’IN YASAKLARINI TERK EDEREK EMİRLERİNİ YAPMAKTIR
EĞİTİME YAPILAN MADDİ VE MANEVİ DESTEKLERİN ÖNEMİ