DİLÂRÂ OLABİLMEK
TÜRKİYE’NİN KRİPTO KİMLİKLİ BEYAZ TÜRKLERİ
Bambaşka bir Konya geliyor
Döviz kurlarında dalgalanma (volatilite) yaşanabilir mi?
Akran Zorbalığı Merhametin Kaybı ve Din Eğitiminin Kurtarıcı Gücü
Maçı Beşiktaş kazanmadı, biz verdik
KIBRIS SEÇİM SONUCU VE KIBRIS TÜRK DEVLETİ
Kendi nefsinde ara..!
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Her iki taraf da adaletten şikayetçi
ROL MODEL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN AHLÂK’I KUR’AN İDİ
Konyaspor’da Düşüş Alarmı, Sorunlar Derinleşiyor..
ŞÜPHE
Kendi Ekseni (Egosu) Etrafında Dönmenin Usulü
Samimiyet Zedeleyici Mağlubiyet
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Dinimiz İslâm'a göre; helâl kazanç ve helâl lokma peşinde koşmanın önemi, değeri çok büyüktür. Yapacağımız bütün ibadetlerin makbul olmasının en temel ve vazgeçilmez ana şartı alın teri ile helâl yoldan kazanılan, helâl lokmadır. Müslüman; hayatının her döneminde dünyevi konularda durumu kendinden daha aşağıda olanlara bakıp şükrünü artırmalı, uhrevi konularda da kendisinden daha iyi olanlara bakıp, nefis muhasebesi yapıp, ibadetlerini, iyiliklerini artırmalı, helâlinden kazanıp helâlinden yemeli, haramlardan kesinlikle kaçınmalıdır. Müslüman, tamahkâr olmadan, helâl yoldan kazandıkları ile iktifa edip, ibadet ve taâtlarını emredilen şekilde yapmalıdır.
Allah (c.c.)'tan bol, bereketli helâl kazanç istemeliyiz. Helâl lokmayı temin etmek içinde elimizden geldiğince çalışmalı, dilenmektense odun kesip satmanın, çalışmanın alın terinin çok önemli olduğunu bilerek yaşamalıyız. Her birimiz varlık ile yokluk ile birçok yönden imtihan ediliyoruz. Çalışmalarımıza rağmen arzu ettiklerimizi temin edememişte olabiliriz. O zaman benim kurtuluşum düşündüğüm imkânlara sahip olmamaktan geçmektedir dememiz gerekir. Şunu kesinlikle unutmamalıyız ki; dünya ve dünyalık maddi konularda bizlerden daha iyi imkânlara sahip olanlara değil, daha az imkâna sahip olanlara bakarak şükrümüzü artırmalı, onlara yardımcı olmak için çalışmalıyız. Ahirette kurtuluşa ermek için yapılması gereken asli görevimiz olan manevi konularda ise bizden daha iyi yaşayanları örnek alıp, onları geçmek için tatlı ve güzel bir yarışın içine girmeliyiz.
Maalesef günümüzdeki mukayeselerin birçoğu hep dünyevi anlamda yapılmakta, uhrevi değerlendirmelere ise hep mesafeli olunmaktadır. Bu izahımızı birkaç örnek vererek açıklayalım. Dünyevi mukayeseler yapılırken, Ahmet Bey'in trilyonları, yatları, katları, pahalı otomobilleri var denilerek hep ona özenilmekte, fakat uhrevi mukayeseler nedense çok yapılmamaktadır. Esasen, Mehmet Bey, beş vakit namazını camide cemaatle kılmakta, gece teheccüd'e kalkmakta, helâlinden kazanıp helâl lokma yemekte v.b. denilerek onu geçmemiz için tatlı bir yarışın içine girmemiz gerekmektedir.
Âyet-i Kerîmelerde: "Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yiyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır.” "Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin, eğer siz yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız O'na şükredin.” (Bakara Sûresi âyet:168,172)
"Ey Peygamberler! Temiz olan şeylerden yiyin; güzel işler yapın. Ben sizin yaptıklarınızı hakkıyla bilmekteyim.” (Mü'minun Sûresi âyet:51) buyrulmaktadır.
Mü'minun Suresinin 51. Âyet-i Kerimesinden; Peygamberlere ve onların sonuncusu olan Hz. Muhammed (s.a.s)'e yöneltilen bu hitaptan, inkârcıların kanaatlerinin aksine, Peygamberlerin de birer beşer olduğu ve onlar için, Allah'ın lütfu olan güzel ve helâl rızıklardan yararlanmanın bir kusur olmadığı, asıl önemli olan ve onlara yaraşan şeyin, iyi davranışlarda bulunmak, Allah'a en güzel şekilde kulluk etmek olduğu anlaşılmaktadır.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s) Hadis-i Şeriflerinde: "Hiç kimse kendi elinin emeğinden daha hayırlı bir yiyecek asla yememiştir.”( Buhâri, Büyû, 15 ) "Haram lokma ile beslenip büyüyen bir insan ateşe daha layıktır”( Tirmizî, Cum'a, 79) buyurmaktadır.
Kazançlarımızda haramdan ve haram şüphesinden kaçınmak için gayret göstermeliyiz. Yaşadığımız bu zaman dilimini çok iyi değerlendirmeli, koşuşturma içinde olduğumuz, zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığımız günlerimizde, haramlardan sakınıp, helaller dairesinde hayatımızı yaşamalıyız. Helallere sahip çıkamayıp yitirdiğimiz zaman kazançlarımızın bereketi kaybolur, evimizin, ailemizin huzuru kaçar. Helâl kazanç ve helâl lokmaya azami gayreti gösterirsek hem dünyevi, hem de uhrevi âlem de kurtuluşa erenlerden oluruz. Her an ve her zaman kendimizi hesaba çekmeli, vicdanımızın sesini dinlemeliyiz. Daima haramlardan uzak durarak, helâller dairesi içinde yaşamalıyız.
Her zaman helâl kazanç, helâl lokma peşinde koşmalıyız. Helâl ve bereketli rızıklar peşinden koşup, haramlardan uzak durarak güzel ahlâk sahibi Mü'minlerden olmayı Rabbimiz, her birimize nasip eylesin. Sıhhat ve âfiyetler dilerim.
ROL MODEL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN AHLÂK’I KUR’AN İDİ
İMANIN İBADETE, İBADETİN DE İMANA ETKİSİ
SİYONİST İSRAİL’İN YIKILACAĞI GÜNLER YAKINDIR
DOĞU İLE BATIYI, MADDE İLE MANAYI, MODERNLE GELENEĞİ, AKILLA VAHYİ, DÜNYA İLE ÂHİRETİ BİRLEŞTİREN YENİ NESİLLER YETİŞTİRMELİYİZ
İNSANLAR, AHİRETTE DÜNYADA YAPTIKLARININ KARŞILIĞINI BULACAKTIR
AİLE; GÖZ AYDINLIĞI VE CENNET VESİLESİDİR
NUMUNE-İ İMTİSAL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.AS.)’İN DOĞUMU
İNSAN İÇİN ANCAK ÇALIŞTIĞININ KARŞILIĞI VARDIR
ZALİMİN GÜCÜNE BAKILMAKSIZIN KARŞI KONULMALIDIR
GAZZE’YE UMUT OL