Her Canlı Ölümü Tadacaktır

Ayet-i kerimelerde “Her nefis ölümü tadacaktır. Sonunda bize döneceksiniz.” (Ankebut suresi-ayet:579 “Hiçbir kimse Allah’ın izni olmadan ölmez. O belli bir vakte bağlanmıştır.” (Al-i İmran suresi-ayet:145) “Nerede olursanız olun, sağlam kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size yetişecektir.” (Nisa suresi-ayet:78) “Ecelleri geldiği vakit ne bir lahza geri bırakabilirler ve ne de ileri (öne) alabilirler.” (Nahl suresi-ayet:61) buyurulmuştur.
Ölüm, aramızdan ayrılan sevdiğimiz insanları hatırlamanın, onları hayırla yad etmenin ve ayrıca hayatını devam ettiren insanların kendilerini hesaba çekmenin yoğun olarak yaşandığı dönemlerdir. Ölümden etkilenip, en yakınını kaybeden nice insanların kendi davranış ve yaşayışlarına daha çok özen gösterdiği bir gerçektir. Ama zaman içinde bu düşüncelerde de büyük erozyonlar olmaktadır.


Müslüman’ım diyen bir insan kendini hesaba çekilmeden önce hesaba çekmeli, ölmeden önce kendini ölmüş gibi değerlendirmelidir. Bu hesaplaşma sonucu yaptıkları, yapması gerekirken yapmadıkları, yasaklanmış olan haramlardan ne kadar uzak durduğu konularında kendini değerlendirmelidir. Bu değerlendirmede Allah ve Resulü’nün emirlerini gerçekten yapıyor ve yasaklarından kaçınıyor muyuz? Bu değerlendirmeler sonucu ibadetleri yapıyorum ve yasaklardan da tam anlamıyla kaçınıyorum diyebiliyorsak, iyi yoldayız ve devam etmeliyiz. Tam tersi hayatımızda ibadet yoksa, haramlardan da kaçınmıyorsak o zaman bizim için büyük sıkıntılar var demektir.


Ölüm insanı gerçekten derinden etkileyen bir gerçektir. Gerçekten yaklaşık altı ay önce Annem’in,şimdi de Kayın Pederin vefatları bizleri derinden etkilemiştir.Abdest almak için kalktığı sırada merdivenlerden düşmesi sonucu vücudunda kırık ve inci melerle beraber,akciğerinde oluşan yoğun ödem sonrası Rahatsızlığı sebebiyle tedavisi için 15 Şubat 2013 günü akşam Necmeddin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesine kaldırılmıştı.Yapılan tetkikler sonucu akciğerinde yoğun su olduğu,ödem oluştuğu,sırt, kaburga ve ayak kemiklerinde kırıkların bulunduğu rahatsızlığı  teşhisi konuldu.Yaklaşık olarak dokuz günlük acil yoğun bakım,göğüs cerrahisi yoğun bakım ve son olarak Reanimasyon yoğun bakım ünitelerinde tedavisi yapıldı, fakat olumlu bir sonuç alınamadı. 24 Şubat 2013 pazar günü akşam saat 19.00 sularında Kayın Babam İsmail Özden Hakkın Rahmetine kavuşmuş olup,25 Şubat pazartesi günü Öğle namazını müteakip kalabalık bir cenaze namazı sonrası Akören İlçesinde defnedildi.


Büyük bir üzüntü içinde olmamıza rağmen, bizleri gerçekten sakinleştirip huzurlu kılan çok önemli güzelliklere Merhume anneciğimim vefatından kısa süre önce Kelime-i Şehadet getirmesine şahit olduğumuz gibi,vefatından bir gün önce şuurunun açık olduğu son anlarında Kayın pederimin de Kelime-i Tevhidi söylediğine hamdolsun şahit olduk. Bu imtihan dünyasını hamdolsun güzel bir şekilde İmanlı olarak ibadetlerle dop dolu bir hayatı yaşadılar ve İmanlı bir şekilde ruhlarını teslim ettiler. Rabbim; her birinin günahlarını bağışlayıp, Rahmetiyle,Merhametiyle,Lutfu Keremi ile muamele eylesin. Mekanlarını Cennet, Makamlarını âli eylesin.Rabbim,başta kayın validem olmak üzere ailemize,akrabalarımıza,dostlarımıza ve sevenlerimize sabır-ı cemil ihsan eylesin.
Bu imtihan dünyasında güzel amellerle iyi huylu, ahlak sahibi olanlar her iki alemde de kazanırlar.


Büyük mütefekkir ve mutasavvıf Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi, ölüm gecesine “Şeb-i Arus” düğün gecesi, gerçek sevgiliye kavuşma gecesi diyerek ölüm ve sonrası için mükemmel bir açıklama getirmiştir. Kişi nasıl evlendiğinde eşine kavuşmakla mutlu olmuşsa, kendinden, eşinden, anne-baba, para, mal, mülk,mevki, makam v.b. dünya ve içindeki ne varsa her birinden, inandığı Rabbini daha fazla sevmesi gerekmektedir. İşte bu her şeyden çok sevdiği Rabbine ölümle kavuşunca ona düğün gecesi demiştir. İnancımız gereği ölümle yok olmuyoruz.Hakiki gerçek hayata ölümle kavuşuyoruz.İmanımızın beşinci temel şartı da ahiret gününe ve öldükten sonra dirilmeye imandır.Rabbim,hem annemin,kayın pederimin ve hem de bütün inananların vefatı ile oluşan ayrılıklarını,Cennetinde Rızasına kavuşturarak güzel sonuçlandırmayı nasip etsin.


Merhum kayın baba’ma,merhume anneme ve vefat eden bütün Müslümanlara Rabbim Cennetinde Yüce Makamlar ihsan etsin.Merhum kayın babamın hastalığı esnasında gerekli fedakarlıkları yapan Hastane Başhekimi Prof.Dr.Hamdi Arbağ’a,Hastane Müdürüne M. Sabri Ak’a,Doktorlarına,Hemşirelerine,emeği geçenlere, Cenazesine katılan, taziye için gelen, telefonla arayıp taziyede bulunan tüm akraba,arkadaş ve bütün sevenlerimizden Rabbim Razı olsun.Ölüm öncesi ve sonrasında Okunan hatimler,Sûreler hürmetine Rabbim merhume annemi,kayın babamı ve bütün Müslümanları bağışladığı kullarından eylesin.Bütün sevenlerimizden,Kardeşlerimizden dua ve niyazlarını bekliyorum.Sıhhat ve afiyetler dilerim.


Yazarın Diğer Yazıları