Hz.Şems-i Tebrizi,Hz. Mevlânâ sema ve Biz
MEVLANA’YI ANLAMAK
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
Milletin Sinirini Bozmayın!
SURİYE ZAFERİ’NİN 1. YILI VE DOHA ZİRVESİ
KAZA VE KADER İNANCINI DOĞRU ANLAMALIYIZ
Dolardan Kaçan Yatırımcıları Altının Cazibesi Baştan Çıkardı
TERAZİ
Çözüm Üreten Çağdaş Atan Aranıyor
TÜRK İSTİHBARATININ MİLLİLEŞMESİ
Mevlana, Hoca Efendi ve Diğerleri…
Skor 1-1, kazanan Rize!
CADILAR BAYRAMI’NIZ KUTLU OLSUN MU?
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
BİZİM KUŞAĞA OKUMAYI SEVDİREN YAZAR KEMALETTİN TUĞCU
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Aslında maddi-manevi her konuda her zaman işin kâr ve zarar boyutu düşünülerek hareket edilmelidir. Kendi hür iradesiyle İslam dinini tercih eden bir Müslüman da nefs muhasebesini hayatının merkezine almalı, Kur'an ve sünnete, hayatının uyup uymadığını kontrol etmelidir. Nefs muhasebesi sonucu emirleri yapıp haramlardan sakındığını düşünüyorsa bu güzel özelliklerini devam ettirmelidir. Yaşantısında, emirleri yerine getirmede noksanlık, haramlarla iç içe geçmiş bir hayatı yaşıyorsa Nasuh bir tövbe ile kendine gelip Müslüman 'a yakışır bir hayatı yaşamalıdır.
Zamanımızı en iyi verimli bir şekilde geçirebilmenin yolunun en temel ve vaz geçilmez özelliği; içinde bulunduğumuz zamanı, vakti, hayatımızın son anı diye düşünmekle mümkündür. Bu güzel düşüncemizi bir fırsata çevirip çok güzel değerlendirebiliriz. Eğer bilsek ki bugün ömrümüzün son günüdür, neler yaparız ve günümüzü nasıl geçiririz. Aslında içinde bulunduğumuz rahmet, mağfiret ve cehennemden kurtuluş ay'ı Ramazan-ı Şerifi son Ramazanımız gibi düşünsek dünyaya meyledemez namazlarımızı son namaz, oruçlarımızı son oruçlar, verdiğimiz zekatları, fitreleri son yardımlarımız olarak görür ve hayatımızın tamamına bu güzel özelliğimizi hakim kılarsak gerçek anlamda kurtuluşa erenlerden oluruz.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde: "Namaz kılacağın da bunu son namazın gibi düşünerek kıl” (Ahmed Bin Hanbel, Müsned 23498) buyurmuştur.
Nasıl ki idam kararı birkaç dakika sonra uygulanacak kişiye son isteğin nedir? diye sorulur bizlerde kendimize sorulmuş kabul ederek son anımızı tevhid merkezli yaşamalı, namazımızı huşu ve huzur içinde kılmalıyız. İbadetlerimizi her zaman ölüm öncesindeki son ibadet şuuruyla eda etmek gerekir. Ölüm öncesi son namaz, son oruç v.b. düşünüldüğünde kişi kendisini nefsani, şeytani istek ve arzulardan uzak tutarak kâmil bir Mü'min olarak emredilenleri yapar, haramlardan da sakınır. Bu şuurda olan takva sahipleri de gerçek kurtuluşa ererler.
İçinde bulunduğumuz Ramazan ayını son Ramazanımız gibi düşünüp en verimli bir şekilde değerlendirerek Allah (c.c.)'ın rızasını kazanıp cehennemden kurtulup, cennete, nimetlere ebedi olarak kavuşma imkanına sahibiz. Öncelikle Allah (c.c.) her birimize hayırlı bereketli güzel uzun ömürler lütfeylesin. Ölüm her an kapımızı çalabilir. Onun içindir ki hazırlıklı olmak zorundayız. Haydi buyurun bu ramazan belki de son ramazanımız. Elimizde fırsat varken değerlendirmeliyiz. Belki de bu seneki ramazanım son ramazan, tuttuğum orucum son oruç, beş vakit ve teravih namazlarım kıldığım son günkü namaz, bir yetime, fakire vereceğim son sadaka, son zekat, son fitre... Nasıl ki ücretini ödeyip aldığımız bir Uçağın kalkış saatine azami özen gösterip birkaç saat önce gidiyor, uçağı kaçırmamak için çalışıyorsak, ebedi aleme göç etmeden önce de hazırlıklarımızı tam ve zamanında yapmalıyız. Hele birde kaçıracağımız uçağın ikinci bir seferinin olmadığını bilirsek o uçağı kaçırmamak için çok daha fazla özen gösteririz. İşte imtihan edilmek üzere gönderildiğimiz bu dünya hayatından bir daha dönmemek üzere ölüm ile ayrılıp ebedi aleme yolculuk yapmaktayız. Ebedi alemde kurtuluşa ermek için dünya imtihanımızı kazanmak için gayret etmeliyiz.
Hayatımızın nerede son bulacağını bilmiyoruz. Ancak her gün ömrümüzün son gününü yaşıyor olarak düşünürsek ve bu güzel düşüncemizi hayatımızın tamamına en güzel bir şekilde yaşantımız ile yansıtabilirsek o zaman tuttuğumuz oruçlar, kıldığımız namazlar, verdiğimiz sadakalar, zekatlar, fitreler, okuduğumuz hatimlerden çok farklı bir tat alıp huzur ve mutluluğa kavuşacağımız aşikardır. Diriliş için bu şuur ile ibadetlerine devam edenler dünyevileşmeden dünyadan da nasibini alarak ahirete, ebedi aleme sağlam yatırımlarını yaparlar. Her ibadetimizde bu şuura ermek için çalışmalıyız. Her gününü son günü olarak gören ve değerlendiren bir Müslüman; sevaplarını artırmak için çalışır, günaha girmemeye azami gayret gösterir. Bu şuura erenler her türlü fitne, fesat, düşmanlıklardan uzak durup insanlar arasındaki münasebetlerini çok güzel şekilde sürdürüp hayr ve hasenatlarını artırarak ihtiyaç sahiplerini gözetirler.
Ölüm bize gelinceye kadar her günümüzü ömrünüzün son günü gibi düşünüp hayatımızı yaşamalıyız. İslam'a uygun hayat yaşayıp kurtuluşa erecek Mü'minlerden olmamız duasıyla sıhhat ve afiyetler dilerim.
KAZA VE KADER İNANCINI DOĞRU ANLAMALIYIZ
Allah Teâlâ İyiyi, Güzeli emreder, Emrettiği İyidir, Güzeldir.
ÂSIMIN NESLİNİ YETİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞAN DAVA ADAMI ÖĞRETMENLERİMİZİN GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
TEVHİD, ŞİRK, ŞERİAT, TAĞUT NE DEMEKTİR.
İLÂH, RAB, İBADET VE DİN KAVRAMLARI
DÜNYA İMTİHAN YERİ
İSLÂM DİNİNDE ZORLAMA VAR MI, YOK MU?
ROL MODEL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN AHLÂK’I KUR’AN İDİ
İMANIN İBADETE, İBADETİN DE İMANA ETKİSİ
SİYONİST İSRAİL’İN YIKILACAĞI GÜNLER YAKINDIR