BUGÜN ALLAH İÇİN NE YAPTIK?
AKŞENER NEYİ BAŞARDI?
GÜNÜMÜZ SORUNLARINDAN İLETİŞİMSİZLİK
Güvenli Araç Ödemesi
GENÇLİĞİN GELECEĞİ-GELECEĞİN GENÇLİĞİ (TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ)
Dezenformasyonla mücadele ediliyor mu?
Evlilikte Güven
Hardal Tanesi
DİL KÜLTÜR İLİŞKİSİ
ULU CAMİİ
TÜRKİYE SELÇUKLULARI VE KONYA KİTABI
Şiir
Gerçekten ‘fahiş fiyat’ var mı?
İSLAM DÜNYASI NEDEN DÜZELMEZ VE NASIL DÜZELİR? -2-
ÇANAKKALE GEÇİLDİ Mİ?
RAMAZAN AYINDA SAĞLIKLI BESLENME
Her insan kendi hür iradesiyle yaptıklarından sorumludur. Kişi, kendi yaptığı yanlışlıkları başkasına yükleyemeyeceği gibi, başkalarının yaptıklarını da kendine alma imkânına sahip olamayacaktır. Bir günahkâr, ben batmışım verin günahlarınızı sizi kurtarayım dese bile bir geçerliliği olmayacak, herkes yaptığının karşılığını İlahi adaletin sonucu noksansız alacaktır.
Nefis ve Şeytan İnsana durmadan kötülüğü önerip yanlışa düşmesi için uğraşırlar. Akıl nimetini vahiyle buluşturup İman eden ve İmanının gereklerini yapan ihlaslı bir Müslüman ise, kendisine kötülüğü emreden düşmanlarının farkında olur. Yanlışlık kimden gelirse gelsin, ona itibar edilmeden Kur'an ve Sünnete uygun bir hayat yaşanmalıdır. Bu konudaki tercih, her ferdin kendisine aittir. Kişi verdiği ve uyguladığı karalardan sorumludur. O'nun içindir ki hayatımızı İnandığımız İslâm dininin hükümlerine uygun olarak yaşamalıyız. Gerçek anlamda kurtuluş da, o zaman elde edilebilir.
İman ve ibadet ile hayatını güzelleştiren Mü'min, güzel ahlâk'a ulaşır. İmanın gereği olarak yapılan İbadetlerin hedefi insana iyi ahlak kazandırmaktır. Müslüman, İmanını kuvvetlendirip koruması ibadetleri yapması ile mümkün olmaktadır. İman olmadan ibadetlerin bir yararı yoktur. İbadet olmaksızın imanı muhafaza etmek çok zordur. Bu durum hafif bir esintide sönüveren fanusu olamayan bir mum gibidir. Onun içindir ki ibadetleri yaparak imanımızı sağlama almalıyız. İbadet noksan olursa iman ve ahlak arasında köprü kurmak zorlaşır. İbadet, duâ bu köprünün kendisidir. Emirler yapılmaz, haramlardan da kaçınılmaz olursa inanan Müslüman'ın günahları çoğalır. İnanan Mü'min, günahkar olmamak için gayret göstermeli, bu gayretine rağmen işlemiş olduğu günahları için Nasuh tövbeler edip ibadetlere devam etmelidir. İnanan insanın kalbinde parlayan, iman ışığı, inanan insanın ruhunu aydınlatır. Bu durum vuku bulduğu zaman kalbimiz paslardan ve kirlerden arınmaya başlar. Aslında İman-İbadet ilişkisini, beden ve ruh ilişkisini açıklayarak daha iyi kavratabiliriz. Beden ile ruh arasında çok sıkı bağlar vardır. Ruh'ta meydana gelen olaylar beden, beden üzerinde meydana gelenler de ruh üzerinde tesirler yapar. Bunun gibi, iman ve ibadet birbirinden ayrılmaz iki unsurdur. İman ruha, ibadette bedene benzemektedir. Sonuç olarak bedenimizin gıdalarını helal ve temiz yiyeceklerde verdiğimiz gibi ruhumuzun da gıdalarını ibadetleri yapıp, haramlardan kaçarak vermemiz gerekirki gıdalandırabilelim.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) hadis-i şeriflerinde: "Kul bir günah işlediğinde kalbinde siyah bir nokta
belirir. Eğer o günahından tövbe edip uzaklaşırsa kalbi arınır. Tövbe etmeyip günah işlemeye devam ederse, o siyah nokta artar ve nihayet kalbin her tarafını kaplar.” (Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'ân, 74) buyurmuştur.
Rabbimiz, her birimize gerçek anlamda sorumluluklarımızın farkında olup günah işlememek için çalışan İmanının gereği ibadetleri yapıp güzel ahlâka erişen Mü'minlerden olmayı nasip eylesin. Sıhhat ve afiyetler dilerim.
GENÇLİĞİN GELECEĞİ-GELECEĞİN GENÇLİĞİ (TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ)
KUL HAKKI
İBADETLERİN DEVAMLI OLANI MAKBULDÜR
ARİFE VE RAMAZAN BAYRAMI
FECRE KADAR ESENLİK DOLU MÜBAREK KADİR GECESİ
FİTRE (SADAKA TÜL FITR)
YARDIMLAŞMANIN ÖNEMİ
HAYATIMIZI; KUR’AN VE SÜNNETE UYGUN YAŞAMALIYIZ
RAMAZAN’IN EVVELİ RAHMET, ORTASI MAĞFİRET SONUDA CEHENNEMDEN AZAD OLMAKTIR
ŞERÎAT NEDİR?