Hoş Geldin, Ey Onbir Ay’ın Sultanı

      Malumunuz Önümüzdeki Salı gününden İtibaren üç aylar’ın sonuncusu, kendisinde Kur'an-ı Kerim’in indirildiği, bin ay¬dan daha hayırlı olan, Kadir Gecesinin bulun¬duğu, Oruç Ay'ı olan Ramazanı Şerif başlayacaktır. Kısmet olursa 08 Temmuz akşamı ilk Teravih namazımızı kılıp gecesinde de Sahura kalkarak, 09 Temmuz gününden itibaren de Ramazan Orucumuzu tutmaya başlayıp,on bir ayın sultanına hoş geldin diyerek bu güzel ay’ı değerlendireceğiz.
     Ramazan: Yanmak manasınadır. Oruç tutan Müslümanların da içleri açlık ve su¬suzluktan yanmaktadır. Allah (c.c.) Rızası için yapılan ibadetler, tutulan Oruçlar vesilesi ile günahlarının yanması ve gönüllerinin kötü işlerden temizlenmesi murat olunur.  Oruç, namaz gibi bedeni ibadetlerden başka sadaka, fitre, Zekât gibi mali ibadetlerin de bu ayda yoğun olarak yapılması sebebiyle, Ramazan toplumsal yardım Ay’ıdır. Zekat vermesi gereken kardeşlerimiz, sahip olduğu malının üzerinden bir kameri yıl geçtikten sonra, İslâm’ın beş ana temelinden olan bu ibadetin gereğini yerine getirir. Zekât ibadetinin süresi dolmadan önce verilmesi faziletli iken, tehir edilmesi, Müslüman’ın günaha girmesine vesile olur. 
 
     Cenab-ı Allah (c.c.) âyet-i kerimesinde: "Ey inananlar! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye size sayılı günlerde farz kılındı, içinizde hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamayanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyi¬lik yaparsa o iyilik kendisinedir. Oruç tut¬manız eğer bilirseniz sizin için hayırlıdır. Ramazan ayı ki onda Kuran, İnsanlara yol göstererek yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi. Sizden bu ay’ı idrak eden, onda oruç tutsun, hasta veya yolculukla kalan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutsun. Allah size kolaylık ister, zorluk istemez.Bütün bunlar,sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık,Allah’ı tazim etmeniz,şükretmeniz içindir." buyurulmuştur. (Bakara Suresi Ayet :183,184,185)
Ramazanda bu ümmete Kuran, Oruç ve çok rahmet verilmiştir. Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.s..) Efendi¬miz  Hadisi Şeriflerinde:
"Ramazan'ın evveli Rahmet, Ortası mağfiret, sonu da cehennemden azâd olmaktır." buyurmuştur.
 
Bizler bu ayın önemini idrak ederek, Cenab-ı Hakkın Rahmet ve mağfiretine nail olup, cehennemden azad olmaya çalışmalıyız. Geçen Ramazan'dan bu Ramazana kadar ki bir sene içinde Allah-u Teala'nın Rızasına uygun acaba ne yaptık? Ne gibi kıymetli emirleri yap¬mayıp bıraktık? Yahut hangi haramları işledik?  Her geçen gün, hayat defterimizden bir yaprağın kapanması demektir. Dünya ti¬caretinde her tüccar sene sonunda o senenin ge¬lir ve giderini, kârını ve zararını gösteren bir bilanço tanzim eder. Kazandıysa kârı artırmak, zarar ettiyse bunun sebeplerini gidermenin yolunu araştırır. Buna göre yeni sene için bir program hazırlar. Haklı olarak gerekli önlemleri alan bir tüccar gibi, bizlerde Manevi kirlerden arınmak için gerekli önlemleri almalıyız. Allah (c.c.) ve Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s.)’in emrettiklerini yapıp,yasaklarından kaçınarak Manevi bilançomuzu kârlı hale getirmeliyiz.
      Âhiret ticaretimizin muvaze¬nesi  için de  sene  başı  Ramazanın  ilk günleridir. İyice düşünüp Rabbimizi sena ederek kulluk  görevimizi yaparsak öylece devam ederiz. Kusurlarımızdan dolayı tövbe etmeliyiz. Bu mübarek ayı ganimet bilerek gaflet uykusundan uyanmalıyız. Bir senenin günahları ile kirlenmiş kalplerimizi bol bol tövbe ve İstiğfar ederek Rabbimizin Rahmeti ile yıkamaya çalışmalıyız.
     İftar sofrasının başında geçirdiğimiz dakikalardaki mağfiret dileklerimiz muhakkak kabul olur. Sahur sofrası da böyledir. Böylelikle arınmış kalplerle yapacağımız ibadetler de Rabbimizin katında kabul olur. Şu fani dünyanın mahkemelerinde muhakeme olu¬nurken insanlar nasıl heyecanlar geçirirler. Bunları düşünmeliyiz ki Mahkeme-i Kübra da hesaba çekildiğimiz de sıkıntı duymamamız için imtihanda olduğumuz bu dünya hayatımızı iyi,güzel yaşayalım ve kurtuluşa erebilelim.
 
     Dünyadaki imtihan ve teftişlerde ,  her birimiz ter dökmekteyiz. Ya Allah (c.c.)'ın  huzu¬runda muhakeme olmak, hesap vermek ne ka¬dar güçtür, işte bu dehşetli günü dünyada çok düşünerek ona göre davranmamız gerekir. Mahkeme-i Kübra'nın çok zorlu hesap ve ceza¬larından kurtulmak, dünyadaki kulluk imti¬hanını kazanmakla olur. Cenab-ı Hak; Kemal sıfatlarla muttasıf, noksan sıfatlardan münezzehtir. Yaptığımız ve yapacağımız ibadetler’e bizim ihtiyacımız vardır. O’nun içindir ki manevi feyiz ve bereketi çok olan bu Ramazan-ı Şerifi kurtuluşumuza vesile olacak şekilde değerlendirmeliyiz.
     Cenab-ı Hakkın yapa¬cağımız ibadetlere kesinlikle ihtiyacı yoktur. Rahmeti çok olan Rabbimiz yapacağımız iba¬detleri bahane ederek biz kullarını bağışlamak ve rahmetine gark etmek istiyor. Bunun için Namaz, Oruç, Zekât, Hac gibi emirler vermiştir. Oruç Mevla ile kul arasında gizli kalan bir ibadet olduğundan çok kıymetlidir. Onun içindir ki  Oruç' un ecri kat kat fazlası ile verilecektir. Ramazan ay'ı gelince içinde bir sevinç duy¬mayan kimse ruhen hastadır. Biz Müminler, Ramazandan gereği gibi faydalanıp, Manevi hazzımızı artırmalıyız. Bu dini neşeden, uzak kalan gönüllere Rabbimden hidayet dilerim.
Nice kullar, mâbetlerle barışır,
Nice insan, meleklerle yarışır,
Allah nidâları, arşa karışır,
Hoşgeldin.. Ey onbir ayın sultanı.  Cengiz Numanoğlu
      Cenab-ı Allah (c.c.), bu Ramazan-ı Şerif’i İslam Aleminin birlik ve beraberliğine, uyanışına, bağışlanıp, kurtuluşumuza vesile kılsın. Sıhhat ve âfiyetler dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları