DİRENİŞ POSTUNA BÜRÜNEN İHANET
“Anadolu Mayası” Sütü Yoğurda Dönüştürmüştür.
VİCDAN YELKEN AÇTI
Amerika’nın FETÖ’sü: İsrail
Aile Yılı ayrılık yılı olmasın
İSLAM KÜLTÜR VE EDEBİYATINDA SEYAHATLER ÜZERİNE KISA BİR SEYAHAT 3
Yüksek enflasyon gelir dağılımını allak bullak etti
MADLEEN GEMİSİ
MADLEEN; KENDİSİ KÜÇÜK OLSA DA ETKİSİ ÇOK BÜYÜK BİR GEMİ
ÇINAR VE PINAR
YAŞLANIYOR MUYUZ? YOKSA ZAMAN MI BİTİYOR?
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Nisan Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
Bir Ramazan ayını daha geride bırakmış bulunuyoruz. Oruç tutarak nefislerimizi terbiye ettik. Ramazan ayı boyunca sabrı, yardımlaşmayı, paylaşmayı, dayanışmayı ve kardeşliği en iyi bir şekilde öğrendik. Dünya nimetlerinin gelip geçici olduğunu, ahiret nimetlerinin ise kalıcı ve gerçek olduğunu anlamak için çalıştık. Ramazan ayında yaptığımız ibadetleri ve kazandığımız güzel hasletleri Ramazan sonrasında da devam ettirmeliyiz. İbadetlerimizi en iyi şekilde her zaman yapmakla yükümlüyüz. Farz olan amelleri, hiçbir eksiltme veya ilave yapmaksızın emredildiği şekliyle yapmakla emrolunduk. Ancak, farz ibadetler dışındaki nafile ibadetlerin, amellerin en sevimlisi, azda olsa devamlı yapılanıdır. Kul nafile ibadetlerle Allah (c.c.)’ın sevgisine daha çok layık olur. İbadetlerin kabulünde devamlılık esastır.
Cenab-ı Allah(c.c.):“Namaz kılanlar ki, onlar namazlarında devamlıdırlar.” (Meâric Sûresi âyet: 23), “ Ölüm sana gelinceye kadar Rabbine itaat et.”(Hicr Sûresi âyet:99), “İnsanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.”(Zariyat Sûresi âyet:56) buyurmaktadır.
İbâdetlerdeki devamlılık o kadar mühimdir ki, Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) bir Hadîs-i Şerîflerinde:“Amellerin Allah Teâla’ya en sevimli olanı, az da olsa devamlı yapılanıdır.” (Müslim, Müsâfirîn, 218,Buhârî, Rikâk,(18) buyurmuştur.
Ramazan ayında oruç tuttuk, namazlarımızı da genel olarak cemaatle beraber kılmaya büyük gayretler gösterdik. Cemaatle beraber namaz kılma alışkanlığımızı ömür boyu devam ettirmeliyiz. Zira cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan Yirmi yedi derece daha faziletli olduğunu unutmamamız gerekir. Ramazanda kazandığımız bir diğer alışkanlık da sabırdır. Hayatımızın tamamında olması gereken özelliklerden birisi de sabırdır. İbadetlere devam etmede de ve günah işlememe noktasında da sabırlı olmalıyız.
Allah’ın izniyle; yağmur nasıl yeryüzünü temizler ve toprağa bereket verirse, devamlı yapılan ibadetler vesilesi ile kötülüklerden ve günahlardan öylece yıkar ve temizler. Yapılan ibadet ve taâtlarla Allah (c.c.)'ın sevgisine mazhar olan Müslümanlar, bu güzel durumlarını devam ettirmelidirler. Ramazan bitti diye İbadet ve taat'tan uzak durmamak gerekir. Güzel davranışlarımızı devam ettirerek, her türlü kötülüklerden gereği gibi kaçınmalıyız. Ramazan-ı Şerif dışında da Kur'an ve Sünnet çerçevesinde hayatımızı yaşamaya özen göstermeliyiz. Allah(c.c.)'a ve Resulü Hz. Muhammed (s.a.s.)'e karşı görevlerimizi hiç bir zaman aksatmamalıyız. Bilmeliyiz ki, ibadetlerde devamlılık, çok önemli bir esastır.
Ramazan-ı Şerîfte eda edilen ibadetler ve taâtlar ile erişilen müstesna kulluk derecemizin durumu, ekilen bir tohum gibidir. Bu tohumun verimli veya verimsiz olması, yılın her gününde de aynı anlayışla ibadetlerin yapılıp yapılmaması ile doğrudan ilgilidir. Yani Ramazan’da kazandığımız güzel hasletleri ve kalbî olgunluğu, Ramazan’dan sonra devam ettirmemizle mümkün olur. İbadetlerimizin Allah (c.c.) katındaki makbul olması, devamlılığı sayesindedir.
Unutmamak gerekir ki İslâmi bir yaşam, belli zamanlara has bir özellik değildir. Esasen ömür boyu devamı istenen bir takva hayatıdır. Ramazan-ı Şeriften sonra ibadet hayatımız hususunda rehavete kapılmamak, o ayda kazanılan güzel hasletleri, manevi hatıraları unutmamak, halisane niyet ve amelleri terk etmemek gerekir. Böylece Ramazanda elde ettiğimiz manevi iklimi muhafaza ederek Ramazan dışındaki aylarda da devam ettirmiş oluruz ki gerçek anlamda kurtuluş o zaman elde edilebilir.
İbadetlerde devamlılık Müslüman’ın asli görevidir. Sabır ve Sebat ile devam edildiği takdirde, neticede çok büyük birikimlerin meydana geleceği muhakkaktır. İbadetlerimizde devamlılığın önemi çok büyüktür. Deryaları derya yapan yağmur damlalarının sürekliliğidir. Damlalar birike birike umman olur. Bizler de, İmtihanı kazanmalı ve kendi Ummanımızı oluşturmalıyız.
Dinimiz İslâm’a göre, namaz, oruç, hac ve zekât ibadetleri çok önemlidir. Ancak, Allah’a kulluk ve O’na yakınlaşma niyetiyle, emredilenleri yapıp, yasaklananlardan kaçındığımız her davranış, ibadettir. İbadetler; imanımızın ve ahlakımızın olgunlaşmasını, sağlamlaşmasını sağlar. İbadetler; gönüllerimize Allah sevgisini çok sağlam bir şekilde yerleştirir, aklımızı, bedenimizi ve ruhumuzu kötülüklerden korur. Bizleri gerçek özgürlüğe, aynı zamanda dünyada, ahirette huzur ve mutluluğa kavuşturur.
Bu itibarla sadece Mübarek gün, gece ve ayları ihya edip, diğer zamanlarda, İbadet ve taât’tan uzak kalmak en büyük zarardır. Ramazan ayında kazandığımız güzel alışkanlıklarımızı sürekli olarak yapalım ve gerçek kurtuluşa erelim. Dualarınızda hatırlanmak dileği ile sıhhat ve afiyetler dilerim.
MADLEEN; KENDİSİ KÜÇÜK OLSA DA ETKİSİ ÇOK BÜYÜK BİR GEMİ
KURBAN VE MERHAMET
ŞÜKÜR İLE NİMETLER ARTAR, NANKÖRLÜĞE İSE ŞİDDETLİ AZAP VARDIR
TEADDÜD-İ ZEVCÂT, POLİGAMİ, ÇOK EŞLİLİK
İNSANIN KONUŞMALARI, DAVRANIŞLARI YA CENNETİ YA DA CEHENNEMİDİR
MÜ’MİN; KİN DUYDUĞU DÜŞMANINA KARŞIDA ADALETLİ OLMAK ZORUNDADIR
ÖLÜMSÜZLÜK ÖLÜMLE BAŞLAR
NAMAZIM, HER TÜRLÜ İBADETİM, HAYATIM VE ÖLÜMÜM ALLAH İÇİNDİR
SAKIN ALLAH’I ZALİMLERİN YAPTIKLARINDAN HABERSİZ SANMA!
RAMAZANDA KAZANDIĞIMIZ GÜZEL ALIŞKANLIKLARI HAYATIMIZIN TAMAMINA HÂKİM KILMALIYIZ