İKİYÜZLÜ SAHTEKÂR BATI, DEĞERLERİ İLE BİRLİKTE BATMAKTADIR

Mısır da Firavun torunlarınca, Meşru Cumhur Başkanı Muhammed Mursi'ye karşı yapılan Darbe' ye, Batı dünyası Darbe diyememiştir. Buradan cesaret alan Firavun torunu Zalim Sisi dördüncü kez, Mısır'ın Kahire Şehrinin Rabiatül Adviye, Nahda meydanları ile İskenderiye v.b. bir çok yerleşim yerlerinde, hatta Camilerde sivil halkın üzerine kurşun sıkılması emrini verip uygulatmış, çadırlar ateşe verilmiş ve içindeki kadın, çocuk demeden diri diri yakılmışlar,   keskin nişancılar  ve baltacılar tarafından akılların alamayacağı çok büyük katliamlar yapılmıştır. Sonucunda binlerce ölü ve on binlerce yaralı bulunmaktadır. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, Darbeciler, Cuntacılar, Hainler, Şehit ettikleri Müslümanların kanında boğulacaktır.
     Tebbet, «kurusun» manasına bedduadır. Ebu Leheb hakkında inmiştir. Zira o, eziyet etmek kastıyla Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)'in yoluna gizlice diken koymuş, bu işte kendisine karısı da yardım etmişti. “Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da. Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi. O, alevli bir ateşte yanacak. Odun taşıyıcı olarak ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da (ateşe girecek).” (Tebbet Sûresi âyet:1-5) buyrulmuştur.
     Sisi'nin, Esed'in ve bütün Zalimlerin ve yandaşlarının elleri de, dilleri de kurusun. Zalimler yaptıklarının bedelini hem bu dünyada hem de gerçek âlem de mutlaka ödeyeceklerdir.
     Âyet-i Kerimede:“Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız).  Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O'ndan da)  yardım göremezsiniz!” (Hud Sûresi âyet:113) buyrulmuştur.
     Riyakâr, ikiyüzlü sahtekâr Batı bu tutumu sebebiyle, değerleri ile birlikte batmaktadır. Yıllardır Demokrasi Havariliği yapmalarına karşın,  Mısır da yapılan şeffaf seçimler sonucu halkın % 52'lik oyu ile iktidara gelen Cumhur Başkanı Muhammed Mursi'ye sahip çıkmamış, kendi değerlerinin değersiz olduğunu açıkça ortaya koymuşlardır. Demokratik yollardan kendileri iktidara gelirlerse çok güzel, aykırı sesler, hele hele Müslümanlar seçilirlerse o zaman yok edilebilecek, feda edilebilecek bir değer olarak Demokrasiyi görmektedirler. Batı kendi değerlerini yese yok etse de, Müslümanlar, hak ve hukuklarına sahip çıkacaklar, bu onurlu duruşları mutlaka Mısır halkını zafere ulaştıracaktır.
Bosna, Çeçenistan, Filistin'de sen,
Kaç bin kere düştü, medenî masken,
Dilerim.. Cehennem, sana son mesken,
   Vahşet kusan kalbin, taştan da katı,
   Utanmaz.. Arlanmaz.. Riyâkâr Batı.    Cengiz Numanoğlu
     Cahiliye döneminde Müşrikler helvadan putlar yaparak, adına Lat, Menat, Uzza v.b. diyerek önce tapmakta, karınları acıkınca da, O helvadan yapılmış putları yedikleri tarihi bir gerçektir. Şimdide ikiyüzlü sahtekâr batı, patendi kendisine ait olan Demokrasiyi yemekten zevk almakta, o'nu yok sayabilmektedir. Batının değerleri bu kadar değersizleşmiştir. Batı bütün değersiz değerleri ile batmaya mahkûmdur. Gezi olayları ile güzelim Ülkemiz Türkiye'mizi de karıştırmak istemişlerdir. Halbuki gezi parkı için yürüyen hiçbir kimsenin İnancına, giyimine kuşamına, Özgürlüğüne yönelik bir kısıtlama olmamıştı. Bunu fırsat bilen dış güçler sanki çok büyük problem varmış gibi uzun süre canlı yayınlar yapmışlardır. Aynı güçler, Mısırda Meşru haklar darbe ile yok edilip, bu gasp edilen hakları geri almak için sivil olarak oturma eylemi yapanlar bilinçli bir şekilde öldürülürlerken, bu konuda haber yapmamaları artık gizlenemeyecek kadar aşikârdır.  Birazcık vicdanı olanlar bu alçakları hiçbir zaman unutmayacaklardır. Artık kimseyi kandıramayacaklardır. Hak gelince, Batıl yok olmaya mahkûmdur.
     Suriye'de Zulmeden Esad Zalimi, Mısır da Zulmeden, Firavun torunu Sisi ve yandaşları ve dünyadaki bütün Zalimler Katlettikleri Müslüman Şehitlerin kanlarında boğulacaklardır. Hak ve Hukuk mücadelesi Meşruiyet dairesinde devam edecek, eninde, sonunda mazlum ve mağdur olanlar haklarını alacaklardır. İslâm ülkelerinin birçoğunun sancılı oluşları, Riyakâr Batının uyguladığı politikalar sebebiyledir. Mısır halkının kefenlerini giyerek yaptıkları haklı, sivil girişimi, yeni bir dünyanın oluşmasına vesile olacaktır. Hem Batı'nın, hem de İslam Dünyasındaki Suudi Arabistan v.b. Amerika'nın kuklası, Müslümanların baş belası yanlış yönetimlerin yıkılarak, yerlerine Adalet, Hak, Hukuk, Hürriyet v.b. olmazsa olmaz değerleri ön plânda tutun Yönetimler gelecektir.
     Güzelim Ülkemiz Türkiye'miz de de nerdeyse her on yılda bir darbe yapılmış, birçok insanlarımız Zulümlere maruz bırakılmıştır.28 Şubat 1997 Yılında Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'a Post Modern bir darbe yapılmıştır. Yapılan bütün haksızlıklara rağmen Ülkemiz ve insanımız zarar görmesinler diye hiçbir zaman silaha sarılmamış, meşru zeminde mücadele edilmiştir. Sonucunda, Değerli Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve bugün iktidarda olan ekibi hak ettiklerini, Milletten aldıkları destekle kararlı mücadelelerinin sonucunda kazanmışlardır. İhvan-ı Müslim (Müslüman Kardeşler), bugüne kadar birçok zulme maruz kalmış, binlerce mensubu Katledilip, Şehit olmalarına karşılık asla silaha baş vurmamışlar ve bundan sonra da asla silah'a baş vurmayacaklarını, haklarını demokratik yollardan almak için mücadele edeceklerini açıklamıştırlar.  İnanıyorum ki, bu mücadeleleri sebebiyle, Rabbimin yardımıyla mutlaka zafere ulaşacaklardır. Bu yapılan Zulümlerden sonra nefsi müdafaa için Sisi ve yandaşlarını öldürseler de aslında meşrudur, fakat buna rağmen silaha başvurmayacaklarını açıklamışlardır. Yapılan Zulümler artarak devam ederse korkarım ki,  pasif direnişle sonuca ulaşılamayacak, silaha sarılalım diyen az da olsa bir grup oluşabilir. Allah (c.c.) korusun, o zamanda Mısır'ın Suriye'den farkı kalmaz ve bütün Mısır halkı kaybeder. Acilen yanlıştan dönülmeli, başta meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi olmak üzere bütün tutuklananlar serbest bırakılmalı, en yakın zamanda Adil, şeffaf seçimler yapılmalıdır.
Allah (c.c.), Mısır da, Suriye de, Şehit edilenlere rahmet eylesin. Mekânları Cennet olsun. Ümmet-i Muhammed'e sabrı cemil diliyorum. Yeryüzündeki bütün Zalimler, Çağdaş Ebu Lehepler, Ebu Cehiller, Firavunlar, Nemrutlara karşı her birimizin birer İbrahim, Musa ve Muhammed (a.s.) gibi mücadele etmemiz duası ile sıhhat ve afiyetler dilerim.


Yazarın Diğer Yazıları