DOLAR
41,56
EURO
49,03
STERLİN
56,30
GRAM
5.175,12
ÇEYREK
8.508,12
YARIM ALTIN
16.979,24
CUMHURİYET ALTINI
33.794,19

İNSANLAR, AHİRETTE DÜNYADA YAPTIKLARININ KARŞILIĞINI BULACAKTIR

 

    Bu dünyaya imtihan edilmek için gönderilmiş bulunuyoruz. Yaratılışımızın ana gayesi kulluktur. Bundan dolayıdır ki; bazen korku, bazen ölüm, açlık, mallarımızın ve ürünlerimizin eksiltilmesi, yok edilmesi, sağlık, hastalık, fakirlik, zenginlik v. b.  sebeplerle imtihan ediliriz. Nefsimize zor gelen sıkıntılı anlarımızda isyan etmeden sabır göstermeli, nimetlerin bol verildiği dönemlerde de israf etmeden, Ya Rabbi! Bu güzellikleri imkânları verende alan da sensin diyerek teslimiyet gösterebilmek, şükürle mukabelede bulunup gerçek âlemde kurtuluşa ermek için Allah (c.c.)'ın ve Resulü Hz. Muhammed (s.a.s)'in emrettiklerini yapıp yasakladıklarından da kaçınmalıyız.

 

     İmtihan için gönderilmiş olduğumuz dünya hayatında, ebedi hayatta kurtuluşumuzu sağlayabileceğimiz gibi Allah (c.c.) muhafaza eylesin kaybedenlerden de olabiliriz. Kaybedenlerden olmamak ve kurtuluşa erişmek için inandığımız dinimiz İslam'ın emirlerini yerine getirip yasak ettiklerinden de kaçınmalıyız. Maddi ve Manevi alanlarda başarılı olmak için çok çalışmak ve gayretimizi, çabamızı çok net olarak sürdürmek zorundayız. Başarı, çalışmakla mümkündür. Âyet-i Kerîmede: "Bilsin ki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur.” (Necm Sûresi âyet:39) buyurulmuştur.

 

     Dünya hayatında; her meşru alanda çalışmalı, helâl yoldan rızkımızı temin ederek kendimiz, ailemiz, milletimiz ve  insanlığın kurtuluşuna harcamalı, her türlü israftanda kaçınmalıyız. Aynı zamanda Mü'minler olarak âhiret hayatında kurtuluşa erebilmek içinde imanımızın gereği olarak ibadetlerimizi yapıp, yasaklardan kaçınıp güzel ahlâk sahibi olmalıyız.

 

     Âyet-i Kerîmelerde: "O gün onlar, Allah'a gizli kalan hiçbir şeyleri olmaksızın (kabirlerinden) çıkarlar. Bugün hükümranlık kimindir? Elbette tek ve mutlak hükümran olan Allah'ındır!” "O gün herkes yaptığının karşılığını bulur. O gün hiçbir haksızlık olmayacaktır; kuşkusuz Allah'ın hesabı çok hızlıdır.” "Yaklaşan gün konusunda onları uyar; çünkü dehşet içinde yutkunurlarken yürekleri ağızlarına gelmiş olacak; zalimlerin ne bir dostu, ne de sözü dinlenir bir şefaatçisi olacaktır.” (Mü'min Sûresi âyet:16-18) buyurulmuştur.

     Mü'min Sûresindeki bahsettiğim âyet-i kerîmeler de; âhirette olup biteceklerin bir özeti verilmektedir. Belirtilen bu hakikatlere göre bütün insanlar, dünyadayken yaptıkları eylemlerin karşılığını İlâhi adaletin gereği bulacaklardır. Yani her insan dünyada yaptığının karşılığını alacak kimseye en küçük bile bir haksızlık yapılmayacaktır. Her insanın yaptığı bütün ayrıntıları ile birlikte yazılmış olarak önüne getirilecek inkârı da mümkün olmayacaktır. Sonsuz güç ve kuvvet sahibi Allah (c.c.) her şeyi görmekte ve bilmektedir. Kendisinden başka hiç kimsenin hükümranlık yetkisinin bulunmadığı, sınırsız otorite sahibi, tek mutlak hâkim olan Allah(c.c.)'ın âdil ve süratli yargılamasının sonunda hiç kimseye en küçük bir haksızlık yapılmaksızın herkes dünyada yaptıklarının karşılığını bulacak; cenneti hak edenler cennete, cehennemi hak edenler cehenneme gönderilecektir.

     Mü'min, her hususta, kendine düşen görevi yapıp, neticeyi Allah(c.c.)'tan beklemelidir. Allah (c.c.) âyet-i kerimelerde şöyle buyuruyor:  "Bir kere de azmettin mi, artık Allah'a tevekkül et!” (Âl-i İmran Sûresi Ayet:159) "Eğer, Allah'a iman edip, O'na tam teslim olduysanız artık O'na itimad edin.” (Yunus Sûresi Ayet: 84) "Mü'minler ancak Allah'a dayanıp güvensinler.”(İbrahim Sûresi Ayet:11)  

     Hem dünyevi ve de hemde uhrevi konularda üzerine düşeni yaparak Tevekkül eden, bütün korkulardan emin olur. En kritik anlarda bile Allah (c.c.)'a İmanı ve tevekkülü sayesinde sahil-i selamete çıkar. sonuçta kurtulur. Dünya imtihanımızı kazanmak için çalışmalı, dünya âhiret başarısını bu anlamda sağlamalıyız. İnsanlar yaratılış gayesine uygun yaşarsa kurtulur, gaflet, nankörlük gibi özellikleri taşıyanlarda kaybedenlerden olur. Dünya imtihanımız devam ediyor nasuh tevbe ile günahlarımızı temizlememiz mümkündür. Her gelecek yakındır. Kıyamatin kopması da muhakkaktır. Her geçen gün yaklaşmaktayız. O halde gafletten sakınıp İmanımızın gereklerini yapmak için çalışmalıyız. Bu anlamda yazmış olduğum Kıyametin Kopması Yakın, Gafletten Sakın isimli Şiirimi ekte sunuyorum:

Ahirete hazırlan sen kıyamet kopmadan,

Kıyametin kopması yakın, gafletten sakın.

Sırat-ı müstakimde ol yürü hiç sapmadan,

Kıyametin kopması yakın, gafletten sakın.

Kıyamet yaklaşıyor hazırlık yap ey insan,

Dünya imtihanını kazanda hiç etme isyan,

Kâmil bir İman ile hep sahibi ol irfan,

Kıyametin kopması yakın, gafletten sakın.

 

Güneş dürülüp ışık vermeyip kararacak,

Gök yüzü yarılıp tüm yıldızlar sararacak,

Denizler kaynatılıp ve dağlar yarılacak,

Kıyametin kopması yakın, gafletten sakın.

 

Sur ile kabirlerin altı üstüne gelir,

Her insan yaptığının karşılığını alır,

Mizan kurulur herkes hesabını tam bulur,

Kıyametin kopması yakın, gafletten sakın.

 

Mühürlenir dil, ayak şahit, konuşur eller,

Kiramen kâtibinin yazdığı tüm ameller,

Sevap günah ne varsa sorulur bütün haller,

Kıyametin kopması yakın, gafletten sakın.

 

Başıboş bırakılmaz insan, hesap sorulur,

İyiler cennetteki köşklerine kurulur,

Kötüler cehennemde kor ateşe yar olur,

Kıyametin kopması yakın, gafletten sakın.

 

Kıyametin kopması şaka değil bilesin,

Nasuh bir tövbe ile günahları silesin,

Müslümanca yaşa ki ölünce de gülesin,

Kıyametin kopması yakın, gafletten sakın.

 

     Ömer LÜTFİ ERSÖZ

 

     Rabbimiz, her birimize gerçek anlamda İman etmeyi, İmanımızın gereği Salih amelleri işlemeyi, hem dünya, hem de âhiret için çalışıp gayret gösterip gerekenleri yapmayı ve sonucunda kurtuluşa eren bahtiyar Mü'minlerden olmayı Lütfeylesin. Sıhhat ve âfiyetler dilerim.   

 

    omerlutfiersoz@gmail.com


Yazarın Diğer Yazıları