Kardeşliğimizi Yardım Ve Dualarımızla Gösterelim

Dünyanın bir çok bölgesinde Müslümanlar büyük zulümlere maruz kalmaktadırlar.Bunların zararlarının azaltılıp yok edilmesi amacıyla her birimize de büyük görevler düşmektedir.Maddi ve manevi olarak yardımlaşmalıyız.Gerçekten “Ancak Mü’minler  kardeştirler” âyet-i kerimesinin anlamına uygun olacak bir hayatı yaşayıp güzel örnekler oluşturmalıyız. İçinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ay’ında mallarımızdan azami derecede infak edelim ve duâlarımızla bütün ihtiyaç sahibi Müslüman kardeşlerimizi hatırlayalım.Geçtiğimiz yıl Türkiyemiz ve Dünya’nın farklı coğrafyalarında yaşanan olumsuzluklara birlik beraberlik ve kardeşlik duyguları ile yardımlaşmanın,kaynaşmanın zirveye çıktığı çok güzel günler yaşamıştık. Özellikle deprem bölgemiz Van v.b. yerlerle, Somali, Pakistandaki kardeşlerimize yardımlarımızı yoğun olarak yapmaya çalışmıştık.Bu Ramazanda ise,  Müslüman oldukları için Budistler tarafından büyük bir soykırıma maruz bırakılıp hunharca katledilen,yakılan,açlığa mahkum edilen,öldürülen,insanlık dramlarının yaşandığı Arakanlı kardeşlerimize yardımların en azamisini verelim.Onların gerçek anlamda kardeşlerinin var olduğunu dünya ya yeniden ilan edelim.
Nafaka; verip geçindirme, besleme, Allah yolunda harcama gibi anlamlara gelmektedir. Terim olarak ise; gerek akrabalardan vede gerekse diğer insanlardan yoksul-muhtaç olanlara para veya maişet yardımı yaparak, onların geçimini sağlamak demektir. Zarûrî ihtiyaç ve maişet için sarfolunacak para,giyecek ve yiyecek çeşidine "nafaka" denir. İslâm hukukunda infakın kapsamı geniştir. Aile reisinin bakmakla yükümlü olduğu kimselere harcama yapmasını da yoksullara yardımı da kapsamaktadır.
İnfak;zekât, sadakai fıtr ve benzeri yardımlarla birlikte bunların dışındaki tüm yardımlarıda içine alır. İslam’a göre zengin sayılanlar;zekatı,sadakai fıtr v.b. zorunlu olarak vermek durumundadırlar. Zekât;fakirin zenginin malı üzerindeki zorunlu bir alacağıdır. Bu zorunlu verilmesi gerekenlerin dışındaki sadaka, hayır ve hasenat Cami,Okul, Kuran Kursu,Hastahane yaptırma, Öğrenci okutma v.b. amaçlı verilen her türlü yardım infak emri gereğince yapılmaktadır. Onun içindir ki İnfak çok geniş kapsamlıdır.İnfak edenler övülmüşlerdir.Bu konudaki âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerden bazılarını aktarmak istiyorum.
“De ki: Rabbim, kullarından dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden de) kısar. Siz hayıra ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” (Sebe Sûresi âyet: 39)
“(Yapacağınız hayırlar,) kendilerini Allah yoluna adamış, bu sebeple yeryüzünde kazanç için dolaşamayan fakirler için olsun. Bilmeyen kimseler, iffetlerinden dolayı onları zengin zanneder. Sen onları simalarından tanırsın. Çünkü onlar yüzsüzlük ederek istemezler. Yaptığınız her hayrı muhakkak Allah bilir.” (Bakara Sûresi âyet: 273)  “Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) infak etmedikçe «iyi»ye eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir.” (Âl-i İmran Sûresi âyet:92)
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve selem hadis-i şeriflerde: “Veren el alan elden üstündür.” (Buhari- Müslim)
“Bir hurma da olsa Allah yolunda sadaka olarak verin. Çünkü o, bir açın açlığını giderir ve suyun ateşi söndürmesi gibi günahı söndürür.” (Müsned, ibni Mace)
“Helalden kazandığı maldan veren bir kulun sadakasını Allah kudretiyle alır ve herhangi birinizin deve yavrusunu büyütmesi gibi onu büyütüp Uhud dağı gibi yapar.” (Buhari, Müslim)
“Cömertlik, cennet ağaçlarından bir ağaçtır. Dalları yere sarkmış durumdadır. Kim o dallardan birine sarılırsa onu alır cennete götürür.”“İki huy vardır ki, Allah onları sever: Güzel ahlak ve cömertlik. İki huy da vardır ki, Allah onları kötüler: kötü ahlak ve cimrilik. Allah bir kulun hayrını dilerse, onu halkın ihtiyaçlarını gidermekte kullanır.” buyurmuştur. “Herkes, kıyamet gününde insanlar arasında hüküm verilinceye kadar sadakasının gölgesinde durur.” (Hakim)
“Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’e hangi sadaka daha üstündür diye sorulur. O, (s.a.s), cevap verir: “Sağlığın yerinde, mala düşkün, uzun süre yaşamayı isterken ve fakir düşmekten korkarken verdiğin sadakadır. Can boğaza gelip, bu mal falancaya, şu da filancaya demeyi bekleme! Çünkü o anda zaten malların senin elinden çıkmış, başkalarının olmuştur.”
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellem: “Malını ver, biriktirip sayma, sonra Allah da sana verirken sayar. Malını kaba koyup saklama, sonra Allah da senden saklar.” (Buhari, Müslim) buyurmuşlardır.
Sahabeler hayır yolunda yarışmışlar.Sahip oldukları imkanların gerektiğinde tamamını,yarısını severek vermişlerdir. Hazreti Aişe (r.a.) validemiz, kendi başörtüsü yamalı iken, elli bin dirhem sadaka vermiştir. Bu güzel örneklerin sayısı çoktur.
Bugün bu tür insanların sayısı da az değildir. Evinin ve tarlasının tapusunu, arabasının anahtarını getirip Allah (c.c.)’ın Rızası için verenler sayılamayacak kadar çoktur ve halen de buna hazır sayısız insanlarımız şükürler olsun ki vardır. Ancak mallarında cömertliği değilde, cimriliği esas alanlar, bu olumsuz özellikleri sebebi ile uyarılmakta, yanlıştan dönmeleri istenmektedir.Cimriliğe devam edenler elem verici azap ile tehdit edilmektedirler.Allah (c.c.)’ın lutfedip verdiği nimetleri O’nun rızasına uygun olarak harcamak kurtuluşumuza vesile olur.Yakınımızdaki vede uzağımızdaki ihtiyaç sahibi Müslüman kardeşlerimizi düşünüp yapabileceğimiz yardımın en iyisini yaparak gerçekten kardeş olduğumuzu gösterelim.Yakınımızdaki ihtiyaç sahibi,akraba,komşu v.b. kardeşlerimize yardımcı olalım.Ayrıca Arakanlı,Suriyeli,Somalili v.b. Ülkelerde sıkıntı çeken kardeşlerimize daha çok yardım edelim.Ümmet bilincine gerçek anlamda erişelim.Çünkü etrafımızda açlıktan ölen kardeşimiz yok iken,son dönemde özellikle eski adı Burma olan Myanmarlı Budistler tarafından, Arakan’daki Müslüman kardeşlerimiz hem zulme , hemde açlığa mahkum edilmişlerdir.Öncelikle Arakanlı Müslüman kardeşlerimizi düşünerek yardımlarımızı artırmak zorundayız.
Âyet-i Kerimelerdede: “Altını gümüşü yığıp yığıp da Allah yolunda harcamayanlara çok elem verici bir azabı müjdele.!” .(Tevbe Sûresi âyet: 34),
“Allah'ın, kereminden kendilerine verdiklerini (infakta) cimrilik gösterenler, sanmasınlar ki o, kendileri için hayırlıdır; tersine bu onlar için pek fenadır. Cimrilik ettikleri şey de kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır. .” (Âl-i İmran Sûresi âyet: 180) buyrulmaktadır
Sahip olduğumuz imkanlardan, Allah (c.c.)’ın Rızası için harcayanlardan,infak edenlerden olmamız dilek ve duası ile sıhhat ve afiyetler dilerim.


Yazarın Diğer Yazıları