Kirlenen Gönüllere Nasuh Bir Tevbe Yakışır

      Allah (c.c.)’ın Rahmetinden hiçbir zaman ümit kesilmez. Kirlenen gönüllerimizi Nasuh bir tevbe ile temizlemeliyiz. Hiç vakit kaybetmeden bir an önce Nasuh bir tövbe ile pişman olup yanlışlardan vazgeçmeliyiz. Rabbimizin ve Efendimizin emirleri yapıp, yasaklarından da kaçınmaya çalışmalıyız.
     “Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter. Peygamberi ve Onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların önlerinden ve sağlarından (amellerinin) nûrları aydınlatıp gider de, «Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin» derler.” (Tahrim Sûresi âyet:8)  
  «Samimi bir tevbe» diye tercüme edilen «tevbe-i nasûh» için birçok yorum yapılmıştır. Bunların ortak noktası şudur: «Nasûh», «nush» kökündendir. Buna göre «tevbe-i nasûh»; tevbe edenin kendi nefsine nasihat dinletebilmesi, günahlarına son derece üzülmesi ve artık onlara dönmemeye karar vermesi demektir.
Bir nasuh tevbeyle doğdum yeniden;
Kur'ân olmasaydı, ne yapardım ben ?  (Cengiz Numanoğlu)
          "De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir." (Zümer Sûresi âyet:53)
       Bu âyet-i kerimede Allah’ın rahmet ve muhabbetinin sonsuzluğu ifade edilmektedir. O’nun Rahmeti her şeyi kuşatmıştır, her insan bu ilâhî Rahmetten istifade edebilir. Ancak şu hususa dikkat etmek gerekir ki «Allah’ın Rahmetinden ümit kesmeyin» demek, günah işlemeye devam edin, demek değildir. Bundan maksat, en günahkâr insanların bile tövbelerinin kabul edileceğini bildirmek, dolayısıyla bir an evvel kötülükten vazgeçip Allah’a dönmelerini teşvik etmektir. Allah (c.c.)’ın Rahmetinden ancak kafirler ümit keserler. İnanan bir Müslüman hiçbir zaman Allah (c.c.) Rahmetinden ümit kesemez.Nankörlüğünün,Küfrünün farkına varıp pişman olup,tevbe ederek Müslüman olanların da bağışlanacağı bilinen İslâm’i gerçeklerdendir.
Büyük de olsa günah, bil ki tevbesi vardır;
Allah’tan umut kesen, en büyük günahkârdır.  (Cengiz Numanoğlu)
     "Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O'na teslim olun, sonra size yardım edilmez." (Zümer Sûresi âyet:54).
     Söylediğimiz şeyler aleyhimize de olsa, bizler doğruluktan hiçbir zaman ayrılmamalıyız. Yalan, iftira, gıybet v.b. kötülüklerden daima uzak durarak, güzel ahlâk sahibi, yardımsever, İbadet ve taâtını yapan karakterli şahsiyetler olmak durumundayız.
Yeter ki, bir günahkâr, Allah’tan af dilesin;
Tevbenin silmediği, günah yoktur.. Bilesin.  (Cengiz Numanoğlu)
     Hem dünyevi, hem de uhrevi güzelliklere sahip olmak isteyen herkes değerlerimizin değerini gerçek anlamda bilmelidir.
Yara sancıları, ilaçsız dinmez,
Tevbesiz günahlar, bil ki, silinmez.
Ölümü, her zaman, her yerde bekle.
Ölüm, seni nerde bekler bilinmez.  (Cengiz Numanoğlu)
     Nasuh bir tevbe ile günahlardan arınmamızı Yüce Mevlâdan niyaz eder, sıhhat ve afiyetler dilerim.


Yazarın Diğer Yazıları