MAAŞLARDA ADİL, KALICI VE KESİN KÖKLÜ ÇÖZÜM ÖNERİM

Maaş artışları mesleklere göre zaman zaman farklılık göstermekte, her kesim kendinden yüksek maaş alanı örnek göstererek maaşının artmasını istemektedir. Zaman zaman bazı meslek grupları dönemlerinde çok iyi maaş alsalar da kimse memnun olmamaktadır. Adaletli bir sistem kurulunca çok büyük çoğunluğun onaylayacağını düşünüyorum. Ekte sunacağım önerilerimi bu güne kadar çok farklı kesimden insanlara anlattım büyük çoğunluğun memnuniyetle kabul ettiğini gördüm. Bu önerilerimi de acizane kamuoyuna sunarak maaşlarda, köklü, kalıcı çözüme öncü olmak istiyorum.

Yıllardır üzerinde çalışıp bir çok ilgiliye anlattığım ve büyük çoğunluğun kabul edeceği şekliyle maaşlarda adil, kalıcı ve kesin köklü çözüm önerim şudur: Her çalışana mutlaka asgari ücret verilmeli, üzerine tahsil, kıdem ve iş riski durumları belirlenerek ücretler, maaşlar netleştirilmelidir. Bu önerilerimi ayrıntılı olarak örnekleri ile açıklamak istiyorum:

1-İşçi, Memur, Emekli v.b. maaş alan herkese asgari ücret mutlaka verilmelidir.

2-Tüm çalışanların tahsiline göre bir far olmalı. Mesela: İlkokul Muzunu 1000TL Ortaokul Mezunu 2000TL Lise Mezunu 3000TL Ön Lisans Mezunu 4000TL Üniversite Lisans 5000TL Yüksek Lisans 6000TL Doktora 7000TL gibi. Bütçe imkanlarına göre bu oranlar azaltılıp çoğaltılabilir.

3-Tüm çalışanlara kıdemlerine göre ücretlendirme maaşlarına yansıtılmalıdır. Mesela: Her yıl için net 100TL gibi. On yıl hizmeti olan 1000TL Otuz yıl hizmeti olan 3000TL gibi. Bütçe durumlarına göre bu rakamlar artırılıp azaltılabilir.

4- İş riskine göre ücretlendirme de olmalıdır. Mesleklerin iş riski uzman bir komisyon tarafından belirlenmeli, en riskli, orta riskli ve az riskli olarak meslekler netleştirilmelidir. Mesela: Canını siper eden her daim ölüm riski taşıyan Asker, Polis, Yerin altına giren maden işçisi, sıcakta asfalt döken işçi, herkesin burnunu kapatarak geçtiği çöpleri alan temizlik görevlileri ve benzeri olanlar en riskli grupta olup 15.000TL Yönetici, Doktor, Mühendis, Öğretmen v.b. konumda olan orta riskli gruptakilere 10.000TL az riski olan mesleklerdeki tüm çalışanlara da 5000TL verilebilir. Bütçe imkanlarına göre bu oranlar yükseltilip azaltılabilir. Bu dört kriter uygulanınca kimse kimseye fazla maaş alıyor diyemez.

Emekli olan çalışan hangi kurumdan hangi ünvan ile emekli olursa asgari ücretin üzerine tahsil, kıdem ve iş riskinden çalışırken aldığı net maaşın yarısını alır maddesi eklenerek kalıcı ve köklü çözüm üretilmiş olur diye düşünüyorum. Mevcut sistemde uygulanan Seyyanen Memurlara verilen 8.000TL ücretin yarısı olan 4000TL emeklilere de verilerek adalet sağlanmalıdır. Önerdiğim sistemde böyle aksaklıklar olmayacaktır. Ayrıca Ülkemizin menfaatleri için çok önemli çalışmalara imza atacaklara özel sözleşme imkanları sağlanmalıdır. Asgari ücret, Milletvekili maaşına orantılı olarak netleştirilmelidir. Mesela: Asgari Ücret Milletvekili Maaşının yedide birinden aşağı olamaz gibi. Burada dengeleyici bir mekanizma kurulmalı, Müteahhitlik yaparak zengin olacaklar değil, Türkiye'mize hizmet etmek için gecesini gündüzüne katmak isteyen dava adamları Milletvekili olmalıdırlar. Milletvekillerin % 70'i partilerin üyeleri, %15'i İl teşkilatı, %15'i de Genel Merkez tarafından seçilmelidir. Büyükşehir Belediye Başkanlarına Bakan, Nüfusu 100 bin ve üzeri olan Belediye Başkanlarına Milletvekili, 10 bin 100 bin arası nüfusu olan yerlerin Belediye Başkanlarına Genel Müdür, 5 bin 10 bin arası nüfusu olanlara Daire Başkanı, nüfusu 5 binden aşağı olanlara da Şube Müdürü maaşı verilmelidir.

Esasında işçi Memur tüm iş kollarındaki çalışanların maaşları aylık olarak eşel mobil sistemine geçerek hesaplanıp gecikmeksizin alınması sağlanmalıdır. Eşel Mobil uygulamasında bir önceki ayın enflasyonu ne ise ertesi ay alınacak maaşlara yansıtılması demektir. Önerilerime bazı katkılar yapılarak her kesimi büyük oranda memnun ve mutlu edecek bir çözüm üretilmiş olur diye düşünüyorum. Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Bem-Bir-Sen Konya Şube Başkanı, Bem-Bir-Sen Genel Merkez Dış İlişkiler Sekreteri olarak 2001-2004 yılları arasında görev yapmış, halen üyeliği aktif olarak devam eden bir sendikacıyım. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlıkları uhdesindeki birimlerde görev yapmış bir kardeşiniz olarak bilgimi, tecrübelerimi aktararak faydalı olmayı amaç edindim.

Esasında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Belediye Başkanlığı döneminden itibaren hep işçinin, Memurun yanında olmuştur. Belediye Başkanlığı döneminde mevzuatta boşluk olan bölümleri hep çalışanın lehine kullanıp risk alarak çalışanlarına sosyal denge sözleşmesi sonucu maaşları dışında da ödeme yapmıştır. Daha sonraki yıllarda da bu tutumunu sürdürmüştür. Adalet merkezli bu önerim doğrudan Sayın Cumhurbaşkanımıza anlatılır ve bütçe imkanları dikkate alınarak dört ana kriter unsurlarına göre maaşlar belirlenirse genel kabül göreceğine olan inancımı belirtmek istiyorum. Öneri bizden takdir, talep sendikalarımızdan ve sonucunda hükumetimiz ve nihayetinde Sayın Cumhurbaşkanımızdan.

Dünya hayatına imtihan edilmek üzere gönderildik. Şunu biliyoruz ki bu dünya hayatında işlerimiz hep mükemmel olmayacak. Bazen sağlıklı, bazen hasta, bazen zengin, bazen fakir olabiliriz. Bizler doğru olanı talep edip fiili ve sonrasında helal rızık için sözlü dualarımızı yapmalıyız. Ancak sonuç bazen elde olmayan sebeplerle yetersizde kalabilir. Mesela: Önce Pandemi, sonrasında Rusya-Ukrayna savaşı, sonrasında On bir şehrimizi doğrudan etkileyen yyıkıcı deprem ve birde seçim dönemini düşünürsek bütün bu süreçlerden sonra elde ettiğimiz imkanlara da çokça şükretmeliyiz. Şükür ve sabrımızı göstermeli, beterin beteri olacağını düşünmeliyiz. Her şeyin en mükemmeli cennete mevcut. Geçici dünya için bir çok şeyleri talep edip yazdıktan sonra, ebedi ahiret yurdu için sahi kulluk görevimizi ne kadar yapıyoruz. Birazda kendimizi sorgulayıp manevi derecemizi yükseltmeye çalışalım.