Mevlid Kandili

Malumunuz 02/03 Ocak 2015 Cumayı Cumartesiye bağlayan gece, Mübarek Mevlîd Kandilidir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) Efendimiz dünyayı bu gece şereflendirmiştir. Peygamberimiz 20 Nisan (12 Rebiul-Evvel) 571 yılında Pazartesi günü sabaha karşı Mekke'de doğmuştur.
      Kur’an-ı Kerîmde: “ (Resûlüm!) Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya Sûresi âyet:107)  “(Resûlüm!) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Ali İmran Sûresi âyet:31), “ Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.” (Ahzâb Sûresi âyet:21) buyrulmuştur.
     Ahzab Sûresinin 21. Âyet-i kerimesinde, Hz. Peygamber’in, Allah’ın hoşnutluğunu kazandıracak davranışlarda bulunmak isteyenler için mükemmel ve canlı bir örnek, en büyük fazilet numunesi olduğu anlatılmaktadır. Böylece, Resûlullah’ın, hislerine mağlup insanları memnun etmek ve onlara pratik değerden mahrum birtakım nazarî kaideler öğretmekle görevli olmayıp, onun hedefinin, insanlığa amelî kaideler öğretmek ve bu kaideleri kendi yaşayışıyla izah ve tarif etmek olduğu anlaşılmış olmaktadır. Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s.)’in  tüm yönleri ile hayatı  incelenirken bu nokta asla gözden uzak tutulmamalıdır.
       Ahmed b. Hanbel Müsnedinde İbn-i Abbas'tan şöyle rivayet eder: "Peygamber (s.a.s.) Pazartesi günü doğdu. Pazartesi günü Peygamber oldu. Mekke'den Medineye hicret için Pazartesi günü çıktı. Medine'ye Pazartesi günü geldi. Hacer-ül  Esved'i Pazartesi günü kaldırdı" Peygamber Efendimiz(s.a.s.) Sünnetli ve göbeği kesilmiş olduğu halde doğmuştur. Peygamberimizin iki kürek kemiği arasında bir nişanesi vardı ki, ona Hatem-i Nübüvvet (Son Peygamber Mührü) ve Mührü Mübüvvet (Peygamberlik Mührû) denilir.
     Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)'in doğumun da bazı mühim hadiseler vuku bulmuştur. Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s) doğduğu gece  gökyüzünde yeni bir yıldız doğmuştur. Peygaberimiz doğduğu zaman Yahudi âlimleri: "Bu yıldız doğduğu gece, Ahmed (a.s.) doğmuştur!" demişlerdir. Peygamberimiz (s.a.s.) doğduğu gece, kisranın sarayından 14 Burç çatırdayarak yıkılmıştır. İranlıların bin yıldan beri hiç sönmeden yaktıkları ateşleri sönmüştür. Semâve vadisi taşıp sular altında kalmıştır. Sâve gölü kurumuş, Kâbedeki putlar yıkılıp kırılmıştır. Kısacası yeryüzün de fevkalade değişiklikler meydana gelmiştir.
       Bu Mübarek Mevlid Kandilini boş geçirmemeliyiz. Bu geceyi bol bol Kur'an-ı Kerim okumak, ibadet ve taat yapmakla değerlendirmeliyiz. Bu gecede bol bol dua ve niyazda bulunarak  Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s.)’in ahlakını kendimize örnek alarak, O’nun gibi yaşamak için çaba sarf etmeliyiz. O’nun her gün evimize misafir geldiğini düşünerek İslam’a uymayan davranışlarımızdan uzak durup, bizden hoşnut olacağı işleri yapmalıyız.
       Son dönemlerde bize Kuran yeter diyerek Sünnete düşman olan, Sünnet’i devre dışı bırakmaya çalışan zavallılar türedi. Kuranı Kerimde beş vakit namazdan bahsedilmekte olup, kaç rekat ve nasıl kılınacağını ise Sünnet’ten öğrenmekteyiz. Sünnet’i devre dışı bıraktığınızda namaz gibi en önemli bir ibadeti yerine getirme imkanından insanları mahrum bırakırsınız. Buna hakkınızda yetkinizde yoktur. Tabiri caizse Kuran-ı Kerim İslam’ın anayasasıdır. Sünnette yasaları hükmündedir. Mütevatir, Meşhur v.b. Senet Ve metninde hiç tereddür edilmeyen hadisleri görmemezlikten gelemeyiz. Sünnet hükümleri tabiki Kuran hükümlerine aykırı olamaz. Kuranla çelişen zayıf ve Mevzu (uydurma) hadisleri iyi bilerek Müslümanların bilgilendirilmesi sağlanmalı, İslâm, ana kaynaklarına uygun olarak yaşanmalıdır. Peygamber ve Sünnet düşmanlığı da asla yapılmamalıdır.
      Bizim için önemli olan, insanlığı kurtuluşa, medeniyete, ilme, irfana ve adalete götüren o Yüce Peygamberimizin, mücadele, ahlâk ve fazilet dolu hayatını bilmek, örnek almak ve yaşamak olmalıdır.
Gel, ey Muhammed, bahardır…
Dudaklar ardında saklı
Aminlerimiz vardır!...
Hacdan döner gibi gel;
Mi’raç’tan iner gibi gel;
Bekliyoruz yıllardır!..  diyen Arif Nihat Asya’nın naat-ı şerifinde ifade buyurduğu gibi benzer coşkularla dopdolu olarak O’nun özlemini duyarak Kur’an-ı Kerime ve Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s.)’in bize bıraktığı emanete, sünnetine sarılalım.
     Cenab-ı Allah, her birimize bu geceyi hakkıyla değerlendirmeyi, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in  yolundan gidip, O’nu örnek alarak, şuurlu Müslümanlar zümresinden olmayı nasip eylesin. Mevlid Kandilinizi tebrik eder, sıhhat ve afiyetler dilerim.


Yazarın Diğer Yazıları