Hz.Şems-i Tebrizi,Hz. Mevlânâ sema ve Biz
MEVLANA’YI ANLAMAK
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
Milletin Sinirini Bozmayın!
SURİYE ZAFERİ’NİN 1. YILI VE DOHA ZİRVESİ
KAZA VE KADER İNANCINI DOĞRU ANLAMALIYIZ
Dolardan Kaçan Yatırımcıları Altının Cazibesi Baştan Çıkardı
TERAZİ
Çözüm Üreten Çağdaş Atan Aranıyor
TÜRK İSTİHBARATININ MİLLİLEŞMESİ
Mevlana, Hoca Efendi ve Diğerleri…
Skor 1-1, kazanan Rize!
CADILAR BAYRAMI’NIZ KUTLU OLSUN MU?
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
BİZİM KUŞAĞA OKUMAYI SEVDİREN YAZAR KEMALETTİN TUĞCU
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Malumunuz Celâleddîn-i Rûmî, 17 Aralık 1273 tarihinde Rahmeti rahmana kavuşmuştur. Bu yıl Hakka vuslatının 744. yıldönümüdür. Cenab-ı Allah (c. c.)'a duyduğu aşktan dolayı, ölümünü, Şeb-i Arûs (düğün gecesi), gerçek sevgiliye kavuşma olarak değerlendirmiştir. Bu yüzden de Hz. Pir'in, Ölüm gecesi günü, bu ruha uygun olarak düğün gecesi mutluluğunda, Manevi Güzelliklerle dopdolu olarak değerlendirilmektedir.
Celaleddin-i Rûmi, ölümü; kişinin aslına dönüşü olarak tanımlamış, İnsanın kaynağının ilâhi bir cevher olması hasebiyle "Allah'a dönüş" olarak telâkki etmiştir. Bir başka ifadeyle ölüm, "Cismin ortadan kalkması değil, Allah'a doğru uçmasıdır." "Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan" der. Kendinin ölüm ve vuslat anlayışını, Kur'an-ı Kerim'in bir âyetinin ışığı altında tetkik edip anlamak mümkündür: "Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra ancak bize döndürüleceksiniz" (el-Ankebût, 29/57).
Ölüm gecesini düğün gecesi olarak değerlendirmesini derinlemesine düşündüğümüz zaman ne kadar anlamlı olduğunu anlarız. Kişi çok sevdiği baba, anne, eş, çocuklarından, mevki, makam, para, şan şöhret, dünya ve içinde ne varsa her birinden, Allah'ı en çok sevmek zorundadır. İşte bu anlamda, kişi dünyada iken düğün gecesinde eşine kavuşmakla nasıl mutlu olursa; gerçek sevgiliye de ölümle kavuşulmaktadır. Onun içindir ki, Celaleddin-i Rûmi, Ölüm gecesini, düğün gecesine benzetmiştir. Geçici, dünyevi sevgiliye evlilikle, zifafla, gerçek sevgiliye de Ölümle kavuşulmaktadır. Bu vuslat, kavuşma da mutlulukların en güzelidir. Nitekim bir gazelinde;
Öldüğüm gün tabutum götürülürken, bende bu dünya derdi var sanma...
Benim için ağlama, yazık, vah vah deme;
Şeytanın tuzağına düşersen, o zaman eyvah demenin sırasıdır,
Cenâzemi gördüğün zaman firâk, ayrılık deme,
Benim kavuşmam, buluşmam işte o zamandır…
Celâleddin-i Rûmi, hayatını; hamdım, piştim ve yandım diyerek, kısaca, öz olarak mükemmel özetlemiştir. Bir bütün olarak eserlerine baktığımız zaman, her bir beytinin, âyet ve hadisleri açıklayan veciz sözler olduğunu çok net olarak söyleyebiliriz. Hayatının merkezine de, Kur'an ve Sünneti almıştır. Bu hususta şu veciz sözlerini söylemiştir:
Men Bende-i Kuran em Eger Can Darem
(Bu canım var oldukça ben Kur'ana tutsağım, kölesiyim)
Men Hâk-i Reh-i Muhammed Muhtarem
(Muhammed Mustafa'nın yolundaki toprağım)
Eğer Nakl Kuned Cüz in Kes ez Güftarem
(Benden başkaca bir söz nakledenler olursa)
Bizarem Ez u Vez An Suhen Bizarem
Vuslat; özün özüne gerçek anlamda kavuşması, gurbette oluşumuzu fark edip, ayrılık ateşini söndüren, vatan-ı aslimize dönüş demektir. Onun içindir ki ölüm gecesi olan Şeb-i Arûs, güzel düşüncelerle düğün gecesine, gerçek sevgiliye kavuşmaya, Vuslat'a dönüşmektedir. Bu anlamda düşündüğümüzde yaşamak diyet, ölmek ve gerçek sevgiliye kavuşup ebedi kurtuluşa ermek ise hürriyettir.
"Aşk” sözcüğü, günümüzde karmaşa,
Aşklar var; bir gaflet, bir kara maşa,
Ama bir aşk var ki; gelince başa,
Ölüm kavuşmaktır, farkında mısın?
Cengiz Numanoğlu
Celalaeddin'in anlattıkları güzellikler yaşanmadan anlaşılacak gibi değildir. Çağrısı da; Kuran-ı Kerîm'e ve Sünneti saniyeyedir. İslâm'ı anlayıp gerçek manada yaşayanlar, eserlerindeki sırlara da muttali olurlar. Allah (c.c.) cümlemize, özümüze yolculuk yaparak, rızasına uygun işler yapmamızı nasip eylesin. Etkinliklerde emeği geçenlere kalb-i şükranlarımı sunar, sıhhat ve âfiyetler dilerim.
KAZA VE KADER İNANCINI DOĞRU ANLAMALIYIZ
Allah Teâlâ İyiyi, Güzeli emreder, Emrettiği İyidir, Güzeldir.
ÂSIMIN NESLİNİ YETİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞAN DAVA ADAMI ÖĞRETMENLERİMİZİN GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
TEVHİD, ŞİRK, ŞERİAT, TAĞUT NE DEMEKTİR.
İLÂH, RAB, İBADET VE DİN KAVRAMLARI
DÜNYA İMTİHAN YERİ
İSLÂM DİNİNDE ZORLAMA VAR MI, YOK MU?
ROL MODEL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN AHLÂK’I KUR’AN İDİ
İMANIN İBADETE, İBADETİN DE İMANA ETKİSİ
SİYONİST İSRAİL’İN YIKILACAĞI GÜNLER YAKINDIR