Yeniden, Çanakkale Ruhuna Sahip Olmalıyız

 Dünyanın bütün zalimleri, içerideki hainlerle birlikte, ecdadımız Osmanlıyı yıkmak için seferber oldukları gibi bugünde güzel ülkemiz Türkiye’yi bölüp parçalamak için bir araya gelmektedirler. Malumunuz, Abdülhamit Han cennet mekân güzel insana karşı, her türlü hainlikleri yapmışlardır. Yakın tarihimizin o dönemlerinde yapılmak istenenlerle bugünlerde yapılmak istenen aynı şeylerdir. Zerre kadar aklı, imanı, irfanı olan insanımızın bu oynanan oyunlara alet olmadığı gibi, bozmak için mücadele etmesi gerekmektedir. Güzel ülke Türkiye’miz üzerinde oynanmak istenen,  iç ve dış hainlerin planlarına karşı, dün olduğu gibi bugünde aynı anlayışla ve kararlılıkla karşı koymalıyız. Güzel ülkemiz Türkiye, görünürde içeride PKK, dışarıda PKK’ nın uzantıları olan PYD, YPG ve benzeri terör örgütleri ile mücadele etmektedir. Gerçekte ise ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İsrail, Rusya, Çin ve hatta İran gibi ülkelerle mücadele etmektedir. Bu ülkelerin içerisinde farklı düşünenler olmakla birlikte büyük çoğunluğu, ülkemizi bölmek için bütün terör unsurlarına yardımcı olmaktadırlar.
     Çanakkale Savaşının 101. Seneidevriyesinde, yakın tarihimizde yaşadıklarımızdan büyük dersler çıkararak, Yedi düvelle olan mücadelemize en etkin şekilde devam etmeliyiz. Güzelim Ülke Türkiye’mizi bölmek isteyen iç ve dış bütün hainlere gereken cezalarını vermek için çalışmalıyız. Değerli kardeşlerim, zaman ve kişiler değişse de, Ülkemiz üzerinde gözleri olan dış güçlerin, bütün hainlerin, plân ve oyunları değişmemektedir. Tarihimizden ibret almalıyız. Bu hususu, İstiklâl Marşımızın şairi Merhum Mehmet Akif ERSOY çok güzel dile getirmiştir.
Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar, 
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?    
     Yakın tarihimizde yaşadığımız olumsuzlukları yeniden yaşamamak için özümüze dönmeli, kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi güçlü tutarak, Allah (c. c.)’ın yardımı, Ülkemizin Devlet kademelerinin bütün birimlerinin etkin mücadelesi ile zor dönemlerimizi aşıp, esenliğe kavuşacağımıza gönülden inanıyorum. Birlik ve beraberlik ruhuna sahip olduğumuz sürece, düşmanlar ne kadar çok olursa olsun emellerine ulaşamayacaklardır. Bizler, genel anlamda savaşlarda hep kazandık, ama ne zaman içimizden çıkartılan hainler çoğalmışsa, içeriden yıkılmamız da kaçınılmaz olmuştur.  Ülkemiz üzerinde oynanan hain plânlar ne ilktir, ne de son olacaktır. Hak ve batıl mücadelesi kıyamete kadar devam edecektir. Masum insanların bulunduğu kalabalık yerlere bombalı saldırmalar ve onun üzerinden yürütülmek istenen algı operasyonları da işe yaramayacaktır. Bu yapılanlar zulümdür. Zulüm ile abâd olunmaz. Zulüm ile abâd olanın ahiri berbat olur.   
        Yeniden Çanakkale Ruhuna sahip olmalıyız. Çanakkale geçilmez dedirten ruh, inançlı, vatansever, ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum anlayışına sahip vatan evlatlarının büyük mücadelesinin adıdır. İslam’a göre şehitlik ve gazilik rütbelerinin en üstünü, gerçek anlamda kurtuluşun sebebidir. Çanakkale Savaşı, Birinci Dünya Savaşı içinde, tarihin en kanlı bölümü olarak bilinmektedir. Müslüman vatan evlatlarının sayısız zafer, şan ve şerefle dolu tarihinin en parlak sayfasıdır. Gelibolu Yarımadasında çıkarma yapan düşman kuvvetlerini meydana getiren askerlerin milliyetleri son derece enteresandır. İngiliz ve Fransızların yanı sıra, Avustralyalı, Kanadalı, Yeni Zelandalı, Hintlilerle beraber, Cezayir Berberileri ve Senegal zencilerinin de olduğu o günün en güçlü ve donanımlı ordularını üzerimize salmışlardır.
         Bu tarihi gerçekleri öğrendiğimizde, düşmanın birkaç devletten ibaret olmayıp, sanki karşımızda bütün dünyanın var olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Düşman donanması, o güne kadarki savaşlardaki görülenlerin en moderni ve en büyük olanıdır. Bu özelliğe göre bakıldığı zaman, kazanılan zaferin değeri daha iyi anlaşılmaktadır. O dönemde yenilmez denilen devletler top yekûn mağlup edilmiş ve “Çanakkale Geçilmez” denilmiştir. Evet, gerçekten, Allah (c. c.) yolunda, onun rızasını kazanmak için mücadele etmek; şereflerin en güzelidir. Güzel ülkemizin, güzel insanları, iç ve dış düşmanlar sebebi ile birbirine düşürülmek istenmektedir. Bu oyunlara gelmememiz gerekmektedir. Çanakkale’yi hatırlayıp, Konya, Adana, Bursa, Yozgat ve Diyarbakırlının yan yana mücadele edip, beraberce şehit olduğu, kahramanlıklar gösterdikleri şerefli tarihimizi hatırlamalıyız. Bizi biz yapan değerlere sahip çıkıp, gerçekten kardeş olduğumuzu anlamalıyız.
      Çanakkale’yi savaşla geçemeyeceklerini anlayanlar, Milletimizi kamplara bölerek, ırk, mezhep, ideolojik v.b. unsurlarla birbirine düşman yapmak istemişlerdir. Milletimizin, nesillerimizin ahlâkını bozarak, inancımızdan, İslam’dan uzaklaştırıp, geçmek istemektedirler. Her birimize bu mücadelede büyük görev düşmektedir.     
      Bütün Şehitlerimizi, Rahmet, Minnet ve Şükranla Yâd ediyorum. Çanakkale Ruhuna sahip olmamızı, Yüce Mevlâ her birimize nasip eylesin. Sıhhat ve âfiyetler dilerim.
 

Yazarın Diğer Yazıları