DUR DİYELİM!

 

11 ayın sultanı Ramazan'ı büyük bir coşkuyla idrak ediyoruz. Bizleri her bakımdan arından bu güzel ayı birçok güzel sıfatla tanımlıyoruz. Bunlardan biri de "Bereket.” Nedir bereket kelimesinin anlamı?

Alışılandan çok olma durumu,

Bolluk,

Gürlük.

Kutsal kitabımız Kuran-I Kerim, bereket düşüncesiyle insanları Allah'a iman etmeye, helal kazanmaya ve ortak değerleri korumaya teşvik etmiştir. Kur'ân'a göre iman, istiğfar, infak, şükür, zekât ve sadakalar bereketi artıran faktörlerdir. Allah, Kur'ân, peygamberler ve Kâbe ise bizzat bereket kaynaklarıdır. Ne değerli bir kelime öyle…

Büyüklerimiz;

"Yediğiniz yemeği israf etmeyin. Bereketi kaçmasın” derdi hep… Hiçbir yiyecek çöpe gitmez, mutlaka değerlendirilirdi. Artan ekmeklerden hiç şaşmaz, sokak hayvanları da nasiplenirdi ama şimdi?

Türkiye'de günlük 5 milyona yakın ekmek israf ediliyor.

Rakam korkunç…

Bir lokmanın bile bereketi kaçırdığını düşünen atalarımızın o ince düşüncesinden, ne ara israfı alışkanlık haline getiren bir topluma dönüştük? Üstelik dünyada milyonlarca insan aç uyurken…

Bu israf özellikle "Bereket” ayı Ramazan'a hiç yakışmıyor. Bu ayı fırsat bilip, bu korkunç israfın önüne geçmeliyiz.

‘DUR' diyelim…

Hiç vakit kaybetmeden, önce gözümüzü, nefsimizi doyuralım, gereğinden fazla ekmek almayalım. Sonra evde yenmeyen ekmekleri çöpe atmak yerine, değerlendirmeyi alışkanlık haline getirelim. Bu basit çözümleri uygulayalım ki; Evlerimizin, sofralarımızın bereketi kaçmasın.


Yazarın Diğer Yazıları