Tam da Türkiye normalleşiyor, bu aziz millet asli değerlerine engelsiz ulaşabiliyor derken kiminin karnındaki ağrılardan dolayı çıkardığı ses, kulaklarımızı inanılmaz derecede tırmalamaya başladı.
Hoş, bu minvaldeki sesler her zaman var oldu ve olacak. Bu seslerin sahibinden susmalarını beklemiyoruz. Ama gelin görün ki vicdan sahibi olan herkesin “bu kadar çirkinlik yeter” demek durumunda kaldığı bir aşamaya geldik.
İftiranın, hazımsızlığın, Allah ve Resulüne duyulan düşmanlığın karşısında daha fazla susamadık.
Eğitim İş (Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası) Konya Şube Başkanı Şükrü Balun’un son dönemde sürekli dile getirdiği mideleri bulandırıcı açıklamalarından bahsediyorum.
Şahsın İmam Hatip düşmanlığı, bu milletin yetiştirdiği büyük isimlere karşı duyduğu hazımsızlık, Konya’nın “dindar” kimliğini kabullenememesi gibi vasıfları “eski Türkiye” hayalini zoraki dayatma çalışmalarına dönüşmüş durumdadır.
Bir eğitim sendikasını temsil eden ve “öğretmen” sıfatını taşıyan bir ismin öğretmen olduğunu ve nezaket kurallarını hiçe sayarak bu denli kin ve husumet duygularına bulanmış olması acı ve kaygı vericidir.
Kendisinin tekelinde olduğunu zannettiği Atatürk isminin ve Cumhuriyet değerlerinin arkasına saklanarak bu milletin dinini öğrenme ve yaşama gayretine engel olmaya çalışmak en iyi tabirle “haddini bilmezlik”tir. Balun'un dile getirdiği gibi Atatürk isminin okullardan silinmesi durumu, öğrenebildiğim kadarıyla asla söz konusu olmamıştır.
Zaten Atatürk'e ve onun düşüncelerine en çok zarar verenler bu zihniyettekiler değil midir?
Burada diyoruz ki ey Balun! Can çekişmekte olan zihniyetin, ay kadar aşikar olan gerçekleri görmene engel oluyor. Kafanı kaldır ve bak. Yaşadığın ülkenin %99’u Müslüman. İmam hatip okulları bu hakikatin bir yansımasıdır. Bu okulların varlığından ve çokluğundan rahatsız olmak, yüce dinimiz İslam’dan rahatsız olmak anlamına gelir.
Acaba yüzünü ekşiterek ve kalbini karartarak baktığın bu okullardan şimdiye kadar kim ne zarar görmüş?
Ey Balun! Dinini bilen ve yaşayan, vatanını en çok seven ve ona en çok hizmet eden kişidir. Bu okulların temel gayesi de budur.
Bu asil milletin talepleri neticesinde imam hatip okullarının önünün açılması ve halkımızın çocuklarını bu okullara göndermedeki rağbeti, senin ve senin gibi düşünenlerin karınlarını o kadar ağrıtmış ki ne söylediğinin ve kime söylediğinin farkında değilsin.
Ancak biliniz ki dün olduğu gibi bugün de yarın da senin ve senin gibi düşünenlerin değil bu milletin istediği olacaktır. Bu millet istediği sürece de imam hatipler açılmaya devam edecektir.
Bu arada merak ediyorum imam hatiplerin varlığından, başörtüsünden ve dindar insanlardan duyduğun rahatsızlık kadar, öğrencilerimize karşı çok büyük tehdit olan “uyuşturucu” belasından, “ahlaki yozlaşma” hastalığından da rahatsızlık duyuyor musun?
Senin ve senin gibilerin derdi de sorunu da bu milletin inancıdır. Ancak biliniz ki bu dinin sahibi yüce Allahtır.
28 Şubat’tan kalma kırıntı cümlelerden, iftiralardan, hazımsızlıklardan umduğunu bulamayacaksın Balun! Bu cümleyi kulağına küpe mi yaparsın, bir levha yapıp gözünün önüne mi asarsın orasını da sana bırakayım.
Son olarak bu gibi adamların hezeyanlarını haber değeri büyük bir olay gibi gündeme taşıyan kimi yayın organlarına da kimlerin kayığına bindiklerini bilmelerini tavsiye ederim.
