Cennetlik Yedi Sınıf İnsan

Bilindiği üzere, Cennet ve Cehennem insan, cin ve şeytanlar için yaratılmış olup, Cennete, Allâh’ın (cc) lütfu keremiyle mü’minler gireceklerdir.
Mü’minlerin başında elbette ki peygamberler gelmektedir. Daha sonra, sıddîkler, şehidler ve sâlihler gelmektedir. Daha sonra da îmân, ihlâs, Allâh  ve Peygamber sevgisi ile Allâh’a kulluk sırasına göre diğer mü’minler gireceklerdir.
Nisâ Sûresi 69. Âyet’i Kerîme’sinde şöyle buyurulur: ‘Kim Allâh!a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allâh’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddîklerle, şehidlerle ve iyi kimselerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır.’
Allâh’ın verdiği nimet, hiç şüphesiz ki ‘İSLÂM’dır. Bir Müslüman, kendisine İslâm nimetini nasib ettiği için, Allâh’a ne kadar şükretse azdır. Kur’ân bu lütfun Allâh’dan olduğunu şöyle açıklar: ‘Bu lütuf Allâh’tandır. Hakkıyla bilen olarak Allâh yeter. (Nisâ, 70)
Kur’ân-ı Kerîm’de, birçok âyet-i Kerîme'de, îmândan sonra sâlih amel vurgusu yapılmaktadır. Bu âyetlerde genel olarak mü’minler altlarından ırmaklar akan cennetlerle müjdelenirler. Bazı âyet’lerde de, bu cennetlere koşmak tavsiye edilir. Cennet ehlinin vasıfları anlatılır. Birkaç örnek sunacak olursak, gerçeği daha iyi anlamış, öğrenmiş oluruz.
Takva sahibi/müttakîler,Allâh (cc) rızası için infâkda bulunanlar, öfkesine sahip olup, affedici olanlar ve iyilik yapanlar için hazırlanmış cennetin özelliği:
‘Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allâh’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun’ (Âli İmrân, 133)
‘Onlar, bollukta ve darlıkta Allâh yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedendir. Allâh, iyilik edenleri sever.’ (Âli İmrân, 134)
Bollukda ve darlıkda Allâh rızâsı için harcama yapmak kolay bir iş değildir. Allâh’a (cc) tam manasıyle teslimiyet gerektirir.
Günah işlemek suretiyle nefsine zulmedip, hemen tevbekâr olanlar ile Allâh yolunda çalışanlara lütfedilen cennetler:
‘Yine onlar, çirkin bir iş yaptıkları, yahut nefislerine zulmettikleri zaman, Allâh’ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler- ki  ‘Allâh’tan başka günahları kim bağışlar’ ve bile bile, işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmeyenlerdir.’ (Âli İmrân, 135)
‘İşte onların mükâfâtı, Rableri tarafından bağışlanma ve içinden ırmaklar akan cennetlerdir ki, orada ebedî kalacaklardır. Allâh yolunda çalışanların mükâfâtı ne güzeldir.’  (Âli İmrân, 136)
‘Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni (genişliği), gökle yerin genişliği kadar olan, Allâh?a ve Resûlüne inananlar için hazırlanan cennete yarışırcasına koşun. İşte bu Allâh’ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allâh büyük lütuf sahibidir.’ (Hadîd, 21)
Hz.Peygamber (sav) de birçok hadîs-i şerîflerinde cennet ehli olanların vasıfları ve gireceği cennetler ile kendilerine sunulacak ikrâmlar dile getirilir. İşte birkaç örnek:
‘Allâh’ü Tebâreke ve Teâlâ hazretleri buyurdular ki: Ben sâlih kullarım için, hiçbirgözüm görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir beşerin/insanın aklından bile geçiremeyeceği nîmetler hazırladım.’(Buhârî, Bed’ül Halk 8)
Cennet ehli yedi sınıf insana gelince, Ebû Hureyre (ra) rivâyetinde Peygamber (sav) şöyle buyurmuşlardır:
‘Yedi sınıf insan vardır ki, Allâh (cc) onları hiçbir gölgenin olmadığı kıyâmet gününde, kendi gölgesinde gölgelendirecektir.
1 - Âdil imam.
2 -  Kendini Allâh’a ibâdete veren genç.
3 - Tekrar gelinceye kadar, gönlü mescide bağlı olan kişi.
4 - Birbirlerini Allâh için seven, Allâh rızası için bir araya gelen ve Allâh rızası için de birbirlerinden ayrılan iki kişi.
5 -  (Fırsat olduğu halde) güzel ve makâm sahibi bir kadın, kendisini (zinaya) dâvet ettiği halde,ben Allâh’dan korkarım (diyerek) uzak duran kimse.
6 - Sağ eli ile verdiği sadakayı, sol eli bilmeyecek derecede gizli tutan kişi.
7 - Tek başına Allâh’ı zikrederken, gözlerinden yaş gelen kişi. (Buhârî, Ezan 36)
Allâh’ın (cc) sonsuz lütuf ve keremi’nin yanında, bu yedi kişiden, hatta diğer cennet ehlinden biri olabilmek büyük ölçüde kulların kendi elindedir. Yani kul amelleri ile Allâh katında ya cennet ehli olacak dereceye ulaşır yahut da kendisini cehenneme odun eder. Mü’minlere düşen görev Allâh’ın emirlerini yerine getirmek, yasakladıklarından da kaçınmaktır.
Hülâsâ, insan dünyada da âhirette de karşılaşacağı âkıbeti kendisi hazırlamaktadır.
Lütfu sonsuz, ikrâmı sınırsız olan yüce Rabbimiz, cümlemizi en yüce cennetlerde birbirimize komşu eylesin.