İlâhî vahy Hz. Âdem (AS) ile başlayıp, Âlemlere Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (SAV) ile kemâlâtını bulup sona ermiştir. Mesajları ise kıyamete kadar sürecektir.
Hablullâh yani Allâh’ın (CC) ipliği olan Kur’ân-ı Kerîm, Allâh (CC) ile kulları arasında en sağlam irtibattır.
Kur’ân-ı Kerîm, Allâh’ın (CC) Kelâmı olması hasebiyle onu okuyan bir nevi Allâh (CC) ile konuşma şerefiyle müşerref oluyor demektir. Bu sebeple Yüce Allâh (CC) en son olarak Kur’ân-ı Kerîm-i yine Nebîlik ve Risâletin sonuncusu olan Hz. Muhammed Mustafa (SAV)’e indirmiştir.
Birçok Âyet’i Kerîme’de Kur’ân’ın Allâh’ın (CC) rızasına ulaşmak isteyenlerin tutunacağı sağlam bir ip, bir kulp olduğunu, hak ve hakikat arayıcısı takvâ sahibi mü’minlere bir yol gösterici, gönüllere huzur veren bir şifa kaynağı olduğunu bildirmiştir. Konu ile ilgili birkaç âyetin meâli şöyledir:
“Bu, kendisinde şüphe olmayan bir kitaptır. Allâh’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstecidir.” (Bakara, 2/2)
“Hep birlikte Allâh’ın ipine (Kur’ân’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allâh’ın size olan nimetini hatırlayın…” (Âl-i İmrân, 3/103)
“Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur’ân)geldi.” (Yunus, 10/57)
“Biz Kur’ân’’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’ân ancak zararını artırır.” (İsrâ, 17/82)
Hz. Peygamber (SAV) efendimiz, kendisine indirilen ve tamamen İlâhî mesaj olan bu Yüce Kitabı öncelikle yazdırmak suretiyle kayıt altına alarak, olduğu gibi insanlara ulaştırmış, tebliğ etmiştir. Bunu yaparken de aynı zamanda anlaşılmasını, ezberlenmesini ve de bizzat yaşanmasını teşvik etmiştir. Kur’ân okumanın her harfine on sevap verileceğini, Ümmetin en şereflilerinin Kur’ân’ı ezberleyenler olduğunu bildirmiştir. Konu ile ilgili birçok Hadîs-i Şerîf rivâyet edilmiştir. Birkaç misal verecek olursak mesele daha iyi anlaşılır.
“Kur’ân, bir ucu Allâh’ın, (diğer) ucu sizin elinizde olan bir iptir. Ona sımsıkı tutunursanız, ondan sonra ebedî olarak sapmaz ve yok olmazsınız.” (Sahîh-i Buhârî, Edeb, 70)
“Kim Kur’ân’ı okur ve onunla (gereği gibi) amele ederse, kıyamet günü onun ana ve babasına ziyası/aydınlığı dünya evlerindeki, şayet sizde varsa güneşin ziyasından daha güzel bir taç giydirilir. Kur’ân ile amel etmeyi siz ne zannediyorsunuz.” (Sünen-i Ebû Dâvud, l, 355)
“Sizin en hayırlınız, Kur’ân’ı öğrenen ve öğretendir.” (Buhârî, VI, 108)
“Ümmetimin en şereflileri, Kr’ân’ı ezberleyenlerdir.” (Feyzü’l Kadîr, I, 522)
Kendilerini Allâh yoluna feda etmiş, insanlığın en hayırlı topluluğu olan Sahâbe-i Kirâm’ın (R.Anhüm Ecmaîyn) yüzlercesi de Kur’ân’ı ezberlemiş, onunla yaşamış, başkalarına öğretmeyi ve yaşatmayı da şiâr edinmişlerdir. Bu hizmetlerini de yaratılışlarının tek gayesi bilmişlerdir.
Ashâb’ı Kirâm’dan günümüze yüz binler hatta milyonlarca inanmış kalp de Allâh’ın (CC) kelamı olan bu Yüce Kitabı ezberlemiş, onu namazlarında ve günlük hayatlarında zevkle, huşû ile okumuş, başının tâcı edinmiş, onu okuyarak ruhunu teslim etmeyi nimetlerin en şereflisi olarak görmüşlerdir.
Yüce Rabbimizin bizlere lütfettiği her şey nimet olmakla beraber, bütün nimetlerin kaynağı ve vesilesi olan Kur’ân Allâh’ın bizlere en büyük ihsanıdır. Bu İlâhî lütfu okuyan, ezberleyen, onunla hayatlanan ve de onun ahlâkıyla kemâlâta erenler hiç şüphesiz ki mü’minlerin en bahtiyarlarıdır.
Şu husus da çok iyi bilinmelidir: Her nimetin değerine göre aynı zamanda bir külfeti de vardır. Bu külfet ise Kur’ân’ı ezberledikten sonra unutmamak ve yaşamaktır. Çünkü o Yüce Kitabı ezberlemek herkese nasip olmayan yüce bir emanettir. Emanete riâyet edip korumak ise mü’min olmanın gereğidir. Bunu yaptığımız zaman Kur’ân gibi kadri yüce bir nimetin şükrünü edâ etmiş oluruz. İşte o zaman Allâh (CC) üzerimizdeki nimetini artırır. İki cihânda da emniyette oluruz. Bunun tersi ise büyük bir hata olup, hak katında azabı gerekli kılar ki; bundan Allâh’a sığınırız.
Ülkemizde Kur’ân hizmetleri konusunda çok önemli çalışmalar yapılmaktadır.Genelde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gayretleri herkese nümûne-i imtisâl olmaktadır. Özelde ise sekiz asırdan beri bir İslâm beldesi olan Konya’da Kur’ân hizmetleri konusunda bütün vakıf ve dernekler yarış halindedirler.
Konya Hafızlar Derneği, Meram Müftülüğü Şube Müdürü Halil İbrahim SABIRLI BEY’in başkanlığında hizmet vermektedir.
Dernek, “Hafızlık nasip olduysa sana, Ezberlediğin Kur’ân’ı unutma sağla” diyerek hizmete başlamış olup, tamamen halka açıktır. Dileyen herkes müracaat edebilir ve gerekli bilgileri oradan alabilir.
Adres:
Merkez PTT arkası, Karahafızlar sokak no: 23/4
İRTİBAT TELEFONLARI:
Erkekler için: 0538 624 54 06
0542 419 91 81
Bayanlar için: 0332 352 62 25
0538 624 36 96
