DEVLET YIKAN KADIN, “TERKEN HATUN”

Değerli tarih dostları sizce bir kadının tek başına koskoca bir cihan devletini yıkmaya gücü yeter mi? İmkânsız gibi gözükse de bizim tarihimizde bu soruya ilişkin yaşanmış son derece dramatik bir örnek var ne yazık ki. Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah'ın eşi Terken Hatun…

Terken Hatun Karahanlılardan Tabgaç Han'ın kızıydı. "Terken” ise bir unvandır ve pek çok Türk hükümdar eşinin aynı isimle anıldığı bilinir. Terken Hatun Sultan Alparslan'ın gelini ve yine Selçuklulara muhteşem dönemini yaşatan Sultan Melikşah'a eş oldu.

Melikşah'tan Davud, Ahmed, Mahmelek Hatun ve Mahmud adlı dört çocuk dünyaya getirdi. Mahmelek Hatun'a Abbasi Halifesi el-Muktedi talip oldu ve vezirini Melikşah'a göndererek kızı babasından istedi. Ancak Sultan, Halifenin vezirini eşine göndererek bu konudaki kararı kendisine bıraktı. Terken Hatun ise kızını Gazneli ve Karahanlı sultanlarının bile istediğini belirterek 400 bin dinar başlık parası vermesi halinde Halife'yi tercih edeceğini bildirdi. Vezirin Halife ile böyle bir pazarlığın uygun olmayacağını hatırlatması üzerine 50 bin dinar süt hakkı, 100 bin dinar da mehir ödemesi, ayrıca Halifenin başka bir eşi ve cariyesi olmaması şartıyla kızını vermeye razı oldu.

1087 yılında yapılan evlilikten Terken Hatun ve Melikşah'ın Cafer adlı bir torunları dünyaya geldi. Onlar Halife el-Muktedi'den torunları Cafer'in Abbasi Halifeliği için veliaht ilan edilmesini istediler. Ancak Halife buna yanaşmadı. Baskılar da işe yaramayınca ilişkiler iyiden iyiye gerildi ve sonunda Sultan, Halife'den Bağdat'ı terk etmesini istedi. Yeni Selçuklu Veziri Tâcülmülk aracılığı ile Halife son anda 10 gün izin kopardı. Ancak süre dolmadan Melikşah öldü (19 Kasım 1092).

Melikşah'ın ani ve beklenmeyen ölümün de oklar karısı Terken Hatun'u göstermektedir. Çünkü Terken Hatun kendisinden olan Mahmud'un Mellikşah'tan sonra tahta geçmesini istiyordu. Ancak Melikşah kendisinden sonra başka bir eşinden olan Berkyaruk'u kendisine veliaht tayin etmişti.

Elde çok kesin bilgiler olmamakla birlikte öyle anlaşılıyor ki, Tâcülmülk ve Terken Hatun, Abbasi Halifesi ile anlaşmak suretiyle Vezir Nizamülmülk ile Sultan Melikşah'ı ortadan kaldırdılar. Üstelik devletin önemli noktalarına kendisine sadık olduğu kişilerin atanması noktasında Melikşah'a baskı yapan Terken Hatun'a dönemin kudretli veziri Nizamülmülk engel oluyordu. Bundan dolayı da Terken Hatun Nizamülmülk'ten de nefret ediyor ondan kurtulmak istiyordu. Bu sebeple tarihçiler bir Bâtıni saldırı sonrasında şehit edilen Nizamülmülk olayının arka planında da Terken Hatun'un hazırladığı bir suikast planı yattığına inanmaktadırlar.

Selçuklu tarihinde arka arkaya gelen garip ölümler, bir şeylerin yolunda gitmediğine işaret ediyor ve tehlike çanlarını çalıyordu.

Önce devletin kudretli veziri Nizamülmülk bir suikasta kurban gitmiş, ardından Selçukluların en büyük ve en güçlü hükümdarı Melikşah zehirlenerek öldürülmüştü. Bu olaylarda Terken Hatun'a yakınlığı ile bilinen Tacimülmülk'ün etkili olduğu bilinmektedir. Bu sebeple vezir Tâcülmülk de Nizamülmülk'ke yakın kişiler tarafından öldürülmüştür. Bu olayı Berkyaruk'un saltanatına ve canına kasteden dayısı İsmail b. Alpsungur Yakutî'nin Ağustos–Eylül 1093'te öldürülmesi izlemiş, ardından Halife Muktedi'nin 4 Şubat 1094'te ansızın vefatı ve son olarak Terken Hatun'un tam da Berkyaruk'a karşı onun amcası Tutuş ile askerî ve maddî ittifak yapmak üzereyken hastalanıp aynı yıl ölmesi tesadüf olamaz.

Velhasıl taraflar gizli ya da açıktan tertiplerle birbirlerini ortadan kaldırmışlar ama olan devlete ve millete olmuştu.

Terken Hatun'u Nizamülmülk ve Melikşah aleyhinde faaliyette bulunmaya iten en önemli faktör, oğlu Mahmud'un veliahtlığı meselesiydi. Veliaht Ahmed'in ölümünden sonra yeni veliahdın belirlenmesi konusunda Nizamülmülk, Sultanın hayattaki oğullarının en büyüğü ve liyakatlisi olan Berkyaruk'u destekledi. Vezir bu konuda Melikşah'ın onayını almıştı. Terken Hatun da oğlu adına giriştiği mücadelede hedefine ulaşmak için her yolu mübah görüyordu. Nizamülmülk'e de bu yüzden düşman olmuş ve kocası Melikşah'a baskı yaparak onu bu makamdan azlettirmek suretiyle yerine kendi vezirliğini yapan Tâcülmülk Ebu Ganâim'i tayin ettirmeye çalışmıştı.

Üstelik Terken Hatun eşi Melikşah'ın ölümü sonrasında devletin hazinesini eline geçirmiş ve bu varlığı oğlunun hükümranlığını tanımaları karşılığında ileri gelen devlet adamları ve ordu komutanlarına dağıtmıştı. Terken Hatun'un devleti ekonomik anlamda çökertecek boyutta korkunç miktarlarda dağıttığı rüşvetler netice vermemiş rüşveti alan devlet adamları daha sonra Berkyaruk'u destekleyerek Terken Hatun'u satmışlardı.

Sonuçta dostlar Teken Hatun'un inanılmaz hırsları ve devleti maddi manevi zarara uğratan uygulamaları devlet otoritesini sarsmıştı. Sarsılan otorite devlete bağlı pek çok beyliğin kendi başlarına hareket etmesine ve devletin dağılıp yok olmasına neden olmuştu.


Yazarın Diğer Yazıları