VATİKAN’IN KANLI TARİHİ

Değerli dostlar Vatikan şehri İtalya'nın Roma şehrinde yer alan ve Hıristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi olarak bilinen 1000 kişilik nüfusa sahip dünyanın en küçük devletidir.

Vatikan, ismi aslında Vatika adı verilen cehennem meleği olarak tanımlanan eski pagan bir inançtan ismini alır. Yani putperest bir inanç sisteminden neşet etmiş olan Vatika ismi Hz. İsa (as)'ın getirdiği hak inanç sistemine sahip çıktığını iddia eden Hıristiyan Katolik inanç merkezinin adını oluşturmaktadır.

Vatikan idaresi güya tamamen uhrevi âleme ilişkin işlere vakit ayırdığı için her türlü dünyevi, finans işlerine ilişkin işlerini takip etmek üzere Kurya adlı bir yönetim oluşturmuştur. Kurya, Vatikan'ın dünyevi işlerini yürüten bir kurumdur. Kurya'nın başkanı aynı zamanda Vatikan'ın başbakanı gibi kabul edilir. Kurya Vatikan'ın radyo, televizyon yayınları, finans işleri ile ilgilenir. Bu arada Vatikan, 49 radyo istasyonu, 200'ün üzerinde gazete yayını ve 50 kadar televizyon istasyonu ile dünyanın en büyük medya devlerinden birisi görünümünü vermektedir.

 

ANGLİKAN KİLİSESİNİN KURULUŞU: Tarih boyunca Hıristiyanlığın Katolik mezhebine bağlı olan İngiliz Krallığında, Kral VIII. Henry döneminde hem dini hem de siyasi açıdan önemli değişimler yaşanmıştır. İngiliz Kralı VIII. Henry, 1509 yılında, ölmüş olan ağabeyinin eşi ve İspanyol Ferdinand'ın da kız kardeşi olan Aragonlu Katherine ile evlenir. Bu evlilikten dünyaya gelen altı çocuktan sadece Mary ismindeki kızları hayatta kalır. Bir erkek çocuk sahibi olmak isteyen Kral VIII. Henry, tekrar evlilik hayalleri kurmaya başlar ve saray kadınlarından Anne Boleyn'i gözüne kestirir. Hem güzel hem de zeki bir kadın olan Anne Boleyn, bu fırsatı kaçırmak istemez ve Kral Henry'nin evlilik teklifini kabul eder. Fakat Anne Boleyn'in kraliçelik hayalleri Katolik Kilisesi'nin kurallarına takılır. Katolik inancına göre Tanrının huzurunda evlenmiş olanlar kesinlikle boşanamazlardı. Kilise baskısından kurtulmak isteyen ve Anne Boleyn ile evlenmek isteyen Kral VIII. Henry için bu olay bir fırsat doğurmuştur. VIII. Henry, Roma'nın yani Vatikan'ın bu evliliğe izin vermemesi üzerine Roma'ya ve Katolik mezhebine bağlılığına son verir. Böylece Kral VIII. Henry, hem Anne Boleyn ile evlenir hem de papalığın İngiliz Krallığı üzerindeki imtiyazlarını ortadan kaldırmış olur. Yani sizin anlayacağınız dostlar İngiliz Kralı 8. Henry'nn gönül işleri Vatikan'dan bağımsız bir kilisenin kurulmasına neden olmuştur.

 

  1. SEÇİLMESİ: Papa'nın seçimini yapacak olan konsül bir odaya kapatılır ve üzerlerinden kapı kilitlenir. Papa'nın seçimine kadar yeme, içme ve dinlenme şartları en ilkel düzeyde gerçekleştirilir. Bunun nedeni Papa'nın seçimini hızlandırmak konseyi hızlı karar almaya zorlamaktır. Oyların 3'te ikisini alan seçilir. Seçim gerçekleşince odada bulunan soba yakılarak dışarıya beyaz duman verilir. Bu kamuoyuna papanın seçildiğini ilan etmek içindir.

Vatikan'da pek çok lobiler vardır. Cizvitler, P2 Mason locası, Dominikenler, Opus Dei, Frensiskenler gibi. Bu lobilerin muhalefetine rağmen bir papa seçilirse bu papa öldürülerek ortadan kaldırılabilir. Öldürme yöntemleri genellikle yastıkla boğma şeklindedir.

 

GİLBERTA OLAYI: Vatikan tüm karartmalara rağmen günümüze kadar pek çok skandallar zinciri ile gündeme gelmekten korunamamıştır. Bunlardan birisi de Gilberta olayıdır. Gilberta bir Alman olan ve iyi eğitim almış kız çocuğudur. Ancak kızlığını saklayarak manastıra girmeyi ve aldığı eğitim sonrasında Papalık makamına kadar yükselmeyi başarmıştır. Ancak yaklaşık iki yıl kadar görev yaptıktan sonra hamile kalması üzerine kadın olduğu anlaşılmış ve bizzat Vatikan'ın kardinalleri tarafından katledilerek öldürülmüştür. Bu olaydan sonra Vatikan'da papanın seçimi sonrasında testis muayenesi yapılması bir gelenek halini almıştır.

Vatikan, özellikle Orta Çağ olarak tanımladığımız dönemde özellikle toplumda şifacı olarak tanımlanan tıbbi bilgi ve maharete sahip tam 100.000 kadını cadı oldukları gerekçesiyle yakarak öldürmüştür. Siz buna Vatikan öncülüğünde İslam dünyasına düzenlenen Haçlı Seferlerini ve bu süreçte meydana gelen maddi ve manevi kayıpları da hesaba katarsanız sonuç ortaya çıkar. Yani değerli dostlarım Vatikan yapmış olduğu uygulamalarla tarih boyunca tam anlamıyla bir cinayet, katliam ve zulüm kurumu olarak yerini almıştır.


Yazarın Diğer Yazıları