Ücretini Ödedik Mi?

Diyelim ki; bir gün evde bir şeyler eksik olduğunu farkettiniz onları olmak için markete gittiniz…

Marketten alacakları aldınız sıra geldi aldıklarınızın parasını ödemeye…

Kasaya gittiniz, kasiyer aldıklarınızı kasadan geçirdi, tam elinizi cebinize attınız bir de baktınız ki oda ne? Cüzdanınız evde kalmış…

Kasiyere dediniz ki; cüzdanımı evde unuttum, aldıklarımı götürsem cüzdanımı alıp gelsem öyle ödeme yapsam olur mu?

Size ters ters bakan kasiyerin eminim cevabı ise haliyle şöyle olacaktır; ya aldıklarınız burada bir kenarda dursun siz cüzdanı alıp gelin. Ya da aldıklarınızı yerine bırakın lütfen…

Veya bu bahsettiğim olayı mahalle bakkalınızla yaşadınız diyelim; Deftere yaz akşam vereyim yahut aybaşına vereyim dediniz oda kabul etti ama sonuçta siz borçlandınız değil mi?

Peki, siz evdeki eksikleri gören gözünüzün ve bu durumu idrak eden, düşünen beyninizin, ayakkabınızı giymenizi sağladığınız elinizin, yola çıkıp yürüdüğünüz ayağınızın, kasiyerle veya bakkal ile iletişim kurabildiğiniz dilinizin ve daha birçok nimetin karşılığını,  ücretini ödediniz mi hiç?

Bu sorunun cevabı tabi ki hayır…

Çünkü hepsini yazmaya takatimin yetmeyeceği hatta özetle saymaya bile zorlandığım sayısız nimeti biz kullarına lütfeden yüce Allah, verdiklerinin karşılığında biz kullarından hiçbir şey istemiyor…

Sadece ona kulluk etmemizi istiyor ve bunu da yine bizim menfaatimiz için istiyor. Zira O'nun bizim hiçbir şeyimize ihtiyacı yoktur şüphesiz…

Biz kulluğumuzu yapıyor muyuz peki?

Yeri geliyor araya sıkıştırıyoruz kulluğun şartlarını, yeri geliyor tam yerine getirmiyoruz Rabbimizin emirlerini…

Mesela üzerimize farz olan namazı kılıyor muyuz? Kılıyorsak ne kadar huşu ile kılabiliyoruz?

Ne kadar önemsiyoruz ibadetlerimizi?

Hiç tefekkür ediyor muyuz acaba yüce Yaratanın ikramlarını, kusursuz bir biçimde yarattıklarını?

Her günün sonun da acaba beni yaratan kulluğumdan ne kadar razı diye düşündük mü hiç?

O'nun merhametine, rahmetine mazhar olmak için iyilikte yarışıyormuşuz ki?

Sadece iman edip, elhamdülillah Müslümanım demek yeterli mi sizce? Yüce Rabbimizin verdikleri karşısında layık bir kul olmaya…

Her şeyin bir karşılığı olan şu fani alemde, paha biçilemez nimetlere karşılık sadece kulluk etmek ve bunu da ebedi olan alem yani ahiretimize hazırlık için yapıyoruz…

Çok mu zor bizi nice nimetlere gark eden yüce Rabbimize layık bir kul olabilmek?

Nimet olarak verilen uzuvlarımızdan biri olmasaydı mesela ne yapardık hiç düşündünüz mü?

Şöyle birkaç dakika gözlerimizi kapatalım ve hiç görmediğimizi düşünelim… Ne büyük nimetler lütfediyor Rabbimiz bizlere demeden edemeyiz eminim…

Sadece bir uzvumuz için bile ne yapsak da karşılığını ödeyemeyiz şüphesiz…

Kaldı ki aklımıza gelen gelmeyen gizli aşikâr sayısızca nimet için neler vermemiz gerekirdi bir karşılığı olsaydı…

Bunca nimet için ne kadar hamd edebiliyoruz ki?  Belki de çoğu zaman hiç hamd bile edemiyoruz. Çünkü nimetlerin tam anlamıyla farkına dahi varamıyoruz…

Rabbim bizlere verdiklerine karşılık gerçek bir kul olabilmeyi, kendisine layık bir kul olabilmeyi nasip etsin…

Amin...


Yazarın Diğer Yazıları