CHP KAOSA YÜRÜYOR

Fetö'nün 40 yıldır ince ince, nakış nakış dokuduğu ve Türkiye'nin tüm kurumlarına sızma planı takır takır işlemişti. Siyasette yer almak yerine maşa kullanmayı daha akıllıca buldular. Önce Mhp operasyonu, ardından Chp. Sadece iktidarı ele geçirmek yetmezdi. Muhalefeti de dizayn etmek gerekiyordu. Peki neden? Milli bir muhalefet ülkedeki kriz durumlarında iktidara destek vermeyecekti. Sayın Bahçeli'nin şimdiki duruşu gibi. Milli bir muhalefeti hangi örgüt isteki? Deniz Baykal her kadar sert çıkışları olsa da, muhafazakar kesimi anlayamasa da kesin bir şey var o da Hdp çizgisinde olmayacağıdır. Süreci hepimiz biliyoruz. Mhp gerçekten çok direndi. Kaset komplosu, mahkeme kararlarıyla kurultaylar, medyanın rakipleri parlatmaları, gaz vermeler derken olmadı. Chp'de ise bu düzenek muhteşem işledi. Fetö'ye göre Kılıçdaroğlu  iyi bir genel başkan olabilirdi. Düşük profilli ancak perde gerisinde desteklendiği zaman bir şeyler yapabilirdi. Öylede oldu. Eline dosyalar tutuşturuldu, belgeler temin edildi, fetöcü polislerin desteğiyle her gün ekranlarda, mecliste dosya salladı. Her ne kadar Kayseri Belediyesi dosyasında duvara toslasa da en azından kendi tabanında yolsuzluk karşısında dürüst, temiz bir imaj sağlanmaya çalışıldı. Kılıçdaroğlu'nun önünün açılması için Deniz Baykal'ın bir şekilde harcanması gerekiyordu ki çok pis harcandı. Tekrar dönme ihtimali bile verilmeyecek şekilde kumpas kuruldu. Chp, Kılıçdaroğlu başkanlığındaki "Yeni Chp” söylemiyle artık millilikten uzak, ülke ve milletin menfaati yerine kim talimat verirse o söylemleri ve eylemleri yapacak kadar yabancılaştı bu ülkeye. Partinin üst kadrosunun basına verdiği demeçlere bakarsak bunu çok rahat görebiliriz. Kimi Pyd'nin terör örgütü olmadığını söyler, kimi Avrupa'dan Türkiye'ye baskı yapın diyecek kadar alçalır, kimi terörist cenazelerinde, kimi Fetö'nün tüm programlarında boy gösterir. Bu süreçte aklı başında, çakma olmayan milli solcularında sesi bir şekilde kesildi. 15 Temmuz girişiminden önce aslında darbe siyasete yapıldı. Kontrollü darbe! dedikleri bu olsa gerek. Kontrolü elinde bulunduranlar Batı'da sayın Erdoğan'a karşı diktatör söylemini geliştirerek algı oluştururken bu işin ülke içindeki organizasyonunu da Chp yapıyordu. Bir dönem özellikle batı, Türkiye'nin Deaş'a silah yardım yaptığı algısını yürüttü. Birde bunun en azından bir görüntüyle desteklenmesi gerekiyordu. Her ne kadar bu tırlar Türkmenlere gitse de  Deaş'a gidiyor propagandası yapılıyor ve yine yurt içinde Chp'li vekiller bunu dillendiriyor, referans olarak ta bu millet vekilleri gösteriliyordu. Enis Berberoğlu bu işin medya ayağını yönetmekle suçlanıyor. Bu görüntülerin medyayla paylaşılmasıyla batının bu söyleminin doğruluğu kendilerince teyit edilecekti. Tutmadı çünkü bölgede Deaş'la en çok mücadele eden ülkelerin başında Türkiye geliyordu. Mültecilerin Türkiye'de ağırlanması ayrıca Batı'nın mülteci krizine karşı Deaş kartını geri çekmesini sağladı. Tüm bu gelişmelere bakacak olursak Kılıçdaroğlu'nun adalet yürüyüşü sanmayın ki kendilerince düşünülmüş, tasarlanmış ve hayata geçirilmiş. Bu algıların gerçek niyeti 15 Temmuz'un millet üstündeki etkisini kırmak ve bugünün yeni nesillere bir Çanakkale zaferi gibi milli şuur kazandırılmasını engellemek olduğu aşikar.

Yazarın Diğer Yazıları