KEMAL BEY VİTESE TAKTI!

 

 

Ciddi ciddi adaylık için kulisler, yoklamalar yapıyor anlaşılan. Kemal bey çok umutlu bu seçimden… Önceki seçimi kazanamayacağını öngörünce parti içi muhalefetin gür sesi Muharrem İnce'yi harcadı. Kendisinin onlarca seçim kaybetmesi önemli değildi. Muharrem İnce'nin kaybetmesi yeterliydi ki öyle de oldu. Kemal bey "Genel başkanların aday olması doğru değil!” demişti ama şimdi bir umut ışığı doğdu kendi açısından. Öyle ya Kemal bey 74 yaşında. Bu seçimi de kaybeder ve CHP'nin Genel Başkanlığına oturmaya devam ederse bir sonraki seçime 80 yaşında girecek. Bu yaşta birini kim Genel Başkan olarak görmek ister? Bir anlamda o koltuğa bir daha oturması zor. Gün bugün. Ya herru, ya merru. Tüm kozlarını kullanıyor. Bakmayın, 6'lı masa falan umurunda değil. Eninde sonunda masanın küçük ortakları kendi deyimiyle "tıpış tıpış” gelecekler. Meral Hanım "ben başbakan olacağım!” diyedursun, Babacan "ekonomi benim işim. ” muhabbeti yapsın, Davutoğlu "ben görevdeyken…” konulu güzellemeler yapsın. Seçim yeter ki 2. tura kalsın. Tayyip Erdoğan'ın rakibi olarak muhalefetin tercihi kendisinden yana olmak zorunda! Ancak Kemal bey onlarca kez karşılaştığı ve hepsinde de kaybettiği rakibini henüz tanıyamamış. Daha ilk atağında (başörtüsü önerisi) güçlü bir yumruk yedi Kemal bey. Bu yumruğun acısı epey gider. 6'lı masanın diğer üyeleri de biliyor ki; şayet Kemal Bey aday olursa tüm planlar, tüm hayaller suya düşecek. Seçim olur ve Millet İttifak'ı kaybederse Davutoğlu da, Babacan da siyaset sahnesinden silinecek. Bakmayın şimdi ekranlarda, sosyal medyada programlara çıktıklarına. Seçim sonrası varlıkları bile unutulacak. Tabi CHP çatısı altında vekil olup Meclise girerlerse bilemem. Olur mu? Hiç şaşırmam açıkçası. Kemal bey önce ‘Benimle var mısınız?' dedi. Sonra toplumun büyük bölümünün hassasiyeti olan başörtüsü ile ilgili öneri sundu. Şimdide icazet almak için Amerika'ya uçtu Kemal bey. Ardından İngiltere ve Almanya ziyaretleri olacakmış. Kemal Bey vitese taktı gidiyor. Yol nereye, yolcular kim bilen yok. Hele yılbaşı bir geçsin. Yol da, yolcu da bir bir belli olur. Masanın altındaki de üstündeki de bir çıksın meydana o zaman daha çok konuşuruz. Eyvallah…


Yazarın Diğer Yazıları