ABD Uşağı Solcular

Neredeyse bir asır oldu Türkiye Cumhuriyeti kurulalı. Cumhuriyeti kuran M. Kemal, bağnazlığa, yobazlığa savaş açmış, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine yükselteceğiz demişti.
Ağır sanayi hamlesi başlatmış, fabrikalar kurmuş, demir ağlarla örmüştü yurdu dört bir yandan.
Ölülerden de medet ummayın ha! Diye uyarılar yapmıştı.
Ülkeyi 1400 yıl önceki kurallar değil, çağdaş batı medeniyeti ayakta tutacak, o yüzden dindar olmanın, dine sarılmanın bir anlamı yok demeye getirmişti.
Ve benim naciz vücudum elbet bir gün toprak olacak ama cumhuriyet ilelebet payidar kalacak, demişti.
O günlerden bu günlere nasıl geldik?
Cumhuriyet en kötü dönemlerini ne zaman yaşadı? Halkımız en çok hangi zamanlarda açlık, yoksulluk çekti?
Bunları tarihçilere bırakalım.
Atatürk'ün peşinden gidenlerin haline bir bakalım:
Menderes yüzde elliyi aşkın oyla iktidara gelir gelmez, aydınlanma yeterli olmadı, köylülerin oyu ile seçildi, dediler.
Özal iktidara geldi, “Takunyalı” diye dalga geçtiler.
Erbakan iktidara geldi, irtica hortladı, dediler.
Tayyip Erdoğan iktidara geldi, cumhuriyet elden gidiyor, dediler.
Dediler yani. Demekle kalmayıp, olmadık hakaretler de sıraladılar.
Sonra da, Ak Parti'ye oy verenlere, makarnaya kömüre satıldınız, biat ettiniz, önünüzü göremeyecek kadar körsünüz, ülke elden gidiyor siz hala Ak Parti'ye oy veriyorsunuz, dediler.
Refah Partisi kapatılırken, şeriatın kestiği parmak acımaz diyerek güya ironi yaptıklar.
Ak Parti'ye dava açılırken, bıyık altından güldüler.
27 Nisan muhtırasında, asker başımızın tacıdır, o bir şey yapıyorsa doğru yapıyor, dediler. Sonra kıvırttılar, askerle işbirliği yaptı Erdoğan, diyerek.
Şimdilerde, ülkeyi Amerika'ya sattı, BOP eşbaşkanı oldu diye yerden yere vurdukları Başbakan'ın düşman olduğu ve İsrail, Amerika destekli Mısır Firavunu Sisi'ye destek olmaya gittiler.


Amerika'nın kulağını çekmekle yetindiği eli kanlı çağdaş zalim olan ESED'e koşulsuz destek verdiler hatta o kadar ileri gittiler ki, düşürülen helikopter için, Esed sözcüsü gibi, savaş suçu işledi Tayyip Erdoğan, dediler. Evet, bunu açıkça söylediler.
Nerede devlete karşı geliniyorsa, nerede polise saldırı varsa, nerede yakıp yıkma işi varsa hepsine bil fiil katıldılar.
Yavuz hırsız gibi, ülkeyi karıştırıp ardından, polis orantısız güç kullanıyor, adamlarımızı öldürüyor, dediler.
Ne olacak bundan sonra?
Tahmin etmek güç değil.
Cahil, göbek kaşıyan halk gidecek, ülkeyi karıştıran teröristlerin hevesini kursağında koyarak, makarnaya, kömüre oyunu satıp(!) Ak Parti'yi ezici çoğunlukla yeniden iktidara taşıyacak. Atatürk'ün izindeyiz, deyip de hiçbir buyruğunu, (Din düşmanlığı hariç) yerine getirmeyenler sandığa çakılacak!
Bunlar ne diyecekler?
Yukarıda dediklerinin aynını diyecekler.


 İnsanda zerre kadar feraset olsa, beyin olsa yani, düşünme yetisi olsa, 90 yıldır aynı teraneyle bir halt olamadık, geri zekâlılar gibi, aynı problemi aynı formülle çözemedik, bari başka yol deneyelim, biraz da halkın insanı gibi yapalım, belki halk bize de oy verir demediler.
Bu ülke çok acı çekti, çok kan döküldü, suçsuz gençler öldürüldü, idam edildi, aklımızı başımıza toplayıp düz ovada siyaset yapalım, diyen çıkmadı.
Çıksa ne olacaktı? Fikirler çarpışacak, başı örtülü olan da, mini etekli olan da empati yapmayı öğrenecek, ülkemiz huzur bulacaktı.
E tabi bu da kapitalist Amerika'nın işine gelmeyecekti!
Kimin Amerikan uşağı olduğu çıkıyor ortaya.  
Halkımıza masal anlatmayın! Gülünç oluyorsunuz!
 


Yazarın Diğer Yazıları