Düşünceler Tespitler

Etrafında yığınlarca insan olduğu halde kendini yalnız hissediyor ve bu durumu da kah sitemli, kah özgüvenli bir şekilde etrafa yayıyorsanız, bu sizin hislerinizden çok bir çeşit dikkat çekme hastalığınızdır.
Dört duvara kapanıp, alıcılarınızı kapatıp, tüm dünyaya sağır kesilmişseniz, bu bir seçimdir ve sızlanılmaması gereken bir durumdur.
Bilgi ve birikimlerinizi anlatacak, kendinizi satacak bir ortam bulamayışınızın adı da yalnızlık değil, olsa olsa kültürsüzlük, bilinçsizlik ve içi boş “hem kel, hem fodul” olayıdır.
Anlaşılması güç olmanıza bir şey diyemem, sürekli anlaşılmadığınızdan yakınıyorsanız, anlaşılması gereken bir şeylerinizin olmadığındandır.
Her yeni duyduğunuz fikirlerden etkileniyor olmanız veya duyduklarınıza ağzınızı bir karış açıp hayret etmeniz, kendinizi geliştirme yönünde hiç gayret sarf etmediğinizdendir.
Yumuşak kelimelerle duygularınızı ve gururunuzu okşayan her ele sırt veriyorsanız insanları yeterince tanımadığınızdandır.
İnsanlardan ürküyor, hiç kimseye güvenilmez, çok darbe yedim, benim hiç dostum olamaz falan gibi laflar ediyorsanız, insan seçimi konusunda yeterince bilince ve seçme yeteneğine sahip değilsinizdir.
Sizi adam yerine koyan herkesin sizden bir çıkarı olduğunu düşünecek kadar ileri görüşlü olduğunuzu sanıyorsanız, hastalıklı bu ruh yapınızdan ötürü, sizi yeterince adam yerine koymayanlara laf etme hakkına sahip değilsiniz.
Sizinle etkileşime geçen herkes sizi eziyor, sırtınıza vurup ekmeğinizi elinizden alıyorsa, kandırıyorsa sizi, sizin sırtınıza basıp yukarılara çıkıyorsa ve ne yaparsanız yapın buna engel olamıyorsanız, kendinizi herkesin kullanımına açık bir birey olarak yetiştirmenizdendir.
Allah rızasını kazanma konusunda sizi ikna ve motive ederek, sadece kendisini yükselten insanlarla çalışıyor ve siz hep Allah rızası makamında çalışmakla yetiniyorsanız, Allah rızası için çalışmak fikrini yeterince yanlış algıladığınız içindir.
Hasta bir insanın tüm tedavileri reddedip doktora gitmeden sabretmesini, sabır olarak algılıyorsanız, o sabrın sonunun selamet değil, felaket olduğunu başınıza gelmeden öğrenmediğinizdendir.
Nasihatlere değil de musibetlere göre kendi hayatınıza yön veriyorsanız;
Akıllı insanın nasihate, ahmak insanın musibete göre şekil alması tam size göredir.


Yazarın Diğer Yazıları