Gençler tavsiye sevmiyor

Genç kardeşim;

Herkes sana akıl verecek,

Herkesten tavsiyeler dinleyeceksin,

Senden yaşlı olanlar tecrübelerinden birer demet sunacaklar sana,

Daha da yaşlı olanlar senin dünyada olup bitenlerden zerre kadar haberin yok zannederek seni bir kalıba sokmaya çalışacak,

Kimi saygı isteyecek senden, kimi sevgi...

Kimi de hizmet bekleyecek.

Sürekli sorularla seni yıldırmaya çalışacaklar. Niyetleri yıldırmak olmasa da.

Kimi okul nasıl gidiyor diyecek,

Kimi ne zaman evleneceksin diyecek…

Önce şunu anlamamız gerekiyor…

Büyükler küçüklere ne söylerse söylesinler, hepsi küçüklere yol yordam göstermek içindir.

Niyet halistir yani.

Niyet halis de olsa gençler öyle kötü hissederler ki kendilerini ''halis niyetini kendine sakla'' bile derler.

Biz de yukarıda söylediklerimizle çelişerek geleneği bozmadan gençlere tavsiyelerde bulunalım.

İsteyen tutar istemeyen tutmaz.

Önce acı bir gerçeği ifade etmem gerekiyor.

Babam ilkokul mezunu bir insan. Ben genç iken bana ne tavsiye etmişse bir kısmının tersini yaptım. Sonra ne oldu biliyor musunuz?

Üniversite okumanın hiçbir zaman Anadolu ferasetini alt edemeyeceğini öğrendim hem de en acı tecrübelerle...

O günden beri babamın söylediklerinin tersi istikametinde ne yaptıysam hepsinin bedelini ağır ödedim.

Öyle böyle değil gerçekten oldukça ağır ödedim.

Benim gençlere aktarmak istediğim hayatın gerçekleriyle alakalı.

Özellikle şu an tercih aşamasında olan gençler!

Sırf üniversite okumak için üniversiteye gitmeyin.

Ailemden uzakta özgür bir hayatım olsun diye üniversite tercihi yapmayın.

İş alanı yok ama belki iş bulurum ümidiyle bir bölümü asla tercih etmeyin.

Askerliğimi kısa dönem yaparım düşüncesiyle üniversite mezunu olmaya çalışmayın.

Niye biliyor musunuz?

Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir devlet üniversite mezunu olana iş garantisi vermez.

Ben diplomalıyım ama işsiz kaldım, nerde bu devlet, nerde bu millet demeyin sonra.

Bir değil beş tane diplomanız da olsa, alanınızla ilgili iş sıkıntısı varsa beş diplomam var ama işsizim demeyin.

Öğretmenliği tercih etmeyin demiyorum ama dört sene de KPSS'ye çalışır belki yine kazanamazsınız.

Heba olan yılları geri getirmek mümkün değil.

Dershaneye vereceğiniz parayla küçük ölçekli bir dükkan bile açabilirsiniz. Onca yıl da heba olmamış olur.

Üniversiteyi bitirip köşe başındaki markette çalışmayı göze alıyorsanız, üniversiteye başlamadan marketi tercih edin, hem liseyi bitirir bitirmez işe başlamış olursunuz hem de seçicilik başlamadan önce evlenmiş olursunuz.

Bilmelisiniz ki geç yaşta insan evlenemiyor sonra da evlenme gereği duymuyor.

Aile de bizim toplumumuzun temel taşıdır.

Umberto Eco'nun bir tespiti var; "modern üniversiteler, işsizlik sorununun saklandığı geçici park alanlarıdır.”

Yarınına sen karar vereceksin.

Şimdi iş imkanı olmayan bir bölümü tercih edip de dört yıl sonra ben işsizim, bu devlet bana iş vermiyor dememelisin.

Gönül ister ki, devlet herkese iş versin ama bu matematiksel olarak mümkün değil.

Bir örneği de yok dünyada…

Akıllı insan nasihate kulak verir, akılsız insan musibete...

Biz size, acı tecrübe yaşamadan geleceğin Türkiy'sini inşa edin, diyoruz.

 


Yazarın Diğer Yazıları