Paralel Katırlar

Baban kim? diye sorulunca, dayım at, diyen katırı doğar doğmaz babasının yanından almışlar. Babasının kim olduğunu kimse bilmesin diye değil tabi. Zaten katırın babasının kim olduğu aşikar.
Katır bu durumdan hoşnut mu değil mi bilinmez, neticede babası eşekten daha aşağı olan tipler bile babasına dört elle sahip çıkarlar, bunda yadırganacak bir durum yok.
Doğum sonrası babasının yanından alınan katır daha henüz serpilmeden ağır yüklere koşulur. Daha da ağır yükler taşıyabilmesi için bir takım ameliyatlar geçirir. Köyde yaşayanlar bilirler katırların testislerinin koparılıp da iktidarsızlaştırma gerekçelerini.
Bilmeyenler de bu vesileyle öğrenmiş oldular.
Katırı iktidarsız hale getirenlerin yükleri bir şekilde sarp dağlardan taşınır, yokuşlardan çıkartılır. Yükü vurduğunuz zaman bana mısın demez katır milleti. Neden böyle bir yük vurdun da demez.
Aklı başka yerlerde olmadığı için yalnızca yüke odaklanmıştır.
Bu katırı anasından babasından koparan zihniyet, katırı herkesin rahatça mezun olabileceği okullara gönderir.
Gömleğinin üstüne kravat takarlar yük vurmadan önce. Altın semer de vururlar, kendisine ne kadar önemli biri olduğu sürekli empoze edilir. Ve kutlu bir dava uğruna her şeyinden vazgeçebilecek kadar da özverili olması istenir, hatta cebren ve hile ile özverili olması emredilir.
Özverili olmayacak, çıkıntı katırlar da korkutulur. Senin baban eşek ha, unuttun mu, bak ifşa ederiz seni derler.
Ve bu katırlar, herkesin rahatlıkla mezun olabileceği okullardan çıkıp, sadece kafası çalışanların mezun olabileceği okullara rahatlıkla giremezler. Çünkü bunun için ciddi bir düşünme yetisi ve çalışan bir beyin gereklidir. Ama beyin yerinden çıkarıldığı için, bu katırlara sorulacak sorular önceden verilir, robot gibi ezberlenmesi istenir.
Sınavların hepsi böyle geçilir, okuldan mezun olunur.
Kimi katırlar diplomat, kimisi akademisyen, kimisi polis, kimisi yargıç, savcı ve avukat olur.
Hiç sınava tabii tutulmayan bazı katırlar da yularını teslim edecek birilerini bulup başka ülkelere göç ederler.
Her biri yularlarla birbirine bağlıdır. Hiyerarşi mükemmeldir.
Hiçbir katır yularının kimin elinde olduğunu merak etmez, düşünmez, düşünemez çünkü beyni çıkarılmıştır. Robot gibi verilen görevi yerine getirir.
75 kişinin vatana ihanetten tutuklu olmasına yüreği dayanmayan bu iktidarsız muhterisler verilen emri yerine getirir ve tahliye kararı verirler.
Böyle bir hukuksuzluğa nasıl imza attın diye sorulunca da lafı kıvırıp,
İpimiz it oğlu itin elinde, biz sadece emir kullarıyız derler.
Allah kulu olana rastlayamazsınız içlerinde!


Yazarın Diğer Yazıları