Adeta Film Seyreder Gibi

Gazete ve televizyon haberlerine bakarsanız ülkemizin üzerinde nedeni ve niçin i çok belli olmayan sinsi, gizemli, yapıcı değil yıkıcı bir oyun oynanıyor. Adeta senaryo gereği içinde ülkeler arası mafyanın ve ajanların bulunduğu çok ilgi çekici bir film seyrediyoruz, senaryo yazarları belli olsa da oyuncuları kimdir, ana amaçları nedir, kime hizmet ediyorlar bizlerce bilinmez, bu gidişle de belli kişiler dışında bilinmeyecek.

Filmin oyuncuları bizce belli olmasa da senaryo yazarları şimdilik işine gelmediği takdirde kötü adam olabilen ama şimdilik iyi adam rolündeki başta Amerika olmak üzere sonradan çıkan, bir zamanlar dostluğuna laf söyletilmeyen ama çıbanın başı oluveren Suriye. Adeta yetmiyormuş gibi arkasından amacının ne olduğu bilinmeyen, sağı gösterip solu vurmaya çalışan ve Arap baharının rüzgârında sersemleyen İran.

Irak derseniz senaryonun bir figüranı gibi, dünü bilinen ancak geleceği, hatta yarını meçhul içinde her gün bombalar patlayan, iç harp yaşayan, Amerika’nın verdiği sözde demokrasisi ile oyalanan Amerika oyuncağı bir ülke. İsrail ve diğerlerini saymıyorum çünkü bakıyorsun hiç de dost bir ülke göremiyorsun, dost ve müttefik görünenlerse çıkarlarının uğruna dost görünüşündeler.

İsrail’i, o küçük ülke ile olanları ve Türk, İsrail ilişkilerini yakın geçmişte olanları biliyoruz onlarla olan sorunlarımız belli ve anlamak mümkün. Çok yakın geçmişe kadar ülkeler arası ve kişisel dostluğu bilinen, çok yakından takip edilen sınır komşumuz Suriye, taban tabana zıt politika izlediğimiz İsrail ide geride bırakarak adeta bir Türkiye düşmanı kesildi.      Arap baharı ve Ortadoğu rüzgârında direnen Suriye, Türkiye’den gördüğü beklenmedik bir ülkeler arası politikayı içine sindirememiş olacak ki bu gün ajanlarının ülkemizde gezdiğini Türkiye aleyhine terör ve teröristlere meydan verdiğini konuşuyoruz ve Irak ve İran’la ilgili fazla bir şey yazmak istemiyorum hatta lüzumda görmüyorum.          

Yazımın başlığı -adeta film seyreder gibi-neden böyle bir başlık attım gerçekten ülkemizde olanlar bir film gibimi, gerçekten senaryo yazanlar var mı, bahsettiğimiz gibi oyuncular ve figüranlar senaryoyu uyguluyorlar mı? Bir tarafta PKK terörü diğer tarafta komşu ülkelerin ülkemiz üzerinde oynadıkları oyunları, teröre destekleri ve uygulanan senaryoları.

Bir gazetenin büyük puntolarla baş sayfaya yerleştirdiği PKK’nın kaymakam kaçırma olayı ve iç sayfalarda Hatay da yapılan bir röportaj dikkatimi çekti ve olanları bir film izler gibi okudum gerçekten bir film gibiydi, bakın Hatay da yaşayan vatandaşlar (aslında rahatsızlar) ama diyorlar ki biz mültecilerden değil silahlılardan rahatsızız. Hataylı çaresizlik içindeki Suriyelilere kapılarını açmışlar ama tedirginlik yaşıyorlar.

Halk sığınmacılarla silahlı muhalifleri net olarak ayırıyorlar, içlerindeki yabancıları hemen tespit ediyorlar, konuşulan Hataylılar sığınmacılardan rahatsız değiliz ama hava karardıktan sonra sokaklara çıkan eli silahlı adamlar bizi ürkütüyor diyorlar bitmiyor daha birçok şey anlatıyorlar.

Bütün acımasızlığıyla terör devam ediyor, şehitlerimiz yüreğimizi yakıyor, milletvekilleri ve siviller kaçırılıyor, enerji bakanı petrol bulduk ama PKK nedeniyle çıkaramıyoruz diyor kaymakam kaçırılmak isteniyor, Suriyeli kaos yaratmak isteyen ve sığınmacıların arasına karışan bazıları polisimize karşı gelip ona ateş edebiliyor. En sakin, en sessiz terörden uzak bazı il ve ilçelerimizde korku hâkim, terörist hedef büyüttü. Akıla gelmeyen yerlerde haince saldırılar devam ediyor ve yukarıda anlatıldığı gibi silahlı adamlar cadde ve sokaklarda kol geziyor sizce bütün bunlar bir film gibi değil mi? Ancak hükümetinde açıkladığı gibi bu tür gelişmeler, anlatılanlar, duyulanlar bir kurgu, büyük kaos yaratma amaçlı olamaz mı tabi ki olur bekleyip göreceğiz.

İnşallah her şey ülkemizin, dolayısıyla hükümetin lehine Türkiye’nin ve halkımızın huzur ve rahatı adına gelişir sağlıklı ve hoşça kalın.                

 


Yazarın Diğer Yazıları