Anayasaya Sadakatten Ayrılmayacağıma

Her seçim sonrası milletvekili seçilenlerin Türkiye büyük millet meclisinde ilk yaptıkları icraat yemin etmektir, önceki yazımda yeminin bir bölümünü yazmıştım ancak önemine binaen tamamını sizle paylaşmak istiyorum zira 7 Haziranda TBMM’ nin yeni kiracıları bu yeminle göreve başlayacaklar. Yani verdikleri bu sözlerle de kendilerini vazifeleri sırasında milletimize karşı bağımlı hale getireceklerdir.
 Yeminin tam metni şöyle: devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatan ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma. Toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ve anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma büyük Türk milleti önünde NAMUSUM ve ŞEREFİM üzerine ant içerim.    
Yeminin tam metni böyle, gerçekten metni okurken ve yazarken insan ürperiyor ancak yinede insan düşünüyor acaba bu günlere kadar yemin edenler, yemine sadık kaldılar mı? 7. Haziran sonrası yemin edecek olanlar yeminle kendilerini bağlayıp sadık kalacaklar, dönüp alınlarının akıyla seçmenlerine dolayısıyla halkına hesap verebilecekler mi? 
 Tabi ki bütün temennimiz bu yemine bağlı kalıp gelecekte vatandaşa hesap vermeleri ve bu güne kadar vekil olduklarını asla düşünmeyip kendilerini asıl yerine koyanlara benzemeden seçmenine dolayısıyla halkına hesap vermeleridir. Ülkemiz çok, çok önemli bir genel seçimin arifesinde ve bu seçim ülke geleceğinde aktif rol alacakların seçimidir, bitmiyor bu seçim ülke geleceğindeki bir takım değişimin miladı olacaktır.
Tabi bunlarla bitmiyor 7 Haziran seçimi belki de bir takım sorunların geride bırakılacağı veya bir takım yeni sorunların yeşereceği seçim olacak, umarız ve dileriz ki seçimler kendi ayakları üzerinde durmasını istediğimiz ülkemizin ufkunu açsın, rahatın, huzurun, güzelliklerin miladı olsun istiyoruz. Önümüzde hepimizin bildiği barış süreci diye bir süreç var ki Türkiye’nin çok önem verdiği ve yıllardır süren terörün bitirileceği umudunun taşındığı bir süreç ki artık ülke laf değil sonuç bekliyor.
Yine ülkede bir ilk yaşanacak ki, Başkanlık sistemi yıllardır uygulanan parlamenter sistemden vazgeçilecek ve ülkenin yeni bir sistemle idare edileceği gerçeği ile karşı karşıyayız. Sistem enine boyuna alt yapımıza uygun mu diye tartışılsa da görünen o ki sistemin ayak sesleri değil başkanlık sisteminin ta kendisi adeta uygulanmaya konmuş olduğu görülüyor, anlaşılıyor ki seçim sonrası yeterli milletvekili ve anayasa tartışmaları arasında, yasal olmasa da sisteminde tam olarak uygulanmaya konduğunu göreceğiz.     
Geçtiğimiz haftalar içinde TBMM de bir ilki yaşamış, koltuklar havada uçuşmuş, tekme, tokat yumruk milletvekilleri birbirine girmiş 5 vekil ambulanslarla hastanelere kaldırılmıştı, nedeni iç güvenlik yasa tasarısıydı ve bu yasanın 60 üzerindeki maddesi meclisten geçmiş, kalan 63. madde geriye yani komisyona çekilmiştir ancak kavgası bitmiyor. Muhalefet bu tasarının pek çok maddesinin geçmesine rağmen tümünün geri çekilmesini istiyor.
Ne vardı bu iç güvenlik yasa tasarısında da bu kadar kavga gürültüye sebep oldu, tabi ki fazla maddeler ihtiva ediyorsa da ben sizlerle önemli birkaç maddesini paylaşmak istiyorum mesela molotof saldırı aracı sayılacak, maskeli eylemcilere ceza gelecek, silahla katılan cezalandırılacak, eylemciye 2.5-4 yıl arası ceza verilecek, polisin araç ve şahıs araması yetkisi genişleyecek, valilerin yetkileri artırılacak ek görevler verilecek, teröre çağrı suç sayılacak, gözaltı süresi 24 saat sonrası savcı kararıyla 48 saate çıkarılacak ve kesin delil değil şüphe üzerine karakola götürülebilecek gibi maddeler var. Bunların masum ve doğru olanları yanı sıra tatbiki sırasında istenmeyen sorunları beraberinde getirecek ve alt yapımıza uygun olmayan anti demokratik gibi görünen maddelerinde olduğu görülüyor. Sizlerle paylaştığımız bu meseleler yanı sıra pek çok meselenin veya sorunun taşınacağı seçim sonrası yeni meclisi zorluklar bekliyor diyebiliriz.
Evet netice itibariyle anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma yemin ediyorum ama zaten anayasa değişecek mi diyecekler yoksa Türk milleti önünde verdikleri NAMUS ve ŞEREF sözüne SONSUZA KADAR sadık mı kalacaklar bekleyip göreceğiz sağlıklı ve hoşça kalın.     birbirine girmiş 5 vekil ambulanslarla hastanelere kaldırılmıştı, nedeni iç güvenlik yasa tasarısıydı ve bu yasanın 60 üzerindeki maddesi meclisten geçmiş, kalan 63. madde geriye yani komisyona çekilmiştir ancak kavgası bitmiyor. Muhalefet bu tasarının pek çok maddesinin geçmesine rağmen tümünün geri çekilmesini istiyor.
Ne vardı bu iç güvenlik yasa tasarısında da bu kadar kavga gürültüye sebep oldu, tabi ki fazla maddeler ihtiva ediyorsa da ben sizlerle önemli birkaç maddesini paylaşmak istiyorum mesela molotof saldırı aracı sayılacak, maskeli eylemcilere ceza gelecek, silahla katılan cezalandırılacak, eylemciye 2.5-4 yıl arası ceza verilecek, polisin araç ve şahıs araması yetkisi genişleyecek, valilerin yetkileri artırılacak ek görevler verilecek, teröre çağrı suç sayılacak, gözaltı süresi 24 saat sonrası savcı kararıyla 48 saate çıkarılacak ve kesin delil değil şüphe üzerine karakola götürülebilecek gibi maddeler var. Bunların masum ve doğru olanları yanı sıra tatbiki sırasında istenmeyen sorunları beraberinde getirecek ve alt yapımıza uygun olmayan anti demokratik gibi görünen maddelerinde olduğu görülüyor. Sizlerle paylaştığımız bu meseleler yanı sıra pek çok meselenin veya sorunun taşınacağı seçim sonrası yeni meclisi zorluklar bekliyor diyebiliriz.
Evet netice itibariyle anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma yemin ediyorum ama zaten anayasa değişecek mi diyecekler yoksa Türk milleti önünde verdikleri NAMUS ve ŞEREF sözüne SONSUZA KADAR sadık mı kalacaklar bekleyip göreceğiz sağlıklı ve hoşça kalın.     
 

Yazarın Diğer Yazıları