ANLAMAKTA ÇOK ZORLANIYORUM

Pek çok şeyi anladığımı, iyi bir birikimimin olduğunu, farklı fikirlerim ve bazen atladığım ileri görüşlüğümün varlığıyla övünürüm ancak anlayamadığım, anlamakta gerçekten de güçlükler   çektiğim bazı şeyler var ki uzun uzun düşünürüm ancak bir türlü içinden çıkamam çıkmak için çalışsam'da bir yerde mutlaka tıkanır kalırım, nedir bunlar derseniz  belkide sizler için o kadar   üzerinde durulacak, anlaşılması güç olan şeyler değil.
 Belki de günümüzün şartlarının zorluğu ve bu zorluklar içinde bocalayan insanların durumları beni bu şeyleri düşünmeye sevk ediyor ve neticede ülkemizde adeta bir kaç sınıfa ayrılmış insanlar varmış hissine kapılıyorum.  Mesela gelişen ve pek çok şeyin değiştiği, kendi ayaklarının üzerinde durabilen ülkemizde hala çelişkilerin yaşandığını düşünüyorum ve sadece düşünme değil bu çelişkileri görüyor ve duyuyorum.
Lütfen dikkat ediniz ülkemizin gerçekten değişen maddi ve manevi şartlarında zaman, zaman  15. sene evvelinde kaldığını düşündüğümüz görüntülerle karşılaşıyoruz, gerçekten üzüntü duyuyoruz ve demek ki bazı şeyler var ki değişmemiş diyoruz. Mesela her şeye rağmen çöp bidonları içinde akşam yemeklerini arayanların olduğunu görmek bana bu ne çelişki yarabbi dedirtiyor, bu görüntüler bana konunun ilk etapta hükumetlerin ekonomik olumsuzluklarından kaynaklandığını düşündürmüyor zira ülkemizde ekonomide de gerçek bir değişim yaşanıyor.
Neden çelişki diyorum, hangi olaylarla karşılaştırarak çelişki burada diyorum, neye dayanarak bu ve benzeri görüntülerin karşısında yaşanan başka hayatlar nasıl tabi anlatacağım ama ülkemizde Çelişki sadece birilerinin çöpten yiyecek araması değil, asla hakkı olmadığı halde hak sahibi ilan edilenlerden tutunuz, bir kesim açlık sınırında gezerken diğer bir kesim tatili veya balayı için yurt dışına çıkıyor, bir başka ilginç tezat veya çelişki bir tarafta açım derken diğer tarafta kumarhaneden çıkmıyor, asgari ücretin azlığından bahseden bazılarının içtiği sigara 10 TL.
Dünya, ülke ve günümüz şartlarında her bireyin teknolojinin yeniliklerinden payına düşeni alması en tabi ve insani hakkıdır, hiç kimse kimseye bunu neden aldın, bu sana fazla, senin maddi imkanın bunu karşılamaz diyerek karşıdakini eleştiremez, bende dahil kimsenin keyfine karışılamaz ancak evinde iki buz dolabı , üç televizyonu, her çeşit elektronik cihazı, kapısında arabası, cebinde ticaret yapmaktan gerçek parası olan birilerinin de, devletin verdiği emekli maaşının az olduğunu söyleyerek şikayette bulunması zorbalığın ta kendisi ve ülkemiz şartlarında çelişkidir.  
Gazetelerde magazin sayfaları, televizyonlarda magazin programlarında okuduklarımız,  gördüklerimiz doğrusu beni çok şaşırtıyor, biliyorum ki ülkemizde pek çok kişi dünya çapında zenginlikte ilk sıralarda bu değerli varlıklılarımız ne kadar vergi veriyorlar, ülkemize ne kadar faydalılar bilemiyorum, aslında kendilerini de çoğunlukla tanımıyorum ve çok da üzerinde durmuyorum ancak her gün magazin sayfalarında ve TV programlarında aşkları ve değiştirdikleri sevgilileri ile boy gösteren iş adamlarına şaşıyorum be kardeşim bu adamların işi gücü aşk ve sevgili değiştirmek mi? Bu okuduklarımız ülkemiz şart ve anlayışına ne kadar uygun.
Daha da şaşırdığım yine o sayfalarda, 4. defa değiştirdiği sevgilisi ile yurt dışında filan yerde evlenecek ve bu düğün için sadece misafir ağırlamaya 100 bin TL ayırmış ALLAH, ALLAH iyi kardeşim de maliye benim dört kuruşluk borcum için icra muamelesi yaparken bu değerli sanatçımız veya sanatçılarımıza bunun hesabını soruyorlar mı, başka ülkede yapılacak düğüne,yine dışarıda geçirilecek tatile yüzlerce milyar harcayanların kaç TL vergi verdiler acaba merak ediyorum ve özellikle bu durumu anlamakta kimse (sana' mı kaldı) demesin güçlük çekiyorum ve ülkemiz için tamamen tezat, çok büyük çelişki olduğunu düşünüyorum sağlıklı hoşça kalın.  


Yazarın Diğer Yazıları