En Azından İnsan Hakları Dikkate Alınmalıydı

Bir önceki köşe yazımızda hastanelerde neler oluyor demiş ve eklemiştik Hastanelerdeki tek şikayet merci olan HASTA HAKLARI BİRİMİ nasıl işliyor ile devam etmiştik, biliyoruz ki hastanelerde büyük veya küçük çaplarda olaylar eksik olmuyor, yine biliyoruz ki hastaneye gelen her hastanın yanında bir bazen iki refakatçi gelir, biz buna hasta yakını deriz, genelde bilindiği gibi hastanedeki nahoş olaylar hasta yakınları ve hastane çalışanları arasında geçer çünkü hasta kendi derdiyle uğraşmaktadır.
 Hastanelerde sözlü veya fiziksel şiddet gören veya herhangi bir eksiklik tespit eden veya bir istekte bulunmak isteyenlerin uğrayacağı veya şikâyette bulunacağı birim hastanelerde asılı tabelalarda belirtilen Hasta Hakları Birimidir bu birimde yazılı veya sözlü şikâyeti dinleyecek bir görevliyi bulmak mümkündür, buraya kadar her şey güzel, bu birimin görevi tabi ki olayı araştırarak ve her iki tarafı da dinleyerek değerlendirmeler sonrası makul bir sürede şikayetçi veya konu neyse muhataba yazılı veya sözlü sonuç vermektir.
 Pekiyi bu birim böylemi işliyor, görevini belli bir kural, hukuka, hakkaniyete uygun yapıyor gerekli neticeyi veriyor mu yoksa şikâyetçiye veya herhangi bir istek sahibine nasıl bir cevap veriyor, evet hastaneler için daima söylenen adeta dua mealinde bir söz vardır Allah hastane kapısına ne düşürsün nede eksik etsin deriz. Şimdi ben bunun yanına şunu da ekliyorum Allah hiçbir zaman o umut bağlanan hasta hakları birimine kimseyi muhtaç etmesin çünkü o birimin ilk söyleyeceği şey bu görevi bizden aldılar, X sağlık kuruluşuna verdiler, şikâyetiniz orada değerlendirilecek.
Ola ki, hastanelerde veya poliklinikler de bir hastanıza refakat ederken hiç beklemediğiniz bir muamele yani fiziksel veya sözlü bir saldırıya uğradınız, kimler tarafından derseniz, muamele hiç beklemediğiniz, yeminini unutmuş, bir doktor veya kendisini fedailiğe adamış bir çalışan
Olabilir, neden böyle söylüyorum, ben böylesi bir şiddete muhatap oldum ve karşılaştığım muamele karşısında, yapmış olduğum şikâyete cevaben hiçbir resmi amblem, işaret taşımayan sadece bir doktorun imzasını taşıyan dört kelimeden ibaret cevabi yazı HASTA HAKLARI İHLALİ YOKTUR.
Aslında doğru, hasta değil şikâyeti yapan, şikâyeti yapan hastasının yanında şiddete uğrayan hasta yakını, şayet böyle bir aşırmaca söz konusu ise pes demekten başka söz yok ancak kalan sorular var, nedir o tarafıma yazılan bu bilgiye göre bir inceleme yapılmış. Nasıl bir inceleme anlaşıldığına göre şikâyet edilen kişi dinlenmiş ama şikâyet eden yani hasta yakını hiç dikkate alınmamış tek taraflı bir kararla tarafıma yazı çıkarılmış, şimdi soruyorum! Bunun demokrasi neresinde, hasta hakları neresinde, daha vahim olanı ağzımızdan hiç düşürmediğimiz İNSAN HAKLARI NERESİNDE?      
Bu nasıl bir değerlendirme, ölçüsü nedir, hiç olmazsa yüreğe su serpmek için gönderilen dört kelimelik bilgi içeren yazının alt kısmında verilen kararın açıklaması bölümüne şu nedenle bu karara varılmıştır diye dört kelime daha yazılamazmıydı? Tek tarafı dinleyerek verilen karar adilmiydi acaba, neden böyle rahatsız edici bir cevap verildi, bunun adı yargısız infaz değil mi hak, hukuk ve insan hakkı bunun neresinde diye soralım bakalım diye yöneticilere, idarecilere ve müdürlüklere gidelim ve diyelim ki. Efendim biz hasta hakları biriminden karşı tarafa ağır cezalar vermesini, perişan etmesini beklemedik, böyle bir şeyi beklemek zaten saflık olurdu ki beklenen mantıklı bir cevap, bir özür veya gönül alıcı bir açıklamaydı.
 
Kaç idari birime gittik, kimlere gittik, kimler neler söylediler, itiraz dilekçesi verdirmeyenler hangi vaatlerde bulundular, olay üzerinden kaç gün geçti, gördüğümüz şiddet yanımıza kâr mı kaldı? Bundan sonraki köşemde sizlerle paylaşacağım ancak bilinmeli ki bu olay nedeniyle hastanelerimize, doktorlarımıza ve idareciler başta olmak üzere tüm çalışanlara koca bir sağlık camiasının içinden bir kişinin hatası nedeniyle sırtımızı dönmüş değiliz. Saygımız sevgimiz, dualarımız yine devam ediyor ve edecektir ancak bu olumsuzluğu ortaya koyarak bir tespitte bulunmak, bir daha başka birine yapılmasını önlemek amacındayız ve asla bir art niyetin sahibi değiliz ancak hakkımızı aramanın, şiddetin önünü kesmenin de görevimiz olduğunu düşünüyoruz sağlıklı ve hoşça kalın.