Geçtiğimiz Pazar Babalar Günüydü

Geride bıraktığımız Pazar babalar günüydü, babalara hediyeler alınacak, elleri öpülecek onlara evlatlar olarak minnet ve şükran duyguları bir şekilde ifade edilmeye çalışılacaktı, tabi ki bütün bunları babaları sağ olan aile ve baba kıymetini bilen hayırlı evlatlar yapacak, babalarını mutlu edeceklerdi. İnsanların bir şekilde mutlu olabilmesi için önce huzurlu olması gerekirdi ki Pazar günü belki de huzurun hiç olmadığı bir gündü.


Neredeyse yirmi günü aşkın bir zamandır ülkemizin en büyük ili İstanbul taksim gezi parkında başlayan küçük ve olağan gibi görünen bir olay büyüyerek İstanbul'un dışına taşmış, artık olay değil, olaylar olarak pek çok ilimizi etkilemekle de kalmamıştır. Bu meşruluktan çıkmış zararlı olmaya başlayan davranışların ünü zaten böyle bir olumsuzluğu bekleyen dış ülkelere ulaşarak gazetelere manşet olmuştur.


Pazardı ve babalar günüydü, eller öpülecek çiçekler verilecek, bir şekilde gönüller alınacak ve sevgi gösterileri doruğa çıkacak, evler şenlenecek, birlikte kahvaltılar yapılıp akşam yemekleri yenilerek mutlu ve huzurlu bir pazartesiye kalkılacaktı ama ara ki elleri öpülecek babaları evde bulasın. Mesela benim babam yoktu çünkü yıllar öncesi Allahın rahmetine kavuşmuş, mekânı cennet olsun bizden daha çok seven rabbim onu bizden almıştı.                
Bir hasret, bir özlem, bir arayış ve müthiş bir ihtiyaç duymadır ki bende artık bir baba hatta bir dedeyim ama bu durumda bile elini öpeceğim, babam diyeceğim, sıkıntılarımı anlatabileceğim beni dinleyecek, şefkat gösterecek, oğlum diyecek bir babaya ihtiyaç duyuyorum. Benim veya benim gibiler böyle, pekiyi ya sağ ve sıhhatte olan babalar nerede veya buradaysa neden mutlu değiller.


Diğer babalar aslında buradalar ama akılları bir başka yerde ülke basit bir olaydan ağır hasarlar bırakma ihtimali olan bir olayın şokunu yaşıyorlar. Bu gün babalar günü olsa da onların dikkati yaşananlarda ve yaşananların ekranlardaki görüntülerinde, bu çok önemli gün adeta bir kâbusa dönüşmüş, İstanbul başta olmak üzere pek çok ilde anlaşılması güç, moralleri bozan, huzurları kaçıran görüntüler var, izlesen bir türlü, izlemesen bir türlü.
Bu gün babalar günü, babaların elleri öpülecek, hediyeler verilecek, gönülleri alınacaktı, ancak olmadı, olamadı, olsa da istenilen olmadı çünkü gönüller hoş değil. Düşünceler karışık, Gözler televizyonlarda gelişmeler takip ediliyor, bir tarafta çeşitli nedenlerle ve çeşitli sıfatlar altında yürüyenler, diğer tarafta ülkenin polisi su, gaz, tutuklamalar iki taraftakilerde ülkenin insanları ama kimler tarafından ve nedense karşı karşıyalar.
Kim neden bu hale getirdi, kimin çomağı karıştırıyor, kimin körüğü körüklüyor da daha sonra manşetlerde afişe ediyorlar, kimin veya kimlerin çıkarı var acaba da olaylar bu duruma geldi şu güzelim babalar gününü mahvetti. Yoksa masum bir istek dikkate alınmadı da daha sonra fırsat kollayan güçler küçük ateşi körükleyerek yangının çıkmasını mı sağladılar.  


Bütün bunlardan sonra yetmezmiş gibi karşılıklı düello edercesine ve altı çizilecek ağır sözler eşliğinde, büyük kalabalıkların izlediği iki parti mitingi. Bizde babalar nerede diyoruz baba ya yasa dışı olarak nitelenen yürüyüşte, ya da partilerin mitinglerinde, bu gün pazarmış, babaların günüymüş, evde ellerde hediye çiçeklerle bekleniyormuş beklesinler, ya yürüyüşten, ya miting sonrası evdeyiz.
Değerli okurlarım gerçekten üzülecek olaylarla karşı karşıyayız, güzel ülkemize yakışmayacak demokrasi dışı davranışlar milletimize hiç yakışmayacak görüntülerle dünya basınına malzeme olduk iyi günlerimizi, büyüklüğümüzü ve başarılarımızı yazmayan, bu günlerimizi bekleyenler sanırım şimdi gülüyorlardır. Ancak ülkemiz bu günleri de atlatacak çünkü bu ülke, bu millet bu ve buna benzer çok badireler atlattı bunu da atlatacaktır. Allah ülkemizin sonunu hayra getirsin ve nice babalar günü dileklerimle sağlıklı ve hoşça kalın.


Yazarın Diğer Yazıları