Halkı Hiçe Sayanlar Bir Gün Hiç Olmaya Mahkumdur

Ülkemizde isim yapmış Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden romancı, senaryo ve öykü yazarı şair, son birkaç gündür hastanede yoğun bakımda bulunan Yaşar kemal ressam Ahmet gümüştekinin ressamlığa başladığı ilk yıllarda hayatının önemli bir dönemecindesin. Büyük ressam olacaksın, sana tavsiyem Büyüdükçe küçül der gerçekten çok önemli bir tavsiye ancak günümüzde böyle bir tavsiye ne kadar geçerli.
 Benim düşünceme göre makam, mevkisi ne olursa olsun kimsenin yanında hiç geçerliliği yok kimsenin yanında geçerli değil demek doğru olmayabilir ancak bir rakamla belirtecek olursak yinede yüzde doksan bu önerinin geçerli olmadığını görüyoruz. Büyüdükçe küçülmemiz yani mütevazı olmamız gerekirken büyüdükçe büyüyor, kendimizi ulaşılamayan duruma getiriyor aynı zamanda da bizi oraya taşıyan halkı hiçe saymaya başlıyoruz.
 Halkımız, vatandaşımız olmasa beni buraya kim, niçin taşıyacak düşüncesinden çok uzaklara gidiyor, dünümüzü hiç düşünmüyoruz, aslında geçmişini hatırlamayan veya dikkate almayan geleceğini tanzim edemez diye güzel bir sözümüz olsa da bir şekilde bunu başaranlar halktan kopuyor, bir başka dünyanın sözde güzellikleriyle haşır, neşir olurken bu yaşantının ilelebet devam edeceğini, bu şaşanın içinde yüzüp gideceğini, düşünüyor, pembe rüyalarla süslü sahte dünyasında unuttuğu tek şey, halkını ve maiyetindeki insanları hiçe sayanlar bir gün gelecek kocaman bir HİÇ olacaktır.
SİYASET
Bir önemli seçimin arifesindeyiz ve partiler bu seçimin önemini bildikleri için çok dikkatli ve özenle hazırlanıyorlar ancak biliyoruz ki ülkemizde siyasette bir karmaşa yaşanıyor. Ve sular bir türlü durulmuyor, hepimizin bildiği gibi büyük ümitler bağladığımız barış süreci hükümet tarafından kararlı ve iddialı bir şekilde devam ettirilirken diğer taraftan uzun yıllardır gündem oluşturan maddi, manevi büyük kayıplara sebep olan terör devam ediyor.
 Terör her şeye rağmen büyüyerek ve hızla öylesine devam ediyor ki artık büyük şehirlerimize kadar inmiş, yollar kesiliyor, birileri adına kontroller yapılıyor, şehir içinde otobüsler taşlanıp yakılıyor. Ancak bir taraftan da barış süreci devlet ciddiyeti ile inatla ve sabırla devam ediyor işte bu ve benzeri olumlu olumsuz şartlar içinde Türkiye önemli bir seçime gidiyor, dışarıdan ülkemize karşı bir takım husumetler devam ederken, içeride de partiler arasındaki gerginlik ve politik atışma ve sataşmalar da bitmek bilmiyor.
Bir zamanlar terörün sadece Türkiye’de olduğunu düşünerek gülümseyenler bu günlerde terör şiddetiyle karşı, karşıya kalmışlar ancak suçlu olarak muhatabı Müslümanlar olarak görmekte ve sözde samimi bakışlar altından ülkemize yüklenmektedirler. Türkiye’nin kendi ayakları üzerinde durmasını ve büyümesini hazmedemeyen bir takım ülkeler HZ peygamber efendimiz üzerinden saçma bir karikatürle meselenin boyutunu büyütmek amacındadırlar.
 Bunlarla bitmiyor, sınırımızda malum çarpışmalar daha doğrusu Işit savaşı devam ederken bu savaş ve tarafları dünyanın geleceğini etkilediği ve tehlike arzettiği gibi ülkemiz içinde tehlike oluşturmakta ve düşündürmektedir. Yine bunlarla da bitmiyor ne yazık ki ülke içinde sokakta çatışanlar ve arka arkaya devam eden cinayetler korku veren dakikalar ve günler yaşatmakta halkımızı tedirgin etmektedir.
İşte bu durumda, ülke geleceğinde rol alacak olan yeni TBMM sini oluşturacak milletvekilleri seçeceğimiz önemli bir seçime gidiyoruz. Ama liderler arasındaki ateşi bir türlü söndüremiyor iç meselelerimizdeki tartışmaları, suçlamaları bir tarafa bırakarak canlı bombaların cirit attığı günümüzde ülkemizin iç, dış mihraklarının kötü tavırlarına karşı koyacak birlikteliği bu kritik dönemde de bir türlü sağlayamıyoruz. Görüyoruz ki liderler, parti sözcüleri, hala en ağır söz ve davranışları ve çeşitli suçlamalarla birbirlerine yüklenmektedirler sağlıklı ve hoşça kalın.


Yazarın Diğer Yazıları