HER YERDE ŞİDDET- OLAY- GERGİNLİK

Bir zamanlar insanların zaman, zaman birbirine uyguladığı masum bir hareket olarak görülen şiddetin boyutları o kadar büyüdü ve genişledi ki artık önü alınamaz bir felaket haline geldi ve sadecece kadın üzerine yoğunlaştırdığımız şiddeti son günlerde her alanda ve şekilde görmek mümkün, dikkat çeken bazı eylemler var ki artık siyaset de ve siyasi alanlarda şiddetin en kötü görüntüsüyle de karşı karşıyayız.
Bir kaç sene önceydi ve kadına akıl almaz şiddeti konuşmaya başladık, neredeyse her haftada bir kadın öldürülüyordu ve hayretler içinde neler oluyor derken kadınlara şiddetin boyutları o kadar büyüdü, genişledi ki akıl almaz duruma geldi, şimdilerde ise kadınlara olan şiddet adeta katliama dönüştü ve alınan bütün özel ve yasal önlemlere rağmen eşlerinin veya sevgililerinin şiddetine uğrayarak ölen kadın sayısı devamlı artıyor.         
Ülkemizde her üç kadından birisi şiddet görüyor ve öldürülüyor, olayın kaynağında ise erkek egemenliği yatıyor ancak alınan her türlü önlemlere rağmen öldürülmenin önüne geçilemiyor bu sözünde ne kadar samimiydi tartışılır ama 20 yıl önce bir konserinde, İbrahim Tatlıses?in  8 mart nedeniyle verdiği mesajında  --Kadın haklarını savunmaya gerek yoktur, çünkü kadınlar her zaman haklıdır-demişti, tabi yirmi yılda ülkede o kadar çok şey değişmesine rağmen kadın hakları ve malum konumuz hakkında hiç bir şey değişmedi diyebiliriz.
 Bir köşe yazısında okumuştum 2012 yılının 11 ayında 147 kadının öldürüldüğü 208 kadınında şiddete maruz kaldığı biliniyor, 2014 de rakamlar ne olur bilinmez ama 2013?ün ilk 3 ayında 33 kadın öldürülmüş, 38 kadın tecavüze uğramış ve kadın cinayetleri son 10 yılda yüzde 1400 artmış, dikkat edersek bu artış yaşananlara ve kanallardan alınan haberlere göre çok doğru bir rakam olarak görülüyor.
Gün geçmiyor ki bu konuda bir veya bir kaç olayın haberini dinlemeyelim, nedir bu bize neler oluyor derken yeni bir kadın cinayeti ile sarsılıyoruz peki ne tedbir alıyoruz, son zamanlarda kocaman bir hiç, alınan belli yasal ama faydası olmayan bir iki tedbir ama dinleyen yok, yine olacaklar oluyor, katliam akılın, fikrin alamayacağı kadar hızla devam ediyor, sadece büyük illerimizde değil, ülkenin her köşesinden bu tür haberler geliyor.Pekiyi nedir çare yetkililer, ilgililer bu gidişin önünü kesmek için neler yapıyor hangi önlemleri alıyorlar sorusunun cevabı evet kanuni ve bir takım ön tedbirler alınıyor ancak faydasız çünkü olayın geçtiği ailenin içine girilemiyor, dışarıdan bakarak yorum yapılıyor, içeri girilsin olayın geçtiği ailenin son bir senesi araştırılsın bakın başta ve en önemlisi hatta bazı ailelerde bir tek sebep ekonomik yokluk ve başka neler çıkacak, nedenler, niçinler ortaya saçılacak, işte ondan sonra alınacak tedbirler çare olacak.
 Tabi ki her şeyi ekonomiye bağlamak doğru değil yanlış evlilikler, sosyal hayat, ailevi bağlar çevre etkisi, arkadaş ve yaşam sitili, ortam, günün stresi, ülkedeki olaylar zinciri ve bozulan psikolojiler ve hepsinden bir parçanın harmanlanması öldürme, katletme eylemlerinin çeşitli sebepleri olarak görülse de tekrar düşünmek lazım yokluk, yoksulluk, yolsuzluğun çaresizliği insanları ya öldürmeye, yada intihara götürüyor.
Artık şiddet nerede diye sormanın bir anlamı yok, şiddet her yerde, her ortamda, her şartta karşılaştığımız çağın vebası olarak karşımıza çıkıyor, sadece bizim ülkemizde mi hayır, başka şartlarda ve başka biçimlerde, sebepleri başka da olsa ülkeler arası bir problem olmaya devam ediyor ve özellikle bizim ülkemizde bazı çözümler getirilmediği takdirde devam edeceğini anlamamak mümkün değil, şiddet siyasette varsa her yerde, herkeste var demektir sağlıklı hoşça kalın.